"الشئ ذاته" - ترجمة من عربي إلى تركي

• aynı şeyi
• aynı şey
• aynısının
• da aynı
• de aynı

Haksız mıyım bilmiyorum ama senin de aynı şeyi yaptığını düşünüyorum.
وأعتقد أنكِ تفعلين الشئ ذاته إلا إن رأيت الأمر بطريقة آخرى

Dili anlamıyoruz ancak aynı şeyi ifade ediyoruz.
شكراً جزيلاً، نحن لا نفهم لغة بعضنا البعض لكننا نعنى الشئ ذاته

Seçmenlerinin senin için aynı şeyi söyleyebileceklerinden şüpheliyim.
و أشك تماما أنك فى أعماقك تستطيع قول الشئ ذاته عن نفسك

ve dışarda daha fazla onlar yardıma ihtiyacı olan ve gidecek bir yerleri olmayan insanlar sen de burda insanlara yardım ediyorsun bu aynı şey değil.
ناس ليس لديهم مكان آخر ليقصدوه أشخاص يحتاجون المساعده -انت تساعد الناس هنا كل يوم -ليس الشئ ذاته

Koç Raynor, sizce aynısının
المدرب راينور الا تقلق ان يفعل الشئ ذاته

Senin annen ve baban da aynı şeyi düşünecekler. Heyecanlanmaya başlayacaklar, planlar yapacaklar.
وسيحسب أبويك الشئ ذاته ، وستثور حماستهما ، ويبدءان بالتخطيط للمستقبل

İnanıyorum ki Doktor Weir. Sizin yerinizde ben olsaydım, aynı şeyi yapardım.
وير أننى لو كنت مكانك ربما كنت سأفعل الشئ ذاته

aynı şeyi siz de benim çocuklarım için yapardınız. Büyütülecek bir şey değil.
،بحقك، كنت لتفعل الشئ ذاته لأطفالي هذا ليس بالأمر الكبير

Demek istediğim eğer katil iş sitelerinde gezerek kurbanlarını arıyorsa aynı şeyi biz de yapamaz mıyız?
ربما كان القاتل يتصفح المواقع المهنية، بحثاً عن الضحايا. عليّنا فعل الشئ ذاته لتحديد الـأهداف المُحتملة.

Ama bu adam her seferinde aynı yerde aynı şeyi yapıyor.
هذا الرجل يفعل الشئ ذاته كل مره.. في أماكن متشابهة

Senin de aynı şeyi yaptığını hatırlıyorum.
يبدو أنَّني أتذكرُ رؤيتكِ تفعلينّ الشئ ذاته

aynı şeyi ben de senin için söyleyebilirim ama seni değiştirmek istemediğim için söylemeyeceğim.
يُمكن أن أقول الشئ ذاته عنكِ لكني لا أريد تغيير شئ واحد بكِ لذا لن أفعل

Ne bekliyordun yani?" Eğer almanlar buraya gelirse, yine aynı şeyi söyleriz.
وإن جاء الألمان هنا، نقول الشئ ذاته

- 185 az önce radardan kayboldu. - Anlaşıldı, kule biz de aynı şeyi gördük.
.لقد إنطلقت 185 لتوها للشبكة - .عُلِم أيها البرج, نحن نري الشئ ذاته -

Anlaşıldı, kule. Biz de aynı şeyi gördük.
عُلِم أيها البرج, نحن نري الشئ ذاته

Ara verme, ayrılma. İkisi de aynı şey.
فترة الراحة والإنفصال هما الشئ ذاته

Yani, bence aynı şey için buradayız onu alaşağı etmeden önce Conrad'den ne alabiliyorsak almak.
إذن أعتقد، أن كلانا تُريد الشئ ذاته. أن نحصل علي كل ما يمكننا من (كونراد) قبل إسقاطة.

- Bu aynı şey değil.
هذا ليس الشئ ذاته

Burada da aynı şeyi yapmaması için bir neden yok.
لا أرى لماذا لن يفعل الشئ ذاته هنا.