Böylelikle, gördüğümüz şey tüm dünyada binlerce yıldır aktarılmakta olan yenilenmiş bir tekniğin kanıtıdır. | TED | إذن مانراه هو إثبات لتقنية دقيقة أجريت خلال آلاف وآلاف السنين في جميع انحاء العالم. |
Bin yıldır hayattalar çölde, donmuş topraklarda, dağların tepesinde ve okyanusun dibinde. | TED | لقد نجوا لآلاف السنين في الصحراء و الجليد في أعالي الجبال و أعماق المحيطات |
Foklar ve Büyük Beyazların av-avcı ilişkisine dayalı kaderleri milyonlarca yıldır süre geliyor. | Open Subtitles | العجل والقرش الابيض العظيم قدرهما تطور معا منذ ملايين السنين في شراكة معقّدة بين الصياد والفريسة |
Bazı yıllarda Teksas'ta yaklaşık 40 kişiyi infaz ettik ve bu sayı geçtiğimiz 15 yıl içerisinde önemli bir düşüş göstermedi. | TED | في بعض السنين في تكساس، قمنا بإعدام مايزيد عن 40 شخص، وهذا العدد لم يتناقص بصورة واضحة خلال ال15 عام المنصرمة |
Geçmişte 14 milyar yıl var, ya da 100 milyar köpek yılı, ama geleceğindeki süre sonsuz. | TED | أربعة عشر بليون سنة في الماضي، مائة بليون سنة بعمر الكلاب، و لكن برقم غير محدود من السنين في المستقبل. |
Sürgündeki o yıllar boyunca ayakta durmamı ne sağladı, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ما الذي أبقاني صامدة طوال كل تلك السنين في المنفى؟ |
Eminim birlikte hiç cehennem boyutu içermeyen güzel yıllar geçirirsiniz. | Open Subtitles | أنا متأكد أنك سوف تمضي العديد من السنين في نعيم بلا أبعاد جهنمية |
Son birkaç yıldır ne zaman seni bir yere davet ettiysem hiç gelmedin. | Open Subtitles | لماذا على مر السنين في كل مرة أدعوكِ للخروج أتفاجئ بعدم حضورك |
Bin yıldır bir buzun içinde muhafaza edilmiş bir mağara adamını bulan antropologu canlandıracaksın. | Open Subtitles | ستلعبين دور عالمة بعلم الإنسان والتي ستكتشف رجل كهف والذي تم حفظه لألآف السنين في الجليد |
Bunca yıldır yanımızdaydı ama bence sadece işini yapıyordu. | Open Subtitles | ..كل تلك السنين في جانبنا أظن فقط بأنه كان يفعل واجبه |
Yani internette arkadaşlık, iki insanın birbiriyle tanıştığı en popüler ikinci yol, ama öyle görünüyor ki, algoritmalar neredeyse her kültürde binlerce yıldır bulunuyor. | TED | التعارف على الانترنت هو ثاني أكثر وسيلة شعبية، يستعملها الناس للتواعد، و كما تعلمون، النظم الخوارزمية تحيط بنا منذ مئات السنين في كل الثقافات تقريبا. |
- Sence kaç yıldır bununla uğraşıyoruz? | Open Subtitles | كم عدد السنين في ظنك نمر بتلك المشكلة؟ |
Aatish ve Bunty on yıldır film endüstrisindeler. | Open Subtitles | إن (آتيش) و (بونتي) قضيا عشرات السنين في صناعة الأفلام |
Bu zavallı Apsaralar eski ve küf kokulu bir kitaptaki Indra'nın odalarında binlerce yıl boyunca kapalı kalmışlardı. | TED | لقد علق هؤلاء الأبسارات المساكين داخل غرف إندرا لألوف السنين في كتاب قديم وبال |
Bu şey yaklaşık olarak 4 milyar yıl önce güneş sisteminin ilk günlerinde gezegenlerin oluşumu devam ederken oluşmuş. | TED | تشكّل هذا منذ أكثر من أربعة مليارات من السنين في الأيام الأولى للنظام الشمسي عندما كانت الكواكب لا تزال تتشكل. |
yıllar yılı horlanarak o hale gelmiş. -Hey. | Open Subtitles | لقد تسببت الممارسات الخاطئة وإساءة معاملته على مدى السنين في تحويله إلى وحش |
Bunların çoğu benim yıllar önce Karayipler'de tanıştığım insanlar. | Open Subtitles | أه, هؤلاء بالمعظم ناس التقيتهم عبر السنين في المحيط الكاريبي |