Görgü tanıkları cesedin bulunduğu duruma bakarak bunun insan üstü bir güç gerektirdiğini söyledi. | Open Subtitles | الشهود قالوا إنه تم أرتكاب الجريمة بقوة خارقة اعتماداً على الحالة التي وجدوا عليها الجثّة، مرة أخرى |
Her sene, Görgü tanıkları aynı şeyin kazaya neden olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | و لا شئ من هذا كل عام , الشهود قالوا أن نفس الشئ تسبب بالحادث |
Görgü tanıkları öldüğünü sanmış ama siz suni solunum yapmaktan geri durmamışsınız. | Open Subtitles | الشهود قالوا انه كان يبدو ميتا و لكنكِ لم تتوقفي عن انعاشه بالتنفس الصناعي |
Tanıklar iki kar maskeli adam görmüş. | Open Subtitles | الشهود قالوا إنهم رأو رجُلان يَرتديان أقنعة تزلج. |
Tanıklar, maktul düşmeden evvel yapım ekibinden kimsenin yeşil odada bulunmadığını söyledi. | Open Subtitles | حسنًا، نعرف أيضًا أن الشهود قالوا بأنه لم يكن هناك منتجين ولا طاقم في الغرفة الخضراء قبل أن تسقط. |
Şahitler ateş edenin diğerlerinin bir buçuk metre ötede durduğunu söyledi. | Open Subtitles | الشهود قالوا بأن القاتل وقف على بعد حوالي 5 أقدام من الآخرين |
Şahitler ateş eden kişinin kadının kafasına tekme attığını söylüyor. | Open Subtitles | الشهود قالوا بأن القاتل ركلها في رأسها |
Görgü tanıklarının söylediğine göre mermi, 2. kat penceresinden gelmiş. | Open Subtitles | الشهود قالوا الرصاص جاء من نافذة الطابق الثاني |
Görgü tanıklarının söylediğine göre ilk iki kurban görevdeyken öldürülmüş. | Open Subtitles | الشهود قالوا أن أول ضحيتنان قتلوا أثناء أداء واجبهم. |
Görgü tanıkları ölürken göğsünü tuttuğunu söylediler. | Open Subtitles | الشهود قالوا بأنه كان يمسك صدره عندما مات |
Görgü tanıkları uçarak geldiğini, etrafta dolaşarak kalabalığı toplayıp sonra birden ateş açtığını söylediler. | Open Subtitles | الشهود قالوا بأنها أتت طائرة حامت، تجمّع عليها الحشد وفجأة، أطلقت النيران |
Görgü tanıkları 40'larının başlarında sarışın bir kadının Karen çocuğunu götürdüğü sıralarda bir saattir banka oturduğunu söyledi. | Open Subtitles | الشهود قالوا ان أمرأة بشعر أشقر عمرها ببداية الأربعينات كانت تنتظر على مقعد لمدة ساعة في نفس وقت أخذ كارين لطفلها الى هناك |
Fornell, hâlâ ifade alıyor ama Görgü tanıkları, kiminle konuştuğuna göre Lambert'ı arabada, bir adamla, bir kadınla ya da herhangi biriyle görmüşler. | Open Subtitles | فورنيل مازال يقوم بأخذ الافادات ولكن الشهود قالوا أنهم شاهدوا لامبارت فى سياره مع رجل أو أمرأه أو لا أحد يعتمد على من تسأله |
Tanıklar saldırganın İngiliz olduğunu ve kolunun bandajlı olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الشهود قالوا perp كَانَ بريطانيَ، وذراعه كَانَ في a رافعة. |
Ama tüm Tanıklar onun yarı otomatik bir siyah tabanca taşıdığı beyanında bulunmuşlar. | Open Subtitles | ولكن جميع الشهود قالوا أنه كان يحمل مسدس نصف آلي أسود. |