ويكيبيديا

    "الطعن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bıçaklama
        
    • bıçak
        
    • bıçaklanma
        
    • temyize
        
    • temyiz
        
    • bıçaklamak
        
    • bıçaklanmış
        
    • bıçaklamadan
        
    • saplama
        
    • bıçakla
        
    • bıçaklamalar
        
    • bıçaklanmayı
        
    • bıçakladığını
        
    • bıçaklanmaktan
        
    • bıçaklamanın
        
    bıçaklama, yakma, ısırma, boğma, göz oymak, deri yüzmek ve pisuvara sıçmak. Open Subtitles الطعن والحرق والعض والخنق وفقء العيون وسلخ فروة الرأس والتبرز في الساحة
    bıçaklama olayın yüzünden hala zayıf ve doktoru dinlenmeye ihtiyacı olduğunu söylüyor. Open Subtitles لا يزال ضعيفاً بعد حادثة الطعن ويقول طبيبه أنه بحاجة إلى الراحة
    24 yaşında, göğüs ve karından çok sayıda bıçak darbesi almış. Open Subtitles 24سنه , عده جروح ناجمه عن الطعن في الصدر و البطن
    bıçak yaralarının derinlik ve genişliği böyle bir bıçakla yapılmış olabileceğini gösteriyor. Open Subtitles عمق و عرض الجروح الناتجة عن الطعن.. يمكن أن تحدث عن طريق.. هذا النوع من السكين
    Bizim için, bu tip bıçaklanma olaylarına böyle bakabiliyor olmak çok ilginç. TED انها حالة مثيرة للفضول انها حالة توضح لنا كيفية الطعن
    Güvenilirliği sarsıldığı için temyize gidecek bir sürü serseri. Open Subtitles المجرمون سوف يصرخون للإستئناف بسبب الطعن في موثوقيته
    Bak, düşündüm de son zamanlarda çok fazla bıçaklama ve silahla yaralanma vakasına baktın. Open Subtitles اسمعي، اشعر انكِ مؤخراً تحصلين على الكثير من حالات الطعن والطلقات النارية
    Dengesiz bıçaklama şeklini de açıklar. Open Subtitles لقد كان خارج عقله و النمط العصبى فى الطعن
    Garrett'a hapishanedeyken yapılan bıçaklama girişimlerinde ilgi çekebilecek birşey buldum. Open Subtitles لقد وجدت شيئا مهما بخصوص محاولات الطعن التي استهدفت غاريت بالسجن
    Onlar sadece konuşmak istiyorum bıçaklama hakkında size , bir ifadesi olsun. Open Subtitles يريدون أن يتحدثوا معك بشأن الطعن ليأخذوا إفادتك
    Ölüm savaşta olur ama arka sokaklardaki bıçaklama ve cinayetten ibaret dünyanız beni iğrendiriyor. Open Subtitles الموت في المعركة أمر لكن عالمك من الطعن في الظهر والجرائم يقززني
    Bill her zaman senin gördüğü en iyi bıçak kullanan hanımlardan biri olduğunu söylerdi. Open Subtitles بيل كان دوماً يقول أنك أفضل فتاة رآها تستخدم أسلحة الطعن
    Evet. Daha çok bıçak yaralanmaları ve sarhoşlar daha az çatlak tip ve çocuklar olur. Open Subtitles اجل تكثر بها حالات الطعن والسّكر، والتّعاطي ويقلّ الأطفال
    kırık kemikler, derin bıçak yaraları, silah yarası. Open Subtitles عظام مكسورة، ندوب من جراء الطعن جروح من جراء رصاصات
    bıçaklanma olaylarında çoğunlukla katilin de bir yeri kesilir. Open Subtitles العديد من مرات الطعن القاتل سيجرح نفسه خلال العملية
    Hakim temyize başvuramayacağımızı söyledi. Open Subtitles قال القاضي بأنه لا يمكننا الطعن في القضية
    "Görüyorum ki, temyiz Mahkemesi Adams Davası'ndan beni tam notla geçirmiş." Open Subtitles "أعلم الآن لماذا قامت محكمة الطعن القضائيبإعطائيالعلامةالكاملة" " في قضية أدام"
    Öğrencilerimden biri, katilin Ajan Doggett'ın bulduğu kurbanı sadece bir kere bıçaklamak istediğini fark etti. Open Subtitles لكن أحد طلابي أدركوا الذي القاتل... قصد الطعن فقط ضحيّة الوكيل دوجيت مرّة.
    Taciz edilip bıçaklanmış 6 yaşında bir erkek çocuk bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا صبيا عمره 6 سنوات تعرض للاساءة و الطعن
    Soygundan, bıçaklamadan, vurulmaktan, hırsızlıktan. Open Subtitles بسبب السرقة, الطعن, إطلاق النار والإعتداء
    Bu saplama yaraları büyük bir bıçağı işaret ediyor. Open Subtitles جُروح الطعن هذه تدل على إستخدام سكينٍ كبيرة.
    Hayır, bu iş beni etkilemiyor. Ateş açmalar, bıçaklamalar, dayaklar. Open Subtitles لا ,هذا الشيئ لا يؤثر فيّ,اطلاق النار الطعن ,الضرب
    Bana sorarsan, sinemada telefonunu açık bırakan kafasından bıçaklanmayı hak etmiştir. Open Subtitles إذا سألتني .. أي شخص يترك هاتفه في السينما يستحق الطعن في الرأس
    Bilmediği şey ise onu bıçakladığını gören bir tanığımızın olduğu. Open Subtitles لكن ما لا يعرفه أنْ لدينا شاهد على الطعن
    Evet, her şeyi berbat eden seni gördüm ama beni bir panda için bıçaklanmaktan kurtaran seni de gördüm. Open Subtitles نعم، أنا أَرى الشخص الذي أفسد هذا لكني أَرى ايضا الشخص الذي انقذنى من الطعن من على مؤخرة باندا عملاق
    bıçaklamanın artık modası geçti. Open Subtitles لقد انتهى عهد الطعن مع باندي ودامر.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد