Siz ikiniz, adamları oyalayın ben de Diğer taraftan gideceğim. | Open Subtitles | أنتما الإثنين قوموا بإلهاء هؤلاء الأشخاص، بينما اسلك الطريق الآخر |
Diğer taraftan, evlat. İçeri getirip döndür onu. | Open Subtitles | الطريق الآخر يـا بُني أدخلـه وبعدهـا جُرّه |
Diğer yol ise Kuzey'den ilerlemek. Birkaç hafta sürecek zorlu bir yolculuk. | Open Subtitles | و الطريق الآخر عبر الشمال .. إنه أصعب و يأخذ عدة أسابيع |
Hayır teşekkürler. Sanırım ben diğer tarafa gideceğim. | Open Subtitles | لا,شكراً,أعتقد أني متجهه إلى الطريق الآخر |
Eğer bir yolu seçerse, yaptığı şeye devam eder ve onu isteyen her kızla olabilir, ama diğer yolu seçerse sadece bir kadınla beraber olabilir, belki de hayatının sonuna kadar. | Open Subtitles | إذا يذهب من طريق واحد، وسيتمكن من أن يستمر فيما يفعله وسيحصل على أي إمرأة يرغب بها وإذا يذهب من الطريق الآخر سيحصل على إمرأة واحدة فقط ربما لبقية حياته |
Eğer diğer yoldan gelmiş olsaydı onunla karşılaşırdınız. | Open Subtitles | أجل ، بالطبع. أنت كنت ستقابله لو كان قادم من الطريق الآخر |
Diğer yollar yerlilerin elinde, atın yok tüfeğin de yok. | Open Subtitles | الطريق الآخر هو عبر البر, ولكنك ليس معك سلاح, وليس معك جواد |
Diğer taraftan bakarsak, borcunu ödedin ve bu senin seçimin değildi. | Open Subtitles | تم الدفع لك لمشاهدة الطريق الآخر وكان ذلك هو إختيار |
- Diğer taraftan geçiyor. | Open Subtitles | أصبح بعده هو يخرج من الطريق الآخر |
Diğer taraftan çıkarılma zamanın da gelecektir. | Open Subtitles | وقتك يكفي لاستخدام الطريق الآخر |
Diğer taraftan gitmeliyiz. | Open Subtitles | يجدر بنا العودة إلى الطريق الآخر |
Diğer taraftan girelim. | Open Subtitles | دعنا نلتف من الطريق الآخر |
Diğer yol, ki bunun için yardımınız gerekli, yeraltından... | Open Subtitles | الطريق الآخر .. سأحتاج إلى مساعدتك و ذلك بأسفل |
Diğer yol, karışık olan başsavcılıktan ve CIA'den arkadaşlarımı arayıp bir iyilik isteyeceğim. | Open Subtitles | ويسمح لعميلتي أن تستمتع بحياتها الطريق الآخر ، الطريق المعقد يتمثل بمكالمتي خدمة من النائب العام |
O ana yoldan aşağı yürürken insanlar dönüp, diğer tarafa koşarlar. | Open Subtitles | إذا سار في طريق، النّاس تهرب من الطريق الآخر .. |
İstediğin yere gitmek için diğer tarafa doğru yola koyulmalısın. | Open Subtitles | للسفر إلى المكان الذي تصبوه فلا بد أن تبدأ الطريق الآخر |
Yoksa diğer yolu seçmemiz gerekecek. | Open Subtitles | أو سيجب علينا أن نذهب في الطريق الآخر |
diğer yoldan gitmek bütün günümüzü alacak. | Open Subtitles | سيستغرق منا يوماً كاملاً للعودة لذلك الطريق الآخر |
Diğer yollar yarım günümüzü alacağını söylemiştin... bu durumda ne yapabilirdim ki...? | Open Subtitles | الطريق الآخر يَأْخذُ نِصْف يوم أكثر... لذا ماذا يمكن أن افعل... ؟ |
Ve gördüğünüz bu şeyler de Diğer yöne gitmesini sağlıyor. | TED | وهذا الشيء، كما ترون، يذهب إليه من الطريق الآخر |
Ters yöndesin. | Open Subtitles | الطريق الآخر ! |
Öteki yoldan gidin! | Open Subtitles | خُذ الطريق الآخر |