Söylemesi zor, ben fazlasıyla erotik buldum. | Open Subtitles | من الصعب القول. وجدت الكلام عنه رومانسى. |
Söylemesi zor, sen sadece eğlence için oynuyorsun. | Open Subtitles | من الصعب القول لكنك تلعبين فقط لأجل المرح |
Tekrar başlarız.Belki de düşündüğüm kuzey güneydi.Söylemesi zor. | Open Subtitles | ربما ما اعتقدت أنه الشمال هو الجنوب انه من الصعب القول لا أستطيع أن أصدق أننى أراهن بحياتي |
Ve çiftçi der ki; 'İyi mi kötü mü, söylemek zor.' | TED | فقال المزارع " جيد أم سيء؟ ، من الصعب القول ". |
Bunu söylemek zor, efendim. Her birinin kendine özgü üstünlükleri var.. | Open Subtitles | من الصعب القول سيدي كُلّ منهم له طريقِتهم الخاصِة |
Kim olduklarını bilmeden, Söylemesi zor. | Open Subtitles | ماذا يعني ذلك بحق الجحيم؟ من الصعب القول دون أن نعرف من هم |
kelimesi varken Söylemesi zor. | Open Subtitles | من الصعب القول عندما يكون لديك ثالث كلمة من فقرة |
Söylemesi zor Günden güne değişir. | Open Subtitles | من الصعب القول. انها تتغيّر من يوم لآخر. |
Katalog fotoğraflarından Söylemesi zor ama zamanlamanın uyuştuğu kesin. | Open Subtitles | من الصعب القول من خلال صور الكاتالوج لكن من المؤكد بأنها تتناسب مع الوقت الزمني. |
İlginç. Fotoğraftan bir şey Söylemesi zor. | Open Subtitles | الأمر مُثير، من الصعب القول فقط من الصورة. |
Söylemesi zor. 2 yıldan fazla, 10 yıldan az. | Open Subtitles | من الصعب القول , أكثر من عامين وأقل من 10 |
- Söylemesi zor. Binayı bulamıyorlar. | Open Subtitles | من الصعب القول لم يتمكنوا من العثور على المبنى |
Onlar mı hikayenin parçası yoksa sen mi onların hikayesinin Söylemesi zor.. | Open Subtitles | من الصعب القول أنهم سيكونون جزء من قصتك أو أنك ستكون جزء من قصّتهم. |
söylemek zor. Bir yerlerde enfeksiyon kapmış olabilirsiniz. | Open Subtitles | من الصعب القول , من الممكن أن يكون لديك عدوى سيئة بمكان ما ً |
Bir kiralık katil olarak geçmişine bakılırsa kaç hasmı var söylemek zor. | Open Subtitles | نظرا لتاريخه كمنفذ من الصعب القول كم عددهم |
Sesi kulağıma gayet güçlü geliyor ama, yüzünü göremedikten sonra bir şey söylemek zor. | Open Subtitles | عندما اسمع صوتهاا اراها قوية لكن من الصعب القول عندما لا ترين وجههااا .. |
söylemek zor ama her doğum farklıdır. | Open Subtitles | حسنا، من الصعب القول لكن كل ولادة مختلفة |
Neden F hakkında konuşmayı seçtiğimi söylemek zor, ama o güven veriyordu, ve seks yaparken ne istediğimi tam olarak biliyordu. | Open Subtitles | من الصعب القول لماذا أخترت الحديث "عن السيد "إف لكنه كان مطمئنا، وكان يعرف تحديداً ما الذي أريده عندما نمارس الجنس |
Ama diğer bir yandan da senin nerede durup da, benim başladığımı söylemek zor. | Open Subtitles | ولكنّك, من الناحية الأخرى، حسناً, من الصعب القول أين توقّفـــت أنت، وأين بدأت أنا. |
Ama baban ve diğerleri, ne yaptıklarını ve ne yapmadıklarını çok iyi biliyorlardı. Bütün dostlarının bir bir öldüğü bir yerde birinin hayatını kurtarmaya kahramanlık demek zordur. | Open Subtitles | كل اصدقائك ماتوا, من الصعب القول انهم ابطال لانهم انقذوا حياة شخص |
Ne kadar paranın söz konusu olduğunu Söylemesi güç. | Open Subtitles | من الصعب القول كم من المال هو على المحك. |