ويكيبيديا

    "الصباح الباكر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sabah
        
    • sabahın erken
        
    • sabaha
        
    • Sabahın köründe
        
    • sabahları
        
    • erken saâtler
        
    • Yarın erkenden
        
    Hiç olmadı. Bir adam öldü. sabah ilk iş olarak buradan çıkıyoruz. Open Subtitles لن أفعل ، هناك رجل مات ، نحن سنغادر في الصباح الباكر
    Eğer hangileri olduğunu gösterirseniz, sabah ilk önce onları yaparım. Open Subtitles حسناً، إذا أريتيني أية واحدة سأفعل ذلك في الصباح الباكر
    Ve bu sabah bir telefon geldi ve onun Chichen-Itza'da olduğunu söylediler Open Subtitles و تلقيت منها مكالمه هذا الصباح الباكر قالت انها بطريقها لتشيتشن ايتزا
    Kuşlar sabahın erken saatlerinde çağlayanı arkalarında bırakıp böcek yakalamaya gidiyor. Open Subtitles في الصباح الباكر, تترك الطيور الشلالات وراءها عندما يبدأونَ بصيد الحشرات.
    Ceset bu sabah erken saatte bulunmuş. Kafkasyalı erkek, 20'li yaşların başında. Open Subtitles ، عُثر على الجثة في الصباح الباكر ذكر قوقازي في بداية العشرينات
    Tuvaletleri temizlerim. Çöpleri toplarım. Gece geç, sabah erken, çift vardiya... Open Subtitles سأجمع القاذورات, في النوبة الليلية في الصباح الباكر , ورديات مضاعفة
    Saat çok erken biliyorum ama Paris'te sabah çok erken başlar. Open Subtitles أعلم أن الوقت مبكر، ولكن باريس تكون جميلة في الصباح الباكر
    sabah erkenden koğuşa gittim. TED ففي الصباح الباكر كنت أزور الجناح الخاص بالمعدمين
    Deneyimlerime göre, sabah insanları ile gece insanları arasındaki tek fark, sabah erken kalkan insanların son derece kendini beğenmiş olmasıdır. TED في تجربتي، الفرق الوحيد بين من يستيقظ صباحا ومن يستيقظ مساء هو أن من يستيقظ في الصباح الباكر معتدون بأنفسهم بشكل فظيع.
    Bu da yetmezmiş gibi dersler yarın başlıyor, yani sabah erkenden öğrenciler bu kitaplar için sıraya girmeye başlayacak. TED وما زاد الوضع سوءًا هو أن الدراسة ستبدأ غدًا، مما يعني أنه وفي الصباح الباكر ستأتي جموع من الطلاب باحثة عن هذه الكتب.
    Tüm ihtiyacım biraz uyku. sabah erkenden tüymüş olacağım. Open Subtitles كل ما احتاجه هو بعض النوم و سوف اغادر من هنا فى الصباح الباكر
    Bu sabah geldi. Birkaç hafta kalacak. Open Subtitles وصلت في الصباح الباكر وستقيم هنا لعدة أسابيع
    sabah ilk işimiz kanolara gitmek olacak. Open Subtitles سنعود للقوارب فى الصباح الباكر سننطلق مبكرا
    sabah çok erken çekildi. Kimse daha kalkmamıştı. Open Subtitles لقد صُورت في الصباح الباكر لم يستيقظ الناس بعد
    Bir erkeğin ilk öğreneceği şey sabah sabah hiçbir kadınla sevişmemek olmalı. Open Subtitles أول شيء يجب أن يتعلمه الرجل هو أن لا يمارس الحب مع أية إمرأة في الصباح الباكر
    sabah erkenden İndian'dan ödünç aldığı 15 sterlinle buradan ayrıldı. Open Subtitles غادر المستشفى في الصباح الباكر بعد أن اقترض 15 جنيهاً من الهندي.
    ve size sabahın erken saatlerinde Seine Nehri'nde kürek çekenleri gösterebilirim. TED و أستطيع أن أريكم المجدفين في الصباح الباكر على طول نهر السين.
    Bu insanların bazıları sabahın erken saatlerinden beri burada. Open Subtitles بعض من هؤلاء الناس هناك في الخارج منذ الصباح الباكر
    sabahın erken saatlerinde büroya gidersiniz. Orada bizim bir İncil enstitümüz vardı. Open Subtitles فى الصباح الباكر نذهب للمكتب حيث قمنا بتكوين ما يشبه المعهد للكتاب المقدس هناك
    İlk söylediğimin yarın sabaha hazır olmasını istiyorum, eğer sen... Open Subtitles أريد أن تكون مستعداً في الصباح الباكر لو كان لديك النية للعمل
    Sabahın köründe bal almaya gittiğine göre canın tatlı çekmişti galiba. Open Subtitles لابُد أنكَ احتجت للسُكر .لتذهب وتأخذ العسل في الصباح الباكر جدًا
    sabahları erkenden başlayıp, gecenin geç saatlerine kadar çalışıyordu. Open Subtitles وقد عمل بجد من الصباح الباكر حتى وقت متأخر من الليل
    Shau Kei Wan, erken saâtler.. Open Subtitles "شاو كي وان)، الصباح الباكر)"
    Burada kamp kuralım, Yarın erkenden yola çıkarız. Open Subtitles سوف نخيم هنا الليله، و نبدأ فى الصباح الباكر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد