| Olayla ilgili anlattığı, Memur Brasher'ın dahil olduğu hiçbir şey kanıttan sayılmayacak. | Open Subtitles | أيا كان ما سيقوله بشأن الحادث بم يتضمن الضابطة براشر سيتم إقصائها |
| Memur Moore, notunuz bildirilecek. | Open Subtitles | شكراً لكي أيتها الضابطة مور,سيُعلمونك بدرجاتك |
| Ben Memur Yeo, öğrenciler derslerine çalışmalı, değil mi? | Open Subtitles | انا الضابطة ايو الطلاب يحتاجون لدراسه ، صح ؟ |
| Teşekkürler Memure hanım. Böyle söylemeniz incelik. | Open Subtitles | شكراً , أيتها الضابطة هذا لطف منكِ أن تقولي هذا |
| Kadın Subay olduğun için kendine ait odan var değil mi? | Open Subtitles | كونك الضابطة الأنثى الوحيدة هل كان لديكِ غرفة خاصة بكِ؟ |
| Memur Mavis, siparişiniz geldi. | Open Subtitles | ايها الضابطة مافيز: غذائك هنا إننا نرسله إلي أعلي. تحياتي, يارفيق |
| Senin yüzünden Memur Yoon, Memur Kim, Memur Lee ve Memur Park işten çıkarılacak. | Open Subtitles | لأنه بسببك الضابطة يون ,الضابط كيم , الضابط لى , الضابط بارك سيتم فصلهم |
| - Usta Matta sanırım? - Ve siz de Memur... | Open Subtitles | " أفترض أنك " سينسي ماتا - وأنت الضابطة - |
| Nasıl olduğunu göstermek için gelin Memur Kono Kalakaua'yı tanıyalım. | Open Subtitles | لتعرفوا لنتعرف إلى الضابطة كونو كالاكاوا |
| Anlaşıldı gidiyorum. Aferin, Memur. | Open Subtitles | ـ تلقيت هذا، أنا في طريقي ـ أحسنتِ صنعاً، أيتها الضابطة |
| Olaylar ilgili Memur Brasher'ın ifadesiyle seninkileri mi kastediyorsun? | Open Subtitles | هل تتحدث عن الضابطة براشر وروايتها للأحداث مقابل روايتك أنت ؟ |
| Memur hanım geldiğinde beni bir şey bulup göstermeye götüreceğini sandım. | Open Subtitles | عندما جاءت الضابطة اعتقدت أنها ستأخذني للقيام بالبحث والعرض |
| Memur Moore, en büyük ağır suç tutuklamanı anlat. | Open Subtitles | حسناً,أيتها الضابطة مور ربما يمكنكي ....... اخبارنا هنا .عن أهم اعتقال قمتي به بسبب جريمة... |
| Memur Kathleen Kirkland ve beni efendim diye çağırmazsan sevinirim. | Open Subtitles | الضابطة كاثلين كيريكلاند... وأنا أُقدّرُ أنك لا تَدْعوني بسيدَي |
| - Memur Grace Santiago efendim. Birinci üniteye yeni katıldım. - Siz çocuklar çok şanslısınız. | Open Subtitles | الضابطة جريسى سانتيجو أنتم محظوظون جدا |
| - Sizce de şanslılar mı Memur Santiago? | Open Subtitles | هل هم محظوظين , أيتها الضابطة سانتيجو؟ |
| Ben Memure McNally, bu da Memure Nash. Leigh Senett burada mı ikamet ediyor. | Open Subtitles | أنا الضابطة مكنالي , و هذة الضابطة ناش هل لي سينيت تعيش هنا؟ |
| Memure hanım hiç ailenizden birini Alzheimer yüzünden kaybettiniz mi? | Open Subtitles | أيّتها الضابطة... أسبق وكان لديكِ فرد من العائلة تلاشى بسبب مرض الزهايمر؟ لديّ أنا. |
| Memure Trina Coffey ve ben, bu özel görev için yetkilendirildik. | Open Subtitles | الضابطة ترينا Coffey ونفسي كُلّفَ بمهمّة مَع a تفصيل فَخِّ. |
| Eğer bir Subay bu gemide zarar gördüyse gerçeği bulmak için her yolu kullanacağız. | Open Subtitles | إنه واجب أخلاقي إذا تعرضت تلك الضابطة للأذى على هذه السفينة،سنقلب الدنيا رأسًا على عقب لمساعدتها |
| CPS Ana merkezi, polis memuru Cameron 383F noktasında geliştirme talep ediyorum. | Open Subtitles | المقر الرئيسي للنيابة العامة الضابطة كاميرون تطلب تحسين نقاط الشبكة إف 383 |
| O yaptı. Olayı inanılmaz bir hızla çözdün Astsubay Oliver. | Open Subtitles | لقد حللت القضية بسرعة فائقة، أيتها الضابطة... |