Cylon'umuz dışında kullanışlı birşey ele geçiremedik. | Open Subtitles | لم نتمكن من معرفة أي شيء مفيد من السيلون الخاص بنا |
Tekniğimin çalışması için, ki kendisine Valeri diyen Cylon üzerinde... başarılı bir şekilde kullandığım bir tekniktir, mahkumun güzelce banyo yapması ve yemesine olanak verilmelidir. | Open Subtitles | من أجل اسلوبي في العمل التقنية استعملت بنجاح على السيلون المسمي نفسه شيرون فاليري |
That little girl may very well hold the key to the survival of the entire Cylon nation. | Open Subtitles | تلك الطفلة الصغيرة من الممكن أن تحمل مفتاح بقاء أمة (السيلون) بأكملها |
Tigh ve Adama'yı saylon mahkumların yanına götürün. | Open Subtitles | ضع تااي واداما بالاسفل مع باقي المساجين من السيلون |
Nükleer saylon soykırımından sağ çıkacağımıza kimseler inanmamıştı, ya da Yeni Caprica'da yaşanılan cehennemden, ya da yaşadığımız 50.000 başka krizden. | Open Subtitles | لم يؤمن احد باننا سننجو من محرقه السيلون النوويه او, من الجحيم على نيو كابريكا او, من ال50.000 الف كارثه الاخرى التي مررنا بها |
- Cylonlar burada olduklarını bilmiyor bile olabilir. | Open Subtitles | ربما لن يعرف السيلون بوجودهم هنا أصلاً |
Cylonlar geri gelirse, mahvoluruz. | Open Subtitles | السيلون رجعوا نحن متنا |
What, we're supposed to die happy because Hera can have kids and the entire Cylon nation can survive? | Open Subtitles | أبفترض أن نموت سعداء؟ لأن (هيرا) بإمكانها الإنجاب وأمة (السيلون) ستنجو؟ |
Ve bir anda Dr. Baltar "Müthiş Cylon Detektörünü" yarattı. | Open Subtitles | ...وهكذا فقط الدكتور بالتر يخترع (مكتشف السيلون المدهش) |
Güvendesiniz. Cylon'lar yok edildi. | Open Subtitles | لقد تم إنقاذكم (لقدهُزم(السيلون! |