"الساقط" - Traduction Arabe en Turc

• orospu
• düşen
• sürtük
• Kancık
• şerefsizi
• Şerefsiz

O orospu çocuğuna, benimle bir daha konuşmaya çalışırsa boğazını keseceğimi söyledim.
أخبرتُ ذلك الساقط أنّي سأنحر حلقه لو حاول التحدّث معي مرّة أخرى.

Daha fazla büyüyemiyor musun, seni orospu?
ألا يمكنكَ أن تكبر عن ذلك، أيّها الساقط الصغير؟

Öldürülen kadının saçıyla, perukadan düşen saçı karşılaştırana kadar tabii.
بالشعر الساقط من الباروكة حتى بوارو, تم خداعه

İkiz Kuleler'den düşen enkaz parçaları, binanın içerisindeki birkaç yakıt tankının tutuşmasına neden olarak, dahili bir yangın meydana getirdi.
الحطام الساقط من البرجين تسبب فى حرائق داخله أدت لاشعال عدة خزانات وقود داخل البناية

Bu arada, arkadaşlığımızı pekiştirmek istiyorsan, önce beni sarhoş etmen gerek, seni küçük sürtük.
إذا كنت تريد نقل علاقتنا للمستوى التالي,‏ يجب أن تجعلني أثمل أولاً, ايها الساقط الصغير

Evet, ona söyle ona anasının gırtlağına sokacağımı söylemiştim, küçük pankçı sürtük.
أجل، أخبره أنّي أمرتُك بشقّ حنجرة والدته، ذلك الساقط الحقير.

Beni duydun. Kımılda Kancık!
لقد سمعتني هيا اذهب أيها الساقط الحقير

Böylece bu şerefsizi yakalarız. Ne kadar zeki olursa olsun zayıf bir noktası var.
جلّ ما نحتاج إليه لإيجاده هُو تذكرة موقف السيّارات وسنقبض على هذا الساقط.

Bu orospu çocuğunu bulup gebertmek istiyorsun değil mi?
أنت تُريد أن تجد هذا الساقط وتقتله، أليس كذلك؟

Bir sorun var, bu orospu çocuğunu kilit altında tutuyoruz. Amanda anlaşma yapmak istiyorsa, bizimle yapmak zorunda.
مشكلة واحدة، هذا الساقط بحوزتنا الآن إن أرادت عقد صفقة، فلتعقدها معنا

Ve eğer bu doğruysa bu hasta ruhlu orospu çocuğu içimizden iki kişiyi de listesine ekledi.
ولو كان الأمر صحيحاً، فإنّ هذا الساقط الحقير قد أضاف إثنان من جماعتنا إلى قائمته.

Seri katili bulmamda bana yardım etmedi, seni sinsi orospu çocuğu.
لم تساعدنّي في العثور على القاتل المتسلسل، إنه أنت أيها الساقط المستتر

O sivri kulaklı orospu çocuğu çığ hakkında yalan söylüyor.
وذلك الساقط مدبّب الأذن يكذب بشأن الهيار الجليديّ.

Seni orospu çocuğu. Onlar sana güvenmişti.
أيها الساقط لقد وثقنَ بك

- Isaac ve Anna'nın inancı düşen eruv hattı için bir şey yapmamalarını gerektirir çünkü Şabat günü.
تأمر بعدم التصرف حيال السلك الساقط لأنه يوم السّبت

Mesela 1925 ve sonrasında güneş aktivitesi daha fazla, ...haliyle dünyaya düşen güneş radyasyon miktarının da fazla olduğu söylenebilir.
لذلك ما يخبرنا به انه حوالي 1925 أو نحو ذلك كان هناك مزيد من النشاط الشمسي هكذا كمية الإشعاع الشمسي الساقط على الأرض.

Polis telsizinden senin çatışmayı ve gökten düşen cismini duydum.
ما الذي تفعله هنا؟ سمعت بشأن إطلاق النار والشيء الساقط من السماء عبر لاقط موجات الشرطة خاصتي.

Orada kefil olmayacağım sadece o sürtük ve onun asistanı olan küçük sürtük vardı.
الوحيدان اللذان لمْ أستطع الشهادة لهما هُما هذه العاهرة ومُساعدها الساقط الصغير.

Ayağa kalk sürtük. Bir endamına bakalım.
يا رجل، هيا قف أيها الساقط أرنا ما لديك؟

Bu bizi kızdırıyor, seni bencil sürtük!
وأنت حقاً تغضبنا أيها الأناني الساقط

Kancık sadece yan gözle baktı diye.
لقد نظر لي الساقط بنظرة خاطئة فحسب.

Haydi şimdi o şerefsizi içeri tıkalım.
دعنا نذهب الآن لننال من الساقط.

Abimi öldüren Şerefsiz herifle ilgili bir gelişme var mı? Yaklaştık.
إذن، أيّ تقدّم على الساقط الذي قتل أخي؟