ويكيبيديا

    "الصحيح الذي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • en doğru
        
    • Doğru olan
        
    • Yapılacak doğru
        
    - Yaptığımız yapılabilecek en doğru şeydi, - Ama zavallı kadıncağız, Tina? Open Subtitles كان هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله لكن تلك المراة، تينا؟
    Ya da durmanın yapılacak en doğru şeymiş gibi hissetmenizi sağlayan dokunsal bir deneyim tasarlayabilirim. TED أو بإمكاني أن أصمم تجربة لمسية تجعل عملية التوقف تبدو كأنها كانت الأمر الصحيح الذي يجب فعله.
    Ancak bildiğimiz gibi yapılacak en doğru şey genellikle en kolayı değildir. TED مع ذلك، وكما نعرفُ، الشيء الصحيح الذي نقوم به ليس في الغالب هو الشيء السهل.
    Neden? Çünkü Doğru olan buydu. TED لماذا؟ لأنه الشيء الصحيح الذي كان يجب فعله.
    Martyn ve senin için Doğru olan bu. Open Subtitles هذا الشيء الصحيح الذي يتوجب عليك فعله لأجلك ولأجل مارتين.
    Hayır, bence Yapılacak doğru şey. Open Subtitles لا, أعتقد أنها الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله
    Artık birlikte yaşadığımıza göre, Yapılacak doğru şey bu. Open Subtitles بما أننا سنعيش مع بعض الآن هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي فعله
    Kesinlikle yapılacak en doğru şey bu olur. Open Subtitles هذا هو بالتأكيد الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله.
    Blair ve ben ayrıldık, ve bunun, yapılacak en doğru şey olduğunu biliyorum. Open Subtitles بلير وانا انفصلنا واعلم انه الشيء الصحيح الذي فعلته
    Ve bu evliliğin için en doğru olanı ülken için, ve ruhun için de. Open Subtitles و هذا هو الشيء الصحيح الذي ستفعله من أجل زواجك من اجل وطنـك و من اجل نفسك
    Ama durumu düşünürsek yapılacak en doğru şey. Open Subtitles ربما، لكن بالنظر إلى الوضع فهو الأمر الصحيح الذي يجب أن افعله
    Michael Oher'ı iyi spor yaptığı için değil onu kabul etmek en doğru hareket olacağı için kabul edin. Open Subtitles نحن لن نقبل مايكل اور بسبب الرياضة سنقبله لانه الشيء الصحيح الذي يجب عمله
    Gary'iyle konuşmak yapılacak en doğru iş. Open Subtitles التحدث مع جاري الشيء الصحيح الذي ينبغي عليك القيام به.
    Biliyorum, ama bana yapılacak en doğru şey gibi geliyor. Open Subtitles إنها خطوة كبيرة يا مايك أعرف, و لكنها تشعرني أن هذا الشيء الصحيح الذي يجب فعله
    Güven bana. Yapılacak en doğru şey bu. Open Subtitles ثقي بي, هذا هو التصرف الصحيح الذي ينبغي فعله
    Yani bence yapılacak en doğru şey ailesinin niyetimi bildirmek, değil mi? Open Subtitles نعم, لذا أشعر هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله هل أُعلم والديها بما أنوي, صحيح؟
    Bu şartlarda Doğru olan neyse sadece onu yapmak istedim. Open Subtitles اريد ان افعل ما هو الحق في هذه الحالة. يبدو الشيء الصحيح الذي يتعين القيام به.
    Tamam. Doğru olan bu. Open Subtitles نعم, هذا هو الأمر الصحيح الذي علي أن أفعله, أليس كذلك؟
    Ama bir baba olarak söylüyorum ki Yapılacak doğru şey bu. Open Subtitles ولكن باعتباره الأب، أنا أقول لك، هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله.
    Yapılacak doğru şeyin bu olduğundan emin misin? Open Subtitles أمتأكدة من أن هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد