ويكيبيديا

    "الطمع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • açgözlülük
        
    • Hırs
        
    • hırsı
        
    • açgözlülükten
        
    • açgözlü
        
    •   
    • Açgözlülüğü
        
    • açgözlülükle
        
    Sen de varsayıyorsun ki açgözlülük, zayıf üyelerin bazılarında ideolojiye baskın gelmiyor. Open Subtitles أنتِ تفترضين أن الطمع لن يتحول إلى مفهوم بالنسبة لبعض الأعضاء الضِعاف
    açgözlülük ve korku güç ile irtibatladığında tehlikeli bir karışıma sahip oluyorsunuz. TED وعندما يجتمع الطمع والخوف مع القوة والسلطة، ينتج لديك مزيج خطير.
    Tamahkârlık günah denildi bize, ama o eskidendi. açgözlülük bir erdemdir. Open Subtitles ،تعلمنا بأن الطمع رذيلة ليس الآن، فالطمع فضيلة
    Hırs aydınlatır, evrimsel ruhun özünü yakalar ve yolunu kısaltır. Open Subtitles ، الطمع يوضّح ، يخترق ، ويأسر جوهر روح التطوّر
    İktidar hırsı insan ruhunu zehirledi, nefret duvarları ördü. Open Subtitles لكننا فقدنا الطريق لوث الطمع أرواح الرجال
    İnsanların motivasyonu, şeffaf bir açgözlülükten daha fazlası olabilir. Open Subtitles يمكن للتحفيز البشري أن يكون أقوى من الطمع المجرد
    Tamahkarlık günah denildi bize, ama o eskidendi. açgözlülük bir erdemdir. Open Subtitles ،تعلمنا بأن الطمع رذيلة ليس الآن، فالطمع فضيلة
    açgözlülük günahından kurtulma duamız, ilkelerimizi unutup, aramızdaki yabancıyı aldatmak için mi? Open Subtitles هل نصلي لنغتسل من خطيئة الطمع فقط لنغلق الكتاب ونخدع الغريب في وسطنا ؟
    Eğer bu açgözlülük ise ben dünyanın en obur insanıyım. Open Subtitles إذا كان هذا هو الطمع فأنا أكبر جشعة على وجه الأرض
    Sizin profesyonelliğiniz, dünyada adalet ve iyiliğin üstün gelmesini görmek değil, açgözlülük ve güçtür. Open Subtitles و أظن أن إحترافيتك تعني الطمع و القوه بدلاً من الطيبه و العداله هي التي تسود العالم
    Gördügünüz gibi, açgözlülük ve dikkatsizlik, çok yanici bir karisimdir. Open Subtitles وكما ترى ، الطمع ، والطيش بلا حذر خليط قابل جدا للاحتراق
    Bu arada avukatı "açgözlülük" kurbanı Eli Gould'muş. Open Subtitles بالمناسبه المحامى كان ايلى جولد الضحيه فى جريمة الطمع
    Şehvet ve açgözlülük, ahlak ve terbiyenin yerini aldı Open Subtitles الشهوة و الطمع حلّت مكان اللباقة و الأخلاق
    Onlar açgözlülük ve harika ödüller ile ilgilidir yoksulca inşa edilmiş katamaranlar gibi. Open Subtitles انها حول الطمع والجوائز الرائعة مثل قارب رديء الصنعة
    Hırs uğruna babasına ihanet eden bir adama nasıl güvenebilirim ki? Open Subtitles كيف يمكنني أن أثق برجل قام بخيانة والده من أجل الطمع
    Ama bu istek, bu Hırs yüzünden bir başkasının hayatını mahvedemem. Open Subtitles بسبب ذلك الطمع لا يمكننى افساد حياه شخصا اخر بسبب ذلك
    Şirket siyaseti, Hırs ya da korku için endişelenmelerine gerek yoktu. TED ليسوا بحاجة للقلق بشأن سياسات الشركة أو الطمع والخوف.
    Ama insanlar çok geçmeden kalplerindeki hırsı açığa vurdular. Open Subtitles ولكن عاجلاً كشف الرجال الطمع الذي في قلوبهم
    Kıskançlıktan değil, açgözlülükten. Güzel. Open Subtitles ليس بسبب الغيره و لكن بسبب الطمع.
    Her boktan sıyrılmaya çalışarak, o kara, açgözlü, yalancı kıçını kurtaramazsın. Open Subtitles لا، لا يمكنك أن تمنع نفسك من الطمع في الحصول على كل شيء
    Bir dizi açıklama geliyordur şu anda akıllarınıza, gözlülük gibi. TED ان طيف من التفسيرات ربما يخطر على بالكم .. مثل الطمع
    Sadece Açgözlülüğü aşırı derecede artmıştı. Open Subtitles عدا أنَّ الطمع قد تضاعَفَ لآلاف المرات
    Ama eğer efendileri onlardan açgözlülükle bir şeyler dilerlerse arzuladıkları her dilek beraberinde bir felaket getirir. Open Subtitles لكن لو عاملوها بما شابه الطمع او الجشع مهما كانت ستحقق لهم فإنها ستجلب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد