ويكيبيديا

    "الشهود" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tanık
        
    • Tanıklar
        
    • tanıkları
        
    • şahitler
        
    • şahit
        
    • tanıkların
        
    • tanığın
        
    • tanıklara
        
    • tanıklarla
        
    • şahitlerin
        
    • görgü tanığı
        
    • tanıklık
        
    • tanığımız
        
    • şahitlik
        
    • Tanıklardan
        
    Adam yavaş yürüyordu. tanık sandalyesine bile birinin yardımıyla gelebildi. Open Subtitles لقد مشى ببطء واحتاج لمساعدة حتى يصل إلى كرسي الشهود.
    Denver"da tanık kürsüsünde dururken soruların hepsini bu yüzden anımsayamamıştım. Open Subtitles لذلك لم أتذكر كا ما سألوني في منصة الشهود بدينفير
    Tamam, öğrenci yok, tanık yok. İkinci koma: Anlat bakalım. Open Subtitles .حسناً، لا وجود للطلاب، ولا الشهود .كلمني عن الغيبوبة الثانية
    Tanıklar, saldırganın otuz yaşına yakın, çekici bir sarışın olduğunu belirtti. Open Subtitles وصف الشهود القاتل بأنة أمرآة شقراء جذابة فى العشرين من عمرها
    O sabah, yatak odasından çıktıktan sonra kardeşimle konuşmuş olan tanıkları dinleyin, Kardinalim. Open Subtitles لنسمع الشهود الذين تحدثوا مع أخى فى صباح اليوم الذى غادر به مخدعه.
    Suç mahalinin yakınında bile değildi, nasıl bir tanık olabilir ki? Open Subtitles أنه لم يكن بالقرب من مسرح الجريمة أى نوع من الشهود..
    Bütün tanık olayını biliyormuş fakat daha fazla anlamalarına kadar gidip söylememiş. Open Subtitles يعرف مسألة الشهود لكنه لا يريد إعلام الرؤساء قبل أن يعرف المزيد
    Avukatlarım senin isminin de savcının tanık listesinde olduğunu söylediler. Open Subtitles لقد أخبرني المحامين بأن اسمك قد ظهر على لائحة الشهود
    "tanık raporunda bölgede pazar gecesi silah sesleri duyulduğunu yazıyor." Open Subtitles الشهود يقولوا انهم سمعوا اطلاق نار يوم الاحد منتصف الليل
    tanık koruma programı için para harcaması için resmen yalvardım. Open Subtitles ترجّيتُه أن يصرف أموالا وأن يجعل من حماية الشهود أولويّةً
    Bir tanık, ifadesinde soygundan birkaç dakika sonra sırt çantalı ve motosikletli bir adamın yanından hızla geçtiğini söylemiş. Open Subtitles و احد الشهود قال انه رأى رجل على دراجة نارية يحمل حقيبة ظهر مسرعا بعد دقائق من عملية السطو
    Denedim, ama biliyorsun ki tanık koruma programında olmam... işimi zorlaştırıyor. Open Subtitles حاولت, لكن تعرفين .. كوني في برنامج حماية الشهود يجعلني قلق
    Bölge vekili hiçbir şekilde tanık sandalyesine bir keşi almayacaktır. Open Subtitles محال أن يضع المدّعي العام مدمن مخدّرات على منصّة الشهود
    Tüm bildiğim, şimdiden öldürdüğü Tanıklar var. Seni öldürmeye geliyor. Open Subtitles كل ما اعرفه انه قتل كل الشهود وهو قادم لقتلك
    Morgda bir ceset var ve Tanıklar seni katil olarak teşhis etti. Open Subtitles لدينا جثة في المشرحة وكثير من الشهود يمكنهم التعرف على هويتك كقاتل
    Şef, görgü tanıkları kızları merdivelerde ve tuvaletin dışında gördüklerini söylüyorlar. Open Subtitles يا رئيس، الشهود رأوا مراهقات خرجوا من غرفة الإستراحة وصعدوا السلالم
    şahitler, zanlının yağmalamayı bizzat yönettiğine ve enkazda hayatta kalanları dövdüğüne tanıklık edecek. Open Subtitles الشهود ستشهد ان المتهم اشار بالنهب حرفياً وان الناجين من الحطام قد ضربوا
    şahit olan bir çok kişi var ama çoğu konuşmak istemiyor Open Subtitles على منصة الشهود مما في الشوارع صحيح؟ أعطهم فقط خيار واحد
    Olay sırasında köprü havadaymış. Kurbanların, mekanların ve tanıkların arasında ilişki kurmaya çalıştık ama elimizde bir şey yok. Open Subtitles الجسر كان خارج نطاق العدسة، حاولنا إيجاد رابط بين الضحايا و الأماكن و الشهود ، لكننا لم نجد شيئاً
    Kusura bakmayın Dedektif ama bilmeniz gerekir ki korunan bir tanığın bilgileri gizlidir. Open Subtitles عفوا ، أيتها المحققة ، لكن معرفة بيانات الشهود ، حماية سرية تماماً
    Aklımda birisi var ama bunun için o tanıklara ulaşmamız gerek. Open Subtitles أفكر ببعضهم بالفعل ولكنّنا بحاجة لطريقة تجعل الشهود يوافقون على ذلك
    Temyiz Mahkemesi Heyeti konuyla ilgisi olan tüm tanıklarla görüşmemizde ısrarcı. Open Subtitles هيئة القضاء العسكرية تصر على أن نستجوب جميع الشهود
    şahitlerin söylediğine göre, bu kız, iki üniversite öğrencisinin davranışlarından rahatsız olmuş. Open Subtitles الشهود يقولونَ بأنها كانت تتلقى اهتماماًً غير مرغوب فيه من شابين جامعيين
    Neredeyse yüzlerce görgü tanığı var, ama burada hiçbir şey yok. Open Subtitles كان هناك المئات من الشهود العيّان لكن هنا , تقريبا لاشيء
    Çoğu tanığımız korkak parazitlerdir. Open Subtitles حسناً ، أغلب نوعية الشهود لدينا هي طفيلة خائفة
    Onu şahitlerin önünde vurdu, ama kimse şahitlik etmedi ve dava düştü. Open Subtitles أرداه قتيلاً أمام الشهود و لم يأتي أحد للشهادة تم إسقاط القضية
    Gurur kötü kanıtlardan aptal Tanıklardan ve idama meyilli bir yargıçtan daha fazla dava kaybettirir. Open Subtitles الكبرياء خسرت قضايا أكثر من الأدلة الباطلة و الشهود المغفلون و القضاء الظالم ، جميعاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد