ويكيبيديا

    "الشىء الوحيد الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek şey
        
    O, bu mağazadan almaktan gerçekten zevk aldığım tek şey. Open Subtitles هذا هو الشىء الوحيد الذي يمتعني شرائه في هذا المحل
    Üzgün olduğum tek şey, buraya gelirken bir tarafımın donması. Open Subtitles الشىء الوحيد الذي يحزنني أني أتيت في هذا الطقس البارد
    Kendi başına takip ettiği tek şey aslında aktivite. Onu bile tam anlamıyla yapmıyor. TED الشىء الوحيد الذي يتتبعه بنفسه هو النشاط. و حتى في تلك الحالة، لن يكون كاملا.
    Kemerlerin işe yaradığı tek şey, pantalonlarınızı tutmasıdır. Tamam, idmana başlayalım, olur mu? Open Subtitles الشىء الوحيد الذي تفيد فيه الأحزمة هو منع السروال من السقوط
    Şimdi bizi kurtarabilecek tek şey bir mucize. Open Subtitles اننا فشلنا وان الشىء الوحيد الذي يمكن ان ينقذنا هي المعجزه
    Yapman gereken tek şey babanın ve gelecekte kocan olmasını umut ettiğimiz kişiye itaat etmek. Open Subtitles الشىء الوحيد الذي يجب أن تريه هو أن تطيعى والدك وعلى الأرجح زوجك فى المستقبل
    Onu birazcık rahatlatan tek şey benim hazırladığım ilaçtı. Open Subtitles المقوي الخاص بي الشىء الوحيد الذي ييساعدها
    Kemiğin gücü, onları Muspellheim cehenneminde tutan tek şey ve onları kurtarabilecek tek şey. Open Subtitles وأخوك قوة العظام هي الشىء الوحيد الذي يجعلهم فى الجحيم
    Ağabeyimin beni öldürmesini engelleyen tek şey tuttuğum bu adamlar. Open Subtitles الشىء الوحيد الذي يمنع أخي من قتلي هو هؤلاء الرجال الذين إستأجرتهم ليحموا المجمع
    Hastanedeki güç dalgası olmalı. Aklıma gelen tek şey bu. Open Subtitles لابد و أنه مجرد زيادة في الكهرباء عبر المستشفى أنه الشىء الوحيد الذي أفكر به
    Bunların taşıyacağı tek şey büyük oyunlarda hafif aktörler. Open Subtitles الشىء الوحيد الذي يحمله هو ممثلين صغار من خلال مشاهد كبرى
    Endişelendiğim tek şey, Lavon'un zaferinin payının ne kadar büyük olacağı. Open Subtitles الشىء الوحيد الذي يزعجني هو حجم انتصار لافون
    Bence sadece dolabın içinde endişelendiğimiz tek şey çalınıyor. Open Subtitles اتمنى لو كانت سرقة الخزائن الشىء الوحيد الذي علينا القلق بشأنه
    Bu.. elimi bu salak teknenin üzerinden tutmak, kendi başıma yapabildiğim tek şey. Open Subtitles هذا 000 إبقاء يدي علي هذا القارب اللعين هو الشىء الوحيد الذي يمكنني فعله بمفردي
    Tamam şu an kesin olarak bildiğimiz tek şey babamla birlikte şükran günü yemeği yemeliyiz. Open Subtitles حسناً ,الشىء الوحيد الذي نعرفه بشكل مؤكد الآن أنه علينا أن نتناول عشاء عيد الشكر مع أبي
    Bu bizi ayıran tek şey. Open Subtitles هذا هو الشىء الوحيد الذي يفرق بين
    Votan Birliği'ni Kuzey Amerika'dan uzak tutan tek şey Dünya Cumhuriyeti'ydi. Open Subtitles لقد كانت جمهورية الارض الشىء "الوحيد الذي حافظ على الـ"في.سي خارج شمال أمريكا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد