Olması zor değil. Yani, ne düşünüyordum? | Open Subtitles | من الصعب ألا يكونوا أقصد, بماذا كنت أفكر ؟ |
Evet, anlaması çok da zor değil özellikle bu kadar nükteli olunca. | Open Subtitles | -من الصعب ألا أفهم ما تعنيه خاصة عندما تكونين بارعة فيه |
Ateşin felaket bir şey olduğunu görmek zor değil. | Open Subtitles | من الصعب ألا نرى النيران سوى كارثة |
O fırtınanın içinde güvertenin üzerinde o yandan bu yana sallanıp da bozulmamış olması zordu zaten. | Open Subtitles | من الصعب ألا تكون ملوثه مع فراخ البحر |
Sana canım pahasına güvensem de korkmamak zordu. | Open Subtitles | - وبينما أنا على ثقة من أنكم في حياتي، كان الصعب ألا تشعر بالخوف. |
Kabul ediyorum, oğlum yerine kızım olsaydı nasıl olurdu diye merak etmemek elde değil. | Open Subtitles | نظرة... سأعترف، انها كان من الصعب ألا نتساءل ما كان يمكن أن يكون مثل لديك ابنة بدلا من ابن، |
Merak etmemek elde değil. | Open Subtitles | من الصعب ألا ينتابني الفضول |
Aklının çelinmesi zor değil. | Open Subtitles | من الصعب ألا يتم إغرائك |
- Anlaması zor değil. | Open Subtitles | من الصعب ألا يعرف ذلك |
Kalkıp bağırmamak ya da el sallamamak o kadar zordu ki. | Open Subtitles | كان من الصعب ألا... اهتف أو اتموج |
Merak etmemek elde değil. | Open Subtitles | من الصعب ألا ينتابني الفضول |