Bu stratejiyi ilerleyen zamanlarda devam ettirmesi son derece doğal. | Open Subtitles | اعتقد ان من الطبيعى له ان ينفذ نفس الخطة ثانية |
Ben de doğal geyik kokumu biraz çam ve çamurla zenginleştiriyorum. | Open Subtitles | وأزيد من مسك الأيل الطبيعى مع أبر الصنوبر و الطين النهري |
Tabii pek çok kişi dönemini tamamlayıp, doğal olarak öldü. | Open Subtitles | بالطبع خلال هذه الفترة حدثت الكثير من الاحداث والموت الطبيعى |
Herhalde kalın bir halatla bağlı olması da normal. | Open Subtitles | أعتقد أنة من الطبيعى أن يربط الرجل الصندوق بحبل ثقيل ؟ |
Herhalde kalın bir halatla bağlı olması da normal. | Open Subtitles | أعتقد أنة من الطبيعى أن يربط الرجل الصندوق بحبل ثقيل ؟ |
Evrim biyologları bir şeyin tasarımından bahsederlerken aslında demek istedikleri "doğal seleksiyon" aracılığıyla oluşan tasarımdır. | TED | و عندما يتحدث علماء الأحياء التطوريين عن تصميم فهم يقصدون التصميم عن طريق الانتقاء الطبيعى |
Durum bu olduğunda, evrim teorisine göre doğal seleksiyon daha sömürücü, daha saldırgan organizmaların lehine çalışır. | TED | و عندما تجد هذا, ستخبرنا النظرية التطورية أن الانتقاء الطبيعى سوف يحفز الجراثيم الأكثر استغلالاً و الأكثر شراسة |
Yani doğal seleksiyon zarar verme ihtimali daha yüksek olan canlıları destekleyecektir. | TED | لذا فالانتقاء الطبيعى سوف يحفز الكائنات التى تسبب أكبر دمار محتمل. |
Her bir nokta farklı bir kişiden alınan örneği gösteriyor. doğal seleksiyonun etkileyebileceği yüksek bir çeşitlilik var. | TED | كل نقطة تشير الى عينة من شخص مختلف. هناك تنوع كثير ليعمل عليه الانتخاب الطبيعى. |
doğal olarak, dünyanın dört bir yanında avlanmaya devam ettim. | Open Subtitles | بالأمر الطبيعى, واصلت الإصطياد فى جميع أنحاء العالم |
doğal olarak bütün kadınlar arkasından koşar. - doğal olarak. | Open Subtitles | فمن الطبيعى ان تُلاحقه أى امرأة من الطبيعى ؟ |
Sabırsız olman doğal ama bu işler zaman alır. | Open Subtitles | من الطبيعى عليك الاّ تكون صبورا ولكن, هذه الأمور تستغرق وقتا |
Şunlara bak. Senin normal, huzurlu hayatın bu işte. | Open Subtitles | أنظر إليهن ، هذا هو تعايشك السلمى الطبيعى |
Diğer bir deyişle bu insanların hepsi akıl edip, seks adıyla da bilinen normal biyolojik fonksiyonlarını yerine getirdiler. | Open Subtitles | بكلمات أخرى كل هؤلاء الناس قد تم الحمل بهم بواسطة الوظيفة الطبيعى المسماة بالعلاقة الجنسية ؟ |
- Lütfen yapın. normal bir ağır sikletin inç kareye ortalama darbesi 316 kilodur. | Open Subtitles | الوزن الثقيل الطبيعى للكمة يتطلب 700باوند منالضغطلكلبوصةمربعة. |
Tentenin altındaki giriş kapısı normal görünüyor ama tamamen açık. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّه من الطبيعى أن يكون لديك مدخل تحت المظله، لَكنَّه متسع جدا يصعب التحكم فيهً. |
Kalbi, normal bir kalbin iki katı büyüklüğünde olduğunu söyleyebilirim, kusurlu. | Open Subtitles | أقول, أن القلب يبدوا ضعف حجم القلب الطبيعى مشوه |
Hayır, o normal bir şekilde sinirini dile getirmekten çok uzak. | Open Subtitles | لا, فهو بعيد كل البعد عن إلحاق الأذى أو للتعبير عن الغضب الطبيعى أو الإحباط |
Normalde bir ölünün sertliğini aşan, aşırı bir kasılma söz konusu. | Open Subtitles | حاله تقلص تام اكثر افراطا من تيبس الموت الطبيعى |
Herşey yavaş yavaş normale dönüyor. | Open Subtitles | رويداً رويداً، سيعود كل شئ إلى وضعه الطبيعى |
Doğa kanunları yaratıcımızın zihninde doğdu. | Open Subtitles | لقد ولد القانون الطبيعى فى عقل أب السموات |
Olmadığını farz edelim ve Natural History'e bakalım. | Open Subtitles | دعينا لا نفترض هذا ونحاول فى التاريخ الطبيعى |
Bak, senin yaşlarında meraklı olmak ve göğüslerimizi görmek istemek normaldir. | Open Subtitles | اسمع , عندما تكون فى هذا السن من الطبيعى ان يكون عندك فضول و تريد رؤية اثدائنا |
İç ısısı normalin 20 derece üstünde. | Open Subtitles | درجة الحرارة تصل إلى 20 درجة فوق الطبيعى |