Birlikte zaman geçirebileceğim kişisel bir arkadaşım yoktu. ama benden bana verilen görevleri yerine getirmem bekleniyordu. | TED | لم يكن لدي العديد من الاصدقاء الشخصيين لقضاء الوقت معهم، ولكن كان متوقع مني ان أؤدي هذه الواجبات المنصوص عليها. |
Ay balıkları kişisel sağlıkçılarına başlarını çevirerek onlara açık bir davette bulunuyorlar. | Open Subtitles | ترفع أسماك الشمس روؤسها للأعلى ناحية سطح الماء كأنها دعوة صريحة لمعالجيها الشخصيين. |
kişisel ekibinden birkaç kişi tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف بضع من موظفيه الشخصيين.. قد أكون قادر.. |
Bütün özel, kişisel doktorlarımı hemen geri istiyorum. | Open Subtitles | أريد كل أطبائي المساعدين الشخصيين الخاصين حالاً |
Ve bu duvarların içinde bir sesi desteklemeye yönelik mütevazı çabalarımın bir takdiri olarak, kişisel hayranlarım için bazı önemsiz bonservisleri bırakmak nadir olmayan bir alışkanlık oldu... genel olarak, benimkine değilse de, çocuğumun adınadır. | Open Subtitles | و إعترافا بالمساعي المتواضعه التي أقوم بها بالحفاظ على الإنسجام فيداخلهذهالجدران، أصبح من عادة المعجبين الشخصيين بي |
Gücenmek yok, ama ben kişisel alışveriş işinin avukatın parasını karşılayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | بدون اهانة لكنني لا أظن ان المتسوقين الشخصيين يجنون ما يكفي من المال لتكليف محامي الدفاع الكبير |
- Ve sonraki tüm yazışmaların e-posta veya kendi kişisel asistan grubundan biri aracılığıyla gerçekleşti. | Open Subtitles | مراسلاتك معه تمت عبر البريد الالكتروني أو من خلال جيش مساعديه الشخصيين. |
Mektuplar, kişisel kuryeyle gönderiliyor. | Open Subtitles | -لقد كنت اراسله بانتظام بالرسل الشخصيين |
Hitler'in kişisel SS yaveri Richard Schulze-Kossens'ti[8]. | Open Subtitles | أحد مساعدى (هتلر) الشخصيين كان ضابطاً فى (قوات (العاصفه) ويدعى (ريتشارد شوتس كوسينس |
- Kendi kişisel aşçılarım. | Open Subtitles | -رائع -طهاتنا الشخصيين |