bunu yapan kişiyi bulmamıza yardım edersen belki bölge savcılığı sana bir teklif sunar. | Open Subtitles | ساعدنا في ايجاد الشخص الذي فعل ذلك من الممكن مكافحه المخدرات تعرض عليك صفقه |
Sana bunu yapan kişiyi bulmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. | Open Subtitles | سنفعل كل مافي وسعنا لإيجاد الشخص الذي فعل ذلك لكِ |
Hiç bunu yapan kişiyi düşündün mü? | Open Subtitles | ألم تفكري في الشخص الذي فعل ذلك ؟ |
Ve bunu yapan kişinin peşinden tek başına gideceğini düşünüyorsan çok yanılıyorsun. | Open Subtitles | وإذا كنت تعتقد أنك ذاهب بعد الشخص الذي فعل ذلك منفردا، هل يمكن أن لا ربما يكون أكثر خطأ. |
Sen ve ben bunu yapan kişinin yakalanmasına yardım edebildik. | Open Subtitles | كان بوسعنا نحن الإثنان المساعدة بالقبض على الشخص الذي فعل ذلك |
Louis Bowman'e suç atıldığını ve bunu yapan kişinin yakın zamanda Bronx'ta genç bir kadını daha öldürdüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن الان نعتقد بانه تم تلفيق التهمه له وان الشخص الذي فعل ذلك ايضاً قام باطلاق النار وقتل امرأة شابه في برونكس |
- Ona, bunu yapan kişiyi işten kovacağıma söz verdim. | Open Subtitles | - وعدتها أني سأطرد الشخص الذي فعل ذلك - |
- Biliyorum bu çok zor fakat Weller'a yardım etmek istiyorsanız ona bunu yapan kişiyi bulalım. | Open Subtitles | (لكن إذا أردتم مُساعدة (ويلر دعونا نجد الشخص الذي فعل ذلك به |