Anlatmak istediğim bunun olabileceği. Ve gerçekleşir de o yağlanmış sürtükler için en iyi şekilde görünmezsem sonsuza kadar pişmanlık duyarım. | Open Subtitles | المهم أن هذا كان ليحدث ، وإذا كان حدث هذا ، ولم أكن أبدو في أروع صورة لهذه الساقطات لندمت علي هذا للآبد. |
Bu sürtükler kendilerini satmayı bilmiyor | Open Subtitles | ولا واحدة من تلك الساقطات يعرفن كيف يسوقن لأنفسهن انظر الى هذه القذارة |
Ahçı müthiş. Gösteriler bir harika. Gelip giden bir sürü orospu da var. | Open Subtitles | رئيس الطهاه عظيم، الإستعراضات لا بأس بها وهناك الكثير من الساقطات في طريهم |
5 dakika sonra ondan ayrılıp orospu trenine geri dönersin. | Open Subtitles | بعد خمس دقائق ستتجاوزها و تعود لمطاردة الساقطات |
Yani burada durup Uyuşturu ve fahişeler hakkında saçmalamamalıyım. | Open Subtitles | أعني، ها أن أثرثر بشأن الممنوعات و الساقطات |
Peki bir fahişe izin gününde ne yapar, kiliseye falan mı gider? | Open Subtitles | و ما هي عطلة الساقطات هل تذهبين للكنيسة مثلا ؟ |
Boş konuşan aptal kaltaklar ve sadece parayı düşünün serseriler. | Open Subtitles | الساقطات الغبيات اللواتي يتحدثن هراءً والحمقى الذين لا يهمهم سوى المال |
Sülükleri. Onlar da ne bileyim, fahişeleri filan simgeliyor. | Open Subtitles | العلق, انهن يمثلن لا أدري, الساقطات و مثل هذه الأمور |
Bilirsin, gerçekten sürtüklerin kaydını tutmuyorum. | Open Subtitles | كما تعرفين, فأنا, فأنا حقيقة لا أعرف أين يذهب الساقطات.أنا آسف. |
Evden çıkmana izin verseydim hapishanede fahişelerle sigara için kavga ediyor olurdun. | Open Subtitles | لو أني تركتك تغادرين المنزل لكنتي اللآن .بالسجن تتقاتلين مع الساقطات من أجل السجائر |
Acıkırlarsa pizza ver. Ben istiridye yiyeceğim sürtükler! | Open Subtitles | احضرى لهم بيتزا عندما يصبحوا جائعين و انا سأأكل المحار ايتها الساقطات |
Çok büyük bir hata yapıyorsun çünkü sürtükler beni sever ve bana da bir set ilişkisi lazım! | Open Subtitles | حسناً، أنتِ ترتكبين خطأً لأن الساقطات يحبونني، وأنا أحتاج رومانسية على في التصوير |
Uykulu sürtükler, normal insanların telefonunu kullanma hakkını kaybeder. | Open Subtitles | الساقطات النائمات لا حق لهم في استخدام الهواتف العادية |
Bombaları atan orospu çocukları bunlar. | Open Subtitles | هؤلاء هم أبناء الساقطات الذين ألقوا القنابل |
- Pekâlâ, orospu çocukları, ellerinizi görebileceğim gibi tutun! | Open Subtitles | حسناً، يا أبناء الساقطات.. ضعوا أيديكم حيث أراها. |
Siz orospu çocukları, neye bakıyorsunuz? | Open Subtitles | ما الذى تنظرون إليه يا أبناء الساقطات ؟ |
Uykulu sürtükler, sadece fahişeler, uyuşturucu bağımlıları ve çöplükte yaşayan sorumsuz insanların kullandığı telefondan kullanabilir! | Open Subtitles | الساقطات النائمات فقط يستخدمن الهواتف المصنوعة لبائعات الهوى ومدمني المخدرات ، والأناس غير المسؤولين |
Köşedeki fahişeler, cüzzamlı biriyle seks yaptığımı söylediklerinden beri müşterilerim azaldı. | Open Subtitles | وبسبب تلك الساقطات في الزاويه اخبروا الجميع بأني مجذومه زبائني المعتادين قد طاروا |
Peki bir fahişe izin gününde ne yapar, kiliseye filan mı gider? | Open Subtitles | و ما هي عطلة الساقطات هل تذهبين للكنيسة مثلا ؟ |
Lanet olası kaltaklar! Onlar için herşeyi yaparsın, ve sonra ağzına sıçarlar! | Open Subtitles | الساقطات اللعينات، تفعل كلّ شيء لأجلهن ثمّ ينغصن حياتك |
Yapacağım son şey olsa da o ıslak fahişeleri bulacağım. | Open Subtitles | أنا سوف أذهب للبحث عن تلك الساقطات حتى و إن كان أخر شيء أفعله |
Ben, siz tüm sürtüklerin bir araya gelip oluşturabileceğinden çok daha kötüyüm. | Open Subtitles | لقد مررت بمواقف أسوء بكثير منكن أيتها الساقطات |
General Grix bizi buraya ateşkes anlaşması yapmak için çağırdı fahişelerle oynaşalım diye değil. | Open Subtitles | اللـّواء جريكس طلب مجيئنا إلى هنا ، للتفاوض بشأن عقد هدنة ، ليس للمزاح مع الساقطات. |
Sırada beklemek zorunda değiliz. Ünlü, sarhoş orospular, sırada beklemezler. | Open Subtitles | لا يجب علينا الوقوف في الصف الساقطات الثملات المشهولات لا يقفن في الصف |
Sana o manyak sürtüklere güvenmemeni söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرتك ألا تثقي بأولئك الساقطات المجنونات |