Bu sen değilsin. Bu büyü. Kim olduğunu hatırlamaya çalış. | Open Subtitles | هذه ليست أنتِ، إنه السّحر حاولى أن تتذكّرى من تكونين |
Başka bir yolu olmalı. büyü kartlarıyla onları bombardımana tutabiliriz. | Open Subtitles | لا بد من حلٍّ آخر، لنمطرهم بوابل من بطاقات السّحر. |
Annemin pratik yaptığı büyü türü, doğal değil. Cadılar ona büyü bile demezler. | Open Subtitles | ذلك السّحر الذي مارسته أمي ليس عاديًّا حتّى أنّ الساحرات لا يدعونه سحرًا |
Sihir yaptığın her zaman ona zarar verdiğini düşünüyordun. | Open Subtitles | ظننتِ أنّ بكلّ مرّة تمارسين السّحر فإنّكِ تنزلين بها الألم |
Cadıların burada Sihir yapmaları yasak. O kuralları çiğnedi. | Open Subtitles | لا يُسمح للساحرات باستخدام السّحر هنا، وهي خرقت القوانين. |
büyünün kesin bilim gibi olmadığını söylediğini hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تذكر حين قلت أنّ السّحر ليس علماً دقيقاً؟ |
Bu büyü zırvası kendini daha iyi mi hissettirecek? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنّ ذلك السّحر السّخيف سيمنحكِ الشعور بالارتياح؟ |
Sevgili yaratığı tehlikedeyken bana karşı büyü kullanmaya cesaret edemeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | علمتُ أنّها لن تجرؤ على استخدام السّحر ضدّي، ليس أثناء وجود مخلوقها المحبوب في خطر محدق. |
Orası özgürce büyü yapılabilen az sayıdaki yerlerden biri. | Open Subtitles | ذلك أحد الأماكن حيث يُمارَس السّحر فيه بحرّيّة. |
Ama sen şu anda mahkemede büyü yaptığın ya da isyan çıkarttığın için değil cinayet suçundan yargılanıyorsun. | Open Subtitles | ولكنّكِ تقفين في بلاط الملك، ليس نتيجة استعمال السّحر أو التّحريض، ولكن بسبب القتل. |
Ama bu kasabada yakalanmadan büyü yapamazsınız. | Open Subtitles | وأنّكن تعجزن عن ممارسة السّحر في هذه المدينة دونما يُكشف أمركنّ. |
Eğer aranızdan herhangi birisi bir isyan girişiminde bulunursa diye. Kurallarım çok açık. Cadıların bu bölgede büyü yapması yasaktır. | Open Subtitles | لمَن قد تفكّر بعصيان قاعدتي الأساسيّة لتحريم ممارسة السّحر في الحيّ. |
Ben sana neyin saçma sapan olduğunu söyleyeyi. Bir grup cadının büyü yapamıyor olması. | Open Subtitles | سأخبرك بما ليس ذا علاقة، معشر ساحرات لا تمكنهن ممارسة السّحر. |
Hasatı tamamlayabilmek için ve seni geri getirebilmek için büyü yapabileceğine inanıyordu. | Open Subtitles | آمنت أنّ بإمكانها استخدام السّحر لإكمال الحصاد واستعادتك. |
Belki elimde gizli bir silah vardır, kolumun altında sakladığım bir as bu kasabadaki Sihir üzerine tam kontrolümü sağlayan bir şey. | Open Subtitles | لعلّي لديّ سلاح سرّيّ، بطاقة رابحة في ردني. شيء يمنحني سيطرة تامّة على كلّ السّحر في هذه المدينة. |
Sihir seni vampir yaptı ama kurt adam olarak doğmuştun. | Open Subtitles | السّحر جعلك مصّاص دماء، لكنّك وُلدت مذؤوبًا. |
Sihir seni vampir yaptı ama kurt adam olarak doğmuştun. | Open Subtitles | السّحر جعلك مصّاص دماء، لكنّك وُلدت مذؤوبًا. |
Sihir yaklaşan kurtuluşumdu. Doğaüstü olaylara ilgimi çekmişti. | Open Subtitles | السّحر كان هو خلاصي وأنا أكبر وهي من أشفق علي في وقت الغموض. |
Evet, sabatik keçi satanizm ve kara büyünün yaygın bir sembolüdür. | Open Subtitles | نعم،الماعز الشيطاني معروفٌ بعبادة الشيطان و في السّحر الأسود |
Efsanenin ve büyünün var oldugu topraklarda büyük bir kralligin kaderi genç bir adamin omuzlarindaydi. | Open Subtitles | في أرض الخُرافة، وعصر السّحر. مصير مملكةٍ عظيمة، يقع على عاتق شابٍّ صغير. |
Sanırım Büyüyü kesin bilimle karıştırmamalısın. | Open Subtitles | أعتقد أنّ السّحر ليس علماً دقيقاً. |
sihri kullandığında daima bir bedeli olur. | Open Subtitles | يكون دومًا هنالك ثمنٌ حين يُساء استخدام السّحر. |