ويكيبيديا

    "الشيء ذاته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • aynı şeyi
        
    • aynı şey
        
    • de aynısını
        
    • da aynısını
        
    • aynı şeyleri
        
    • aynı şeyin
        
    • de aynı
        
    Öyle ama iki gün üst üste aynı şeyi yemek istemiyorum. Open Subtitles أجل، لكنّني لا أحب أيضاً تناول الشيء ذاته في يومين متتاليين
    Dokuzuncu sınıfa geldim ve aynı şeyi yapmaya karar verdim. Open Subtitles وهكذا أصبحت في الصف الثامن وقررت أن أفعل الشيء ذاته
    Ama eğer burada olsaydı sana aynı şeyi söyleyeceğinden eminim. Open Subtitles ولكني أعلم أنه لو كان هنا كان سيخبرك الشيء ذاته
    Siz ikinizi icat ettiğimi bulursa ne olacaksa aynı şey. Open Subtitles سيفعل الشيء ذاته الذي سيفعله إذا اكتشف بشأن اختراعي لكما
    Yanan binada mahsur kalan çocuklar olsa ben de aynısını yapardım. Open Subtitles لا بأس كنت لأفعل الشيء ذاته لو كان هناك أطفال محتجزين
    Ve Auenbrugger de hekim olduğunda, aynı şeyi yapmaya başladı. TED ولذلك حينما أصبح أوينبرويجر طبيباً بدأ بفعل الشيء ذاته.
    Birçok kitap savaş için aynı şeyi söylüyor. Hiçbir şey, insanları savaşın yaptığı gibi bir araya getiremez. TED إذن الكثير جداً من الكتب حول الحرب تقول الشيء ذاته ، أن لا شيء يجمع الناس مع بعض كالحرب.
    Onlara dedik ki, tamam, tamamen aynı şeyi yapacağız fakat bu kez direktör olmayacak. Onun yerine siz arka planı gri olan objeleri görmezden geleceksiniz. TED أخبرناهم، بأننا سنفعل الشيء ذاته لكن هذه المرة دون موجّه. عوضاً عن ذلك، سنقوم بتجاهل الأشياء ذات الخلفية الرمادية.
    Ve gene, hayvanlar da insanlar da aynı şeyi yapar. TED لذا مرة أخرى الحيوانات والبشر كلاهما يفعل الشيء ذاته.
    aynı şeyi 10, 20, 30 yıl sonrası için de söylemek istiyoruz: Son 30 yılda neler yaptığımıza bir bakın. TED نريد أن نقول الشيء ذاته بعد 10، 20، أو 30 عاماً من الآن: انظروا ماذا فعلنا خلال الـ 30 عاماً الماضية.
    Ve sonra bir papaza ve sonra bir destek grubuna ve hepsi aynı şeyi söyledi: bazen insanlar, sevdikleri hakkında endişelendiklerinde beklerler. TED ثم كاهن، ثم مجموعة دعم، وقالوا جميعا الشيء ذاته: في بعض الأحيان يبقى الناس عندما يكونون قلقين على أحبائهم.
    Irkçılığı ölçülebilir davranışlar olarak tanımlarsanız siz de aynı şeyi yapabilirsiniz. TED حين نُعرف العنصرية بمعايير السلوك القياسي، يمكننا تطبيق الشيء ذاته.
    Bu konular ne kadar tipik olmasalarda önemli değil, hepsi aynı şeyi gösteriyor. TED لذلك، مهما كانت درجة الشذوذ التي تتّسم بها هذه المواضيع، فإنّها جميعا تُظهر الشيء ذاته.
    Bütün hafta boyunca buradaydım ve her gün aynı şeyi duyuyorum. Open Subtitles لقد كنت هنا طيلة الأسبوع وكل يوم أسمع الشيء ذاته
    Başka bir insan. Evet. Sanırım aynı şeyi benim için de söyleyebilirsin. Open Subtitles رجل مختلف، نعم، بإمكانك أن تقول الشيء ذاته عني كما أعتقد
    Cenaze töreninde dolapta seviştik diye üzüldüm ve aynı şeyi sana yaptım. Open Subtitles بما أنّ ممارستنا الجنس في خزانة دار الجنازة أرعبتني فقد فعلت الشيء ذاته معك
    Majestic'te de aynı şey olmuştu. Open Subtitles كنت في سفينة الماجيستيك عندما حدث الشيء ذاته
    L ne diyorsun aynı şey olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن ما يحاولون أن يقولوه هو أن هذا هو الشيء ذاته
    Ben kendi işimle ilgilenirim ve size de aynısını yapmanızı öneririm. Dostlarımızın neden öldürüldüğünü öğrenmek istiyoruz. Open Subtitles وبشؤوني الخاصة وأقترح أن تفعلا الشيء ذاته
    Ve ben dişçi ve güvertede bana enjekte edilen şu mikroplara da aynısını yapardım. Open Subtitles وكنت لأفعل الشيء ذاته للدنتيك وحشرات الجراثيم هذه التي حقنتوني بها حين جئت على المتن
    Eski karın ona da tam olarak aynı şeyleri yaptığını söyledi.. Open Subtitles زوجتك السابقه أخبرتني بأنك فعلت الشيء ذاته لها
    Hayır, daha büyük. Bir çeşit gözcü gemisi, muhtemelen bizimle aynı şeyin peşinde. Open Subtitles مركبة استطلاعية وربّما تسعى إلى الشيء ذاته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد