Charlie iyi adamdır. sipariş teslim ederken istediği yere park etmesine izin veririz. | Open Subtitles | شارلي رجل طيب، نحن نعطيه راحة في مواقف السيارة المضاعف أثناء توصيل الطلبات |
Mağazalar kapanıyor ve açıIış için el ilanı sipariş etmeliyim. | Open Subtitles | إن المحلات مغلقة وأنا مازلت أحتاج إلي بعض الطلبات للأفتتاح |
Fonu garantiye almadan önce bana verdiği talep listesinin bir parçasıydı. | Open Subtitles | كان من بين لائحة الطلبات التي أعطاها لي قبل أن أذهب لتأمين التمويل. |
Bu, siparişleri tamamlamak için sadece verimsiz değil ayrıca hiç de tatmin edici olmayan bir yoldur | TED | هذه الوسيلة ليست فقط غير مجدية لتعبئة الطلبات، اتضح أيضًا أنها وسيلة لا تلبي الطلبات. |
Bunlar için balayındakilerden çok fazla istek ... | Open Subtitles | اعتدنا على تلقى العديد من الطلبات عليه ممن يقضون شهر العسل انا اسف |
Çok iyi, çünkü siparişler getirdik. | Open Subtitles | و هذا عظيم، لأننا نستند على الطلبات كما هي عليه |
Niyetim bu değildi. Ben bu istekleri ilk kitabım için araştırma kapsamında yapıyordum. | TED | لم يكن هذا قصدى. كنت أقدم هذه الطلبات .. كجزء من بحث لأجل كتابى الجديد. |
Müşterilerim ince, güzel kadınlarda daha çok içki siparişi veriyorlar. | Open Subtitles | عملائي يفضلون الطلبات من النساء المثيرات |
Bizim için yoğun bir gün, çok fazla sipariş var. | Open Subtitles | لقد كان يوماً مُزدحماً بالنسبة لنا ، الكثير من الطلبات |
Şu resimin ortasında, derinlerde dağıtımda veya sipariş düzenleme bölümünde çalışan klasik bir toplama-paketleme işçisi görüyorsunuz | TED | في عمق منتصف هذه الصورة، ترون عمال التعليب النمطيين في منطفة التوزيع أو تلبية الطلبات. |
- Yarım köpekler için birçok sipariş var. | Open Subtitles | نحصل على الكثير من الطلبات للكلاب المنقسمة.. |
Yani tek başına yayımcılık yapmak iyidir ama bence talep beklediğinden çok daha büyük olacak. | Open Subtitles | الاكتفاء الذاتي رائع، لكن الطلبات ستزداد حدّة |
Evet, beyinle ilgili epeyce talep geliyor. | Open Subtitles | نعم، أحصل على الكثير من الطلبات على الدماغ |
Onlar da bana gelecek haftanın siparişlerini verirlerdi. Ben de siparişleri teslim eder ve iki kez ödeme alırdım. | TED | وأأخذ منهم الطلبات للاسبوع المقبل ومن ثم أأتي بالطلبية واحصل على أجر مضاعف |
Kitaplar hazır. İsteyen varsa siparişleri alabilirim. | Open Subtitles | الكتب جاهزة، أيّا كان مَن يريدهم، سأتلقى الطلبات |
- İstek parçaları alıyoruz. | Open Subtitles | الطلبات سوف يتم تنفذيها بأسرع حال الطلبات ؟ |
Birkaç şirketi bağlar, yüklü siparişler alır güvenilirliğini arttırır ve satıp işi bitirirsin. | Open Subtitles | عندما تحصل على شبكات متعددة تقدم هذه الطلبات الضخمة تخلطها بحسابك،وعندما تصل المواد تبيعها وتهرب |
Bu listenin hiçbir anlamı yok. Sadece dinleyici istekleri. | Open Subtitles | انها لا تعني اي شيء انها فقط قائمه من الطلبات |
Kahvesi mükemmel ve her siparişi aklında tutabiliyor. | Open Subtitles | طعم القهوة المخمرة مدهش جدا حتى اذا هنالك العديد من الطلبات يمكنها تذكر كل شيء |
Onaylanan başvuru formlarından getirdin mi? | Open Subtitles | هل قمت بتنقيح تلك الطلبات الخاصه بالملابس الداخليه الشتويه ؟ |
Üstü kapalı ve dolaylı yoldan yapılan istekler yardım eden kişiye çok da yardımcı olmuyor. | TED | الطلبات الغامضة نوع الطلبات الغير مباشرة في حقيقة الأمر لا تساعد الشخص الذي سيساعدك، أليس كذلك؟ |
Utah'tan Vermont'a, Alabama'ya, Havai'ye kadar talepler aldık. | TED | وردتنا الطلبات من يوتاه إلى فيرمونت، إلى ألاباما، إلى هاواي. |
Simsarlar bu emirleri merkezdeki tüccarlara bildirir. | Open Subtitles | المراسلون يسلّموا تلك الطلبات إلى التجّار في قاعة التداول |
Evinizde hizmetçiniz yerine kahyanızdan isteyeceğiniz türden talepleri yerine getiririm. | Open Subtitles | مثل هذه الطلبات كانت في البيت وأنت تخاطب خادمك لكن إلى كبير خدمك اسكت , بوتشي |
Yeni başvuruları bir ya da iki sene içinde değerlendirmeye başlayacaklar. | Open Subtitles | سوف يتم أخذها في الطلبات الجديدة وسيستغرق ذلك عام أو عامين |
Elimizde yüzlerde temsil isteği var. | Open Subtitles | نتلقى آلاف الطلبات للتمثيل القانوني |