Çoğu Kuzey Koreli ailelerinden ayrılmışlardı ve yeni bir ülkeye vardıklarında hayatlarına parasız ya da çok az parayla başlayacaklar. | TED | العديد من الكوريين الشماليين قد إفترقوا عن عائلاتهم، وحين يصلون إلى دولة جديدة، يبدأون بمبلغ ضئيل أو دون مال إطلاقاً. |
Güney Kore Hükümeti, Kuzey Koreliler ile gizli bir şeyler yapıyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | الحكومة الكورية الجنوبية يَبْدو أنهم لا يعلمون بالحركة السرية الجنوبية مَع الكوريين الشماليين |
Bu bir boka yaramaz Kuzeyliler'i mısır aşırırken enseledim. | Open Subtitles | أمسكت بهذين الأمريكيين الشماليين بكعوبهما القذرة وهما يسرقان الذرة |
Tanrı'ya şükür baban Carcassona'nın Kuzeylilerin eline geçtiğini görmedi. | Open Subtitles | حمد لله ان والدك لم يعيش لرؤية كيركيسون تتحالف مع الشماليين |
Normal olarak Kuzeyli yazarlardan alıntı yapmam ama, arada sırada.. | Open Subtitles | عادتاً، لا أقتبس الكُتاب الشماليين لكن بين الحين و الآخر |
Hiçbir duvar Kuzeylileri durduramaz, başrahip. | Open Subtitles | لا يوجد حائط يمكنه وقف الشماليين يا كبير الأساقفه |
İndus Uygarlığı sadece Güney yahut Kuzey Hintliler'e ait değildir. Yahut Pakistan halkına. İndus hepimizin mirasıdır. | TED | لان حضارة الاندوس لا تنتمي للهنود الجنوبين فقط او الشماليين أو الباكستانيين؛ انها تنتمي الى كل واحد منا |
Bazı Kuzey Koreliler Çin'de sığınak arıyorlardı- yabancı konsolosluklarda. | TED | يطلب بعض الكوريين الشماليين في الصين اللجوء السياسي لدى السفارات الأجنبية |
Ben kaçtığım için gerçekten çok şanslıydım. Fakat bir çok Kuzey Koreli bu kadar şanslı değildi. | TED | ورغم أنني كنت محظوظة جداً بأن هربت إلا أن العديد من الكوريين الشماليين لم يحالفهم الحظ |
Kuzey Koreliler'in kimliklerini saklamak zorunda olmaları ve hayatta kalmak için bu kadar uğraş vermeleri çok korkunç bir şeydi. | TED | ومن المحزن أن يضطر الكوريين الشماليين لإخفاء هوياتهم ويناضلوا بشدة لمجرد النجاة. |
Fakat Kuzeyliler liderlerinin arkasında olmak için sürü halinde gelmişler. | Open Subtitles | لكن الشماليين أتوا بأعداد هائلة لمساندة زعيمهم |
Birisi Kültür Merkezi'ne saldıranları Kuzeyliler gibi göstertmek için, onu tutmuş olmalı. | Open Subtitles | لابد شخصا ما أستأجره لجعل ذلك يبدو مثل الشماليين قد هاجموا المركز الثقافي |
Kuzeyliler kutsal adayı yağmaladılar. Çoğunu katlettiler. | Open Subtitles | الشماليين وصلوا للجزيرة المقدسة وقتلوا الكثيرين. |
Bu arada da, Kral Aelle paralı askerler olarak Kuzeylilerin hizmetlerini satın almak Mercia'yı yenmemize kesinlikle faydalı olacaktır. | Open Subtitles | لكن في الوقت نفسه شراء خدمات هؤلاء الشماليين كمرتزقة |
Beni saymazsak, Kuzeylilerin senden daha çok değer verecekleri kimse yok ve sana herhangi bir şekilde zarar verirlerse bunun sonuçlarına katlanacaklarını biliyorlar. | Open Subtitles | للتبادل مع الشماليين وهكذا لن هنالك تكون محاولة إيذائك |
Bu arada da, Kral Aelle paralı askerler olarak Kuzeylilerin hizmetlerini satın almak Mercia'yı yenmemize kesinlikle faydalı olacaktır. | Open Subtitles | لكن في الوقت نفسه شراء خدمات هؤلاء الشماليين كمرتزقة |
Bırak bu "Kuzeyli liberalleriz, gözlerimiz ağlamaktan kan çanağı... | Open Subtitles | وفري علينا هراء الشماليين الذين ينوحون ليل نهار |
İlk olarak Kuzeyli oğlanların Vietnam'a gönderildiğini duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أن الشماليين هم أول من يذهب لفيتنام |
Ve ölüm korkuları yok. Bu Kuzeylileri seveceğimi daima biliyordum. Onlardan çocuk doğurmak isterim. | Open Subtitles | ولا يخشون الموت لقد عرفت دوماً أني سأحب هؤلاء الشماليين سأرغب في أن اتكاثر معهم |
Bu akşam aramızda en cesur kuşatma yarıcısı bulunuyor Yanki topları arasından sıyrılıp geçerek gelen ve bizlere bu akşam giymekte olduğumuz yün ve dantel kumaşları getiren kişi. | Open Subtitles | معنا الليلة أبسل مقتحمي الحصار الذي تسللت مراكبه عبر أسلحة الشماليين ليجلب لنا الصوف والحريرالذي نرتديه الليلة |
Kuzeylilerle toprak sahipleri arasında anlaşmazlıklar yaşandı. | Open Subtitles | بعض الخلافات بين الشماليين ومُلاك الأراضي. |
Yankilerin bizi yenebileceğini mi ima ediyorsunuz Bay Butler? | Open Subtitles | هل تلمح يا سيد بتلر أن بإمكان الشماليين هزيمتنا ؟ |
Oğlunuzun Kuzeylilerden oluşan bir orduyla güneye ilerlediğini biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل علمت أن ابنك يسير بجيش من الشماليين ويتجه به جنوباً |
Çiftçiymiş. Kuzeylilere yerleşkelerini kurmalarında yardım ediyormuş. | Open Subtitles | إنه مزارع، كان يساعد الشماليين في إقامة مستوطنتهم. |
yankilerden işittiğimiz hakaretler yetti de arttı. | Open Subtitles | لقد تحملنا ما يكفي من الإهانات من الشماليين المتطفلين |