ويكيبيديا

    "الشوكولاته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çikolata
        
    • çikolatalı
        
    • çikolatayı
        
    • çikolatadan
        
    • çikolataya
        
    • çikolatanın
        
    • kakao
        
    • çikolatalar
        
    • çikolataları
        
    • çukulata
        
    • çikolatası
        
    • çikolatalardan
        
    • çikolota
        
    • çikolatan
        
    • çikolatam
        
    Bence Barricini ailesi orada bir dükkan açıp çikolata satmalı. TED أعتقد أن على أسرة باريسيني فتح متجر هناك لبيع الشوكولاته.
    Yoksa, bütün gün, her gün, buraya çikolata almaya gelirim. Open Subtitles وإلا، سأكون هنا، طوال اليوم، كل يوم، أقوم بشراء الشوكولاته.
    çikolata adli tıbbı konusunda bu kadar uzman olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أدرك كنت قد رئيسيا في الطب الشرعي الشوكولاته.
    Çift pizza burger, peynirli acılı patates ve büyük çikolatalı milkshake istiyorum. Open Subtitles هل لي بـ2 بيتزا بيرجر بالفلفل الحار مع الجبن ومشروب الشوكولاته الكبيرة؟
    Sürekli çikolatalı süt gibi kokan adamdı o. - Öyleydi. Open Subtitles هو نفسه الشخص الذي كان دائما رائحة كرائحة حليب الشوكولاته.
    Tamam, diyelim ki sen çikolatayı savunuyorsun ve ben de vanilyayı. Open Subtitles حسناً، لنقول أن أنت تدافع عن الشوكولاته وأنا أدافع عن الفانيلا.
    Amerikan meşesi, Hindistan cevizi, vanilya belki biraz da çikolata kokusu var. Open Subtitles خشب البلوط الأمريكي يعطي رائحة كجوز الهند أو الفانيليا، وربما مثل الشوكولاته
    Bu denklemin çikolata tarafı. TED هذا هو جزء الشوكولاته في المادة التعليمية.
    Ve tabi ki bilim peynir ve çikolata daha iyi kararlar vermenize yardımcı olur dediğinde, tabi ki bunu insanların dikkatini çekmek için yapmaktadır. TED و طبعا عندما يقول العلم ان الجبن و الشوكولاته يمكن ان تجعلنا نتخذ قرارات صائبة، اذاً سوف يستدعي هذا انتباه الناس
    Belki biraz ahududu, biraz çikolata eklemek istersiniz? TED هل تريد القليل من التوت هنا ، القليل من الشوكولاته هناك؟
    Büyük şehir zontaları, çikolata kaplı hapı şükürlerle yuttu. Open Subtitles سكان المدينة الكبيرة مثل الريفيين ابتلعوا الحبوب المغلفة مثل الشوكولاته هللوا مع العويل.
    Umarım çikolata soslu, tavuklu pilav seviyorsundur. Open Subtitles أتمنى أن تكون تحب الدجاج و الأرز بالزعفران مع صلصة الشوكولاته.
    Umarım çikolata soslu, tavuklu pilav seviyorsundur. Open Subtitles أتمنى أن تكون تحب الدجاج و الأرز بالزعفران مع صلصة الشوكولاته
    Sabahtan akşama kadar çikolata ambalajı açtılar! Open Subtitles أنهم عاكفون على فتح قوالب الشوكولاته من الفجر للغروب
    Otur ve keyfine bak. Sıcak çikolata ister misin? Open Subtitles اجلسي واسترخي ساقوم بصنع بعض الشوكولاته الساخن
    10 bin kişilik çikolatalı milkshake ve patates alabilir miyiz? Open Subtitles أيمكننا الحصول على هزة الشوكولاته والبطاطس لأجل عشرة ألف رجل؟
    Ben tavuk budu ve çikolatalı kek için ne kadar ödeyeceğim? Open Subtitles لأنني والدها ! كم سأحصل على افخاذ الدجاج وكعكات الشوكولاته ؟
    Bu evde, kahvaltıda, çikolatalı kek vardır. Open Subtitles في هذا البيت عندنا كعك الشوكولاته للفطور
    çikolatayı ne kadar sevdiklerinden. Neyse, hayaların morarması gerçek bir şey. Open Subtitles كم هم يحبون الشوكولاته على اي حال , الكرات الزرقاء حقيقة
    Bana çikolatadan kocaman bir tavşan getirmiştin, hatırlıyor musun? Open Subtitles ألا تتذكر المرة التي اشتريت لي الأرنب الشوكولاته الكبيرة حقا؟
    Bir karınca kolonisini erimiş bir çikolataya bile yönlendiremem, inanın bana, denedim. Open Subtitles أنا لا يمكن أن تؤدي أسراب إلى الشوكولاته المذابة، صدق، وقد حاول.
    Eğer aileniz size çikolatanın tehlikeli olduğunu söyleseydi onların lafına inanır mıydınız? Open Subtitles إذا أخبركم أبائكم تلك الشوكولاته كانت خطرة هل أنتم فقط تثقون بكلامهم؟
    Kardan sonra sunulan bir fincan sıcak kakao. Open Subtitles كأس من الشوكولاته الحارة بعد مشوار طويل في الثلج
    Buzdolabı bile çikolatadan olurdu çünkü buzdolabındaki çikolatalar bitse bile buzdolabını yiyebilirsin. Open Subtitles حتى الثلاجة سيتم صنعها من الشوكولاته لأن إذا نفدت الثلاجة من الشوكولاته يمكنكِ تناول الثلاجة
    Fotoğraftan önce, çikolataları temizlemek için ıslak mendile ihtiyacımız var sadece. Open Subtitles كل ما نريده هو بعض المناشف المبللة حتى نمسح الشوكولاته
    Ev işlerinizi yapıp, çukulata atıştıracaksınız, çocuğa bakarken de 5-6 kilo alırsınız artık. Open Subtitles ستقومين بشغل البيت ، تأكلين الشوكولاته وتعتنين بالطفل ، وسيزيد وزنُك 50 أو 60 باوند
    Hediyelik dükkanından gerçek İsviçre çikolatası. Open Subtitles لكن الشوكولاته السويسرية الجيدة من دكان الهدايا
    Minik çikolatalardan bulmak için beş dükkan dolaştım. Open Subtitles واضطررت أن أذهب لخمس محلات مختلفة حتى أحضر نكهتكِ المفضلة، شرائح الشوكولاته
    Ben yüzüyordum ve sanırım o gün çikolota günüydü. Open Subtitles أنا كنت أسبح وأعتقد أنه اليوم يوم توزيع الشوكولاته.
    Satmak için başka çikolatan yok mu? Open Subtitles لا يوجد لديك المزيد من الشوكولاته للبيع، على أي حال.
    Odamda bir miktar çikolatam var. Birlikte her şeyin ötesinde bir lezzet sunarlar. Open Subtitles لدي بعض الشوكولاته في غرفتي من الأفضل تذوقهم معاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد