Eğer saldıracak olurlarsa önce yakına çekip sonra da ok yağmuruna tutacağız. | Open Subtitles | إن قاموا بمهاجمتنا، فدعوهم يقتربون ثم أمطروهم بوابل من السهام |
Bir araya destelenmiş de olsa üç ok kırılabilir. | Open Subtitles | أبي، هناك طرق عديدة لكسر حتى هذه السهام الثلاثة مجتمعة |
Aşk Tanrısı rolüne bürünmüş olabilirsin ama tüm oklar sana çevrilmiş durumda. | Open Subtitles | قد تكوني تحاولين لعب دور إله الحب، لكن كل السهام متجهةٌ نحوكِ. |
Birisi bir elinde yarısı yenmiş bir dondurma külahı ve solunda sarı tüyüyle oklar tutuyordu. | TED | إحداهن أمسكت بإحدى يديها كوزاً من البوظة كانت قد أكلت نصفه و باليد اليسرى السهام ذات الرِّيش الصفراء. |
Amacınızı biliyor olsanız bile fikirlerinizi özgürce düşünün sanki gözleriniz kapalı dart oynar gibi. Eğer böyle yaparsanız, kesinlikle, | TED | حتى ولو كنتم تعرفون ما تهدفون إليه، فكروا بأكبر قدرٍ من الحرية في أفكاركم و ارموا السهام بأعينٍ مغلقة. |
Fakat okları göğsüne saplayan kişi benim. İntikamını alacağına söz vermiştim. | Open Subtitles | إلّا أنّي ناشبة تلك السهام في صدرها، لقد وعدتك بأخذ ثأرك. |
Denize yüzlerce beyaz ok dalıyor her dalıştan sonra arkalarında kabarcık izleri bırakıyorlar. | Open Subtitles | يصبح الشكل كما لو أن آلافاً من السهام البيضاء تطلق في البحر. تاركة خلفها فقاعات من الهواء جراء الغوص |
Göğsüne ok saplandı. | Open Subtitles | جاء رجال خلف باريتو أصيب ببعض السهام وبعد ذلك ضغط علامته . لقد مات |
Eğer bir ok yağmuru istemiyorsanız... bize kim olduğunuzu söyleyin. | Open Subtitles | اذا كنتم لا تريدون أن تنهمر عليكم السهام قولوا من أنتم |
Şimdi uzaklaşın ve buralarda dolaşmayı kesin... ..yoksa kafanıza yanan oklar atar, testislerinizden kastanyet yaparız. | Open Subtitles | نعم , غادروا فى هذا الوقت و ابتعدوا و الا سنطلق السهام فى رؤوسكم |
- Hayır... hayır, sıradan oklar Ixion'un şeytani Cantaur'ının postunu delip geçmeyecektir. | Open Subtitles | فليستعد رماة السهام لا، لا، السهام العادية لن يمكنها اختراق جلد قنطور إكسيون الشرير |
Biliyorum beni görmek istemiyorsun ama o oklar ile ilgili araştırmamı bitirdim. | Open Subtitles | حستاً، أعرف أنك لا تريد رؤيتي الآن لكنني أنهيت بحثي عن تلك السهام |
Bir kadinin yüzüne dart atmanin iyi bir fikir olduğunu sanmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن رمي السهام على وجوه النساء هو فكرة جيدة |
Dışarıdan bakıldığında içki içiyor, dart oynuyor, cebimdeki kutusundan yaban mersini yiyor gibi görünebilirim ama hepsi sürecin birer parçası. | Open Subtitles | ربما ظاهريًا سيبدو انني أشرب وألعب السهام واكل زبيب من علبة بداخل جيبي لكن كل هذه الامور جزء من العملية |
Kızlarla buluşup, önce dart oynayıp, sonra içeceğiz. Bu sırayla yapmak yararımıza. | Open Subtitles | أقابل أصدقاء لعبة رمي السهام وللشرب أيضاً، على يد أمهر البشر |
Declan metinlerinde okları düzgün uçurmaya yönelik bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء في نص ديكلان عن جعل السهام تنطلقُ مستقيمةً |
Oradaki kadınlar üfleme çubuğu ve zehirli okları olan Kızılderililerdi. | Open Subtitles | كانت النساء فى هذه المناطق من الغابات الهندية اللاتى يحملن أنابيب النفخ و السهام المسممة |
Pekâlâ yardım et bana, yapacağım. oku ele geçireceğim, Kay. Onu bulabileceğimden eminim. | Open Subtitles | سوف أحضر السهام كاي أنا متأكد أنه يمكنني أن أجدهم |
O güçteki silahlar karşısında okla yay ne işe yarar ki? | Open Subtitles | ولكن ما الجدوى فى القوس و السهام , ضد هذا النوع من القوة النارية ؟ |
Az önce deli gibi koştuktan sonra oklarla vurulma sahnesi çekimini göster bana. | Open Subtitles | في المشهد السابق بعد أن رمي السهام والركض دعني أرى الفلم |
Rosula Okçular getirmişse, oraya tünemişlerdir. | Open Subtitles | إذا كان مع الرسول رماة السهام فبالتأكيد سيتموقعون هناك |
Ford'u ışınladıktan sonra, Dartlar geçide doğru kaçtılar. | Open Subtitles | بعد أن سحبوا فورد توجهت السهام الى البوابة. |
Akrobatik bir okçu için çantada keklik olduğumu bütün şehrin öğrenmesini istemem. | Open Subtitles | حسنا,غالبا لا اريد لكامل المدينة ان تعرف انى جلست ساكنا امام حيل رامى السهام |
Üzerimize yağacak olan oklardan kurtulduğumuzu varsayarsak.. | Open Subtitles | لو نجحنا بالنجاة من وابل السهام الذي سيمطر علينا |
O dart oklarını kim attıysa, ortadan kaybolması senin kadar iyiydi. | Open Subtitles | من أطلق تلك السهام كان جيداً كما في الإختفاء، مثلك أنت. -والضحية ؟ |
Kaç tane okumuz var? | Open Subtitles | كم عدد السهام التى بحوزتنا؟ |
Dr. Saroyan'a göğüs kemiğindeki hasarın av okundan dolayı olmadığını söylerken beynim farklı tür Oklara sıçradı ki bunlar da beni saçma bir dev eşekarısı fikrine götürdü. | Open Subtitles | عندما قلت للد. (سارويان) أن جرح عظم القص لم يكن سببه سهم الصيد قفز إلى ذهني أنواع مختلفة من السهام.. |
Ama benim oklarım cadıları öldürmez. | Open Subtitles | ولكن السهام بلدي لا تقتل السحرة. |