ويكيبيديا

    "الطريق الوحيد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tek yolu
        
    • tek yol
        
    • tek yolunun
        
    • ancak
        
    • tek yoldu
        
    • tek yoldur
        
    • Tek çıkış
        
    • etmenin tek
        
    Hoş değil ama bana göre bu, geri dönmenin tek yolu. Open Subtitles هذا ليس سهلاً، لكن كما أرى هذا هو الطريق الوحيد للعودة
    Bilgilere göre gerçek kişiyi ikizinden ayırmanın tek yolu göz taraması yapmakmış. Open Subtitles تشير البيانات إليها الطريق الوحيد للتمييز الشخص الحقيقي من الضعف بمسح بصري.
    Bu savaş batağından çıkmanın tek yolu, barışçıl bir çözüm. Open Subtitles الحل السلمي هو الطريق الوحيد للخروج من هذه الحرب الشائكه
    Bahçeden geçen tek yol, onu direkt benim yanımdan geçirirdi. Open Subtitles الطريق الوحيد الذي كان ليجتازه بالحديقة كان سيمر من أمامي
    Geri dönemem artık, "Melerler "Şehri"ne giden tek yol bu. Open Subtitles لا يمكنني العودة الآن، فهذا هو الطريق الوحيد للمدينة السماوية
    Kendi dijitalini çalışır duruma getirmenin tek yolu TED الطريق الوحيد لجعل هذا الـ ‘أنا‘ الرقمي يعمل ..
    Barımı işletmenin tek yolu buydu. Open Subtitles كان ذلك الطريق الوحيد لضمان إستمرار محلي
    Ona ulaşmanın tek yolu atardamar sisteminden gitmektir. Open Subtitles الطريق الوحيد للوصول اليه عن طريق النظام الشريانى.
    O köylüyü kurtarmanın tek yolu şu lanet kuşu yakalamak. Open Subtitles الطريق الوحيد لتحرير المواطن أنْ يمْسك ذلك الطير الملعون
    Oradan geçmenin tek yolu, çok dar bir koridor. Open Subtitles الطريق الوحيد له عبر ذلك المدخل الطويل الضيق
    "İçeride veya dışarıda olmanın tek yolu ana giriş gibi görünüyor, katınızla ilgili diğer tüm bilgiler ulaşılamaz durumda." Open Subtitles يبدو أن المدخل الرئيسي هو الطريق الوحيد للداخل أَو الخارج كل المعلومات الأخرى على مستواك محظورة
    Yani buradan kaçışımın tek yolu sizin takım. Open Subtitles لذا الطريق الوحيد للهروب كله اصبح فى ذلك الفريق
    Uyarı insanların hayatını kurtarmanın tek yolu değil. Open Subtitles التحذير ليس الطريق الوحيد لإنقاذ حياة الناس أهناك شيء آخر يمكن أن نفعله؟
    Şu an arka kapıya da asma kilit taktım. Bu eve girip çıkmanın tek yolu bu. Open Subtitles الآن الباب الخلفىّ مغلق، وهذا هو الطريق الوحيد للدخول والخروج من المنزل
    Sizler dindar insanlarsınız, ama dini yaşamak için tek yol olarak düşünemezsiniz. Open Subtitles أنتم متدينون و لكن لا تعتقدون بأن الدين هو الطريق الوحيد للحياه
    Daha fazlası için tek yol beyinde daha aşağıya gitmek, kızgınlığın ve duygunun ve sürüngen beyninizin, daha aşağısına gitmek. TED الطريق الوحيد للحصول على المزيد هو أن تتعمق داخل الدماغ، تتعمق لتحصل على الغضب والعاطفة، تتعمق لتصل لعقل السحلية.
    Bir İngiliz için tek yol, denizdir. Open Subtitles البحر هو الطريق الوحيد المناسب للرجل الانجليزي
    Fakat köprüde trafik tıkalı olacağına göre, gidebileceğimiz tek yol, köprünün yanından geçen kanalı izlemek. Open Subtitles سوف نتمركز فى اشارة المرور الطريق الوحيد للهروب من خلال هذا المجرى المائى والذى يصل للناحية الاخرى للكوبرى
    tek yol tarlayı geçmek. Çiti kıracağız. Open Subtitles الطريق الوحيد يمر عبر المزارع لابد أن نخترق السور
    Sana yakın olmanın tek yolunun eşcinsel olmak olduğunu anladığımdan beri. Open Subtitles منذ أن لاحظت أن الطريق الوحيد للتقرب منك هو أن أكون شاذاً
    Dostlarını ancak böyle kurtarabilirsin. Open Subtitles إنه الطريق الوحيد الذي تستطيع فيه إنقاذ أصدقائك.
    Bu kocamın kızımdan feragat etmesi için tek yoldu. Open Subtitles لقد كان هذا هو الطريق الوحيد لإجبار زوجى كى يترك إبنتنا
    Halifeler, Peygamberler ve Hacılar tarafından yaratıldı. Bu cennete giden tek yoldur. Open Subtitles هذا الطريق صنعه البطاركة والأنبياء ويسوع والتلاميذ، وهو الطريق الوحيد للسماء
    Umarım talih seni sola götürür. Tek çıkış yolu o. Open Subtitles أأمل أن تقودك المصادفه إلى اليسار إنه الطريق الوحيد للخروج
    Dr Carter'a yardım etmenin tek yolu onun gerçekliğindeki Goa'uld'u durdurmak ve... Open Subtitles الطريق الوحيد لمساعدة دّكتور كارتر هي أن نوقف الجواؤلد في حقيقتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد