ويكيبيديا

    "الصحيحِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • doğru
        
    • Sağ
        
    Bir şeyi sır olarak saklıyor sonra doğru kişilere, doğru miktarda sızdırıyor. Open Subtitles إبقاءَ شئٍ سري, ومن ثمَّ تسربُ المقدارَ الصحيحِ من المعلوماتِ لأشخاصِ معنيّين؟
    doğru yolda olduğumu biliyordum ama böyle birşey olacağını düşünememiştim. Open Subtitles عَرفتُ بأنّني كُنْتُ على المسارِ الصحيحِ , لَكنِّي مَا إعتقدتُ على أيّ شئِ مثل هذا.
    İngiliz hükümeti doğru yönde gidiyor. Open Subtitles الحكومة الإنجليزية دُخُول الإتّجاهِ الصحيحِ.
    doğru yolda olduğumu biliyordum ama böyle birşey olacağını düşünememiştim. Open Subtitles عَرفتُ بأنّني كُنْتُ على المسارِ الصحيحِ , لَكنِّي مَا إعتقدتُ على أيّ شئِ مثل هذا.
    Sağ bileğimde kas iltihabı var. Open Subtitles حَصلَ على إلتهاب وتر العضلةِ في رسغِي الصحيحِ.
    Acele etmiyorum. Çünkü doğru tercihi yapmak istiyorum. Open Subtitles أَنا مُصمّمُ للقيَاْم بالإختيارِ الصحيحِ.
    Sonra sormaya tenezzül bile etmeden ellerimi doğru yere koyarım. Open Subtitles ثمّ وَضعتُ يَدَّي في المكانِ الصحيحِ بدون سُؤال.
    Yani doğru yoldasın. Böyle devam et. Open Subtitles أنت على المسارِ الصحيحِ إبقى فبه ، إستمر كذلك
    Evet ama burunlarını silmeden önce doğru mendil kutusu onları çağırır. Open Subtitles نعم، لكن قبل ذلك هم يَتمخّطونَ، صندوق النسيجِ الصحيحِ يَدْعوهم للعَمَل ذلك. نعم؟
    Ama aramızda olan her şeyden sonra bu yapılacak en doğru şey gibi geldi. Open Subtitles لكن بعد كُلّ شيءِ حَدِثِ بيننا. يَبْدو مثل الشيءِ الصحيحِ للَعمَلُ.
    Hiç değilse bir akşam yemeğine bile yol açarsa, doğru yolda gidiyorsun demektir. Open Subtitles حتى إذا كان يُؤدّي إلى عشاء فقط أنت تتوجه في الإتّجاهِ الصحيحِ
    Durum şu ki, önceki insani varlığını istekli bir şekilde doğru şekle koyabilmelisin. Open Subtitles قصدى هو ، مِنْ الضروري أَنْ تَكُونَ راغب فى وضع وجودِكَ الإنسانيِ السابق داخل السياقِ الصحيحِ
    Son olarak da doğru yerde ölmelisin. Open Subtitles أخيراً، أنت يَجِبُ أَنْ تَمُوتَ في المكانِ الصحيحِ
    Başarının sırrı doğru adayı bulmakta yatıyor. Open Subtitles المفتاح إلى النجاحِ إيجاد المرشّحِ الصحيحِ.
    Kurpiyerler, hesapların doğru olduğuna ve herkesin doğru masada ve koltukta olduğuna emin olun. Open Subtitles التُجّار، يَتأكّدُ بأنّك تَدقيق الإيصالاتِ. تأكّدْ كُلّ شخصَ في المنضدةِ والمقعدِ الصحيحِ.
    doğru seçimler yaptığıma, ...doğru yolda ilerlediğime, ...ve yaptığım hataları düzeltmek için hala zamanım olduğuna inanmak istiyorum. Open Subtitles والإيمان بأني قمت باختيار ماهو صائب وبِأَنِّي على الطريقِ الصحيحِ و أنه ُلازال هنالك وقت لتصحيح أخطائي
    İlacın adını doğru yazdığı bir reçete versin. Open Subtitles أطلب منه أن يَكْتبُ وصفةً أخرى بالاسمِ الصحيحِ
    Siz sorun, ben doğru cevabı vereyim! Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ تَسْألَ، وستحصل على الجواب الصحيحِ
    Sana bisiklet konusunda bir kaç doğru bilgi veririm. Open Subtitles وسَأُوجهك إلي الإتّجاهِ الصحيحِ على تلك الدراجةِ؟
    Neden herkese, Sağ çoraplarını Sağ çekmecede, sol çoraplarını, sol çekmecede sakladığını söylemiyorsun? Open Subtitles الذي لا تُخبرُ كُلّ شخصَ حول كَمْ تَبقي جواربكَ اليسرى في ساحبِكِ اليسارِ وجوارب صحيحة في ساحبِكِ الصحيحِ.
    Sağ tarafta 5 ve 6. Ağızdaki kanla uyuşuyor. Open Subtitles خمسة ستّة على الثابتِ الصحيحِ بالدمِّ في فَمِّها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد