ويكيبيديا

    "الطريقِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • taraftan
        
    • şekilde
        
    • yol
        
    • yolun
        
    • yolu
        
    • yoldan
        
    • tarafa
        
    • yolda
        
    • tarafta
        
    • yola
        
    • yolla
        
    • sayede
        
    • Böyle
        
    • yönde
        
    Ateş sesi şu taraftan geldi. Open Subtitles تلك الطلقةِ جاءتْ بالتأكيد مِنْ ذلك الطريقِ
    Bu taraftan gelmesi gerekiyor. Open Subtitles هو يَجِبُ أَنْ يَجيءَ هذا الطريقِ.
    Zamanı geldiğinde, ben de bu şekilde ölmek isterim. Open Subtitles سَأكُونُ ممتنَ لو مت بذلك الطريقِ عندما يَجيءُ وقتي
    O yol kene götünden daha dar kapatılsa iyi olur. On-dokuz. Open Subtitles من الأفضل أن يَكُونُ ذلك الطريقِ مسدود أشد من ضيق مؤخرة
    -hep seni sevdim evlat, sadece yolun sana ait tarafında kalsaydın keşke. Open Subtitles احَببتُك دائماً. طفلي. لَكنَّك كان يَجِبُ أنْ تَبْقى على جانبِكَ مِنْ الطريقِ.
    Biliyorum, biraz ek para kazanmamın bir yolu var mıydı diye düşündüm de. Open Subtitles أَعْرفُ ذلك، لَكنِّي كُنْتُ أَعتقدُ، إذا كان هناك بَعْض الطريقِ الذي أنا يُمْكِنُ أَنْ صنع مال شيء قليل إضافي.
    Bu işi kolay yoldan da yapabiliriz, zor yoldan da. Open Subtitles حَسناً، نحن يُمْكِنُ أَنْ نَعمَلُ هذا الطريقِ السهلِ أَو بِصعوبة.
    Mac telefonunu araçta unutmuş bu tarafa geldiğini gören de yok. Open Subtitles هاتفه في السيارةِ، لكن لا أحدَ رَأى ماكاً إرجعْ هذا الطريقِ.
    Buck Hannassey onu yolda dövmeye kalktı. Elinde şansı varken bir şey yapmayı reddetti. Open Subtitles بوك هاناسى ضربه على الطريقِ وهو رفض أَن يفعل أيّ شئ حول ذلك
    Şu tarafta güzel koridorlar var. Open Subtitles حَسَناً هناك بَعْض مداخل لذلك الطريقِ جيدِة
    Ben bu taraftan gidiyorum. Open Subtitles إستمعْ،أنا سَأَذْهبُ يهذا الطريقِ.
    Tamamdır beyler, bu taraftan gidelim. Open Subtitles حَسَناً يا رجال تعالوا هذا الطريقِ
    Sanırım Dalton bu taraftan gitti. Open Subtitles أعتقد دالتن رَحلَ ذلك الطريقِ.
    İki kan emicinin aynı şekilde öldüğü görülmemiştir. Open Subtitles لا أثنان من مصاصو الدماء يَخْرجانِ بنفس الطريقِ
    Bu şekilde annen aptal dikiş odasını geri alır. Open Subtitles على الأقل بهذة الطريقِ أمِّكَ ستستعيد غرفةِ خياطتها الغبية.
    O kadar yol katettim ama sen orada bile yoktun. Open Subtitles قُدتُ كُلّ ذلك الطريقِ و أنت ما كُنْتَ مستويَ هناك.
    yolun üst kısmında ağır top ve makineli tüfek mevkileri var. Open Subtitles لديهم أسلحةُ ثقيلةُ في نهاية ذلك الطريقِ.
    Amacını keşfederler, ama yolu bulamazlar. Open Subtitles يَكتشفونَ إتجاهَهم، لكن لا يَستطيعُون إيجاد الطريقِ.
    O yoldan çok geçtim. Open Subtitles أنا كُنْتُ أسفل ذلك الطريقِ الكثير مِنْ الأوقاتَ.
    Şu tarafa gitmeliyiz. Kuzeyde bir vaha olmalı. Open Subtitles أعتقد يَجِبُ أَنْ نَذْهبَ من ذلك الطريقِ هناك يَجِبُ أَنْ يَكُونَ واحةً إلى الشمالِ
    yolda cam kırıkları olmalı. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ يَكُونَ هناك زجاج على الطريقِ
    Şu tarafta yaşayan insanlarımızın sesini taşır bize. Open Subtitles يَجْلبُ صوتاً مِنْ الناسِ الذين يَعِيشونَ ذلك الطريقِ.
    Gurura boyanmış yola çıktım, yürüyorum Open Subtitles في أو إن دي أي يَغنّي: أنا كُنْتُ أسفل هذا الطريقِ مائة دمعة بعيداً
    Bu yolla en yüksek parayı veren yüzlerce istasyon kurup yüzlerce bayilik verebilir. Open Subtitles بهذا الطريقِ مقدم السعر الأعلى يُمْكِنُ أَنْ يَبْني مِئاتَ المحطاتِ والبيع يَمْنحُ مئات الوكالات أكثرِ.
    Bu sayede hep birlikte dilsiz rolü oynayabiliyorsunuz öyle mi? Open Subtitles هذا الطريقِ الذي أنت يُمْكِنُ أَنْ كُلّ المسرحيّة الخرساء، حقّ؟
    Ve umarım hep Böyle kalır Open Subtitles وأنا أَتمنّى فقط هو سَيَبْقى ذلك الطريقِ
    Bu şekilde kendimize mekanlar oluştururuz, ta ki hepsi tek bir yönde birleşene dek. Open Subtitles لدينا هذا الطريقِ لتقسيم فضائنا حتى يتساوى في إتجاهه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد