Tabi bunu yapmak için dalganın biraz uzun olması lazım. | Open Subtitles | . تحتاج إلى قليل من الطول ليصبح تحولا جيدا لك |
Kimsenin o kadar uzun bir boru döşeyecek parası yoktu. | Open Subtitles | ولم يكن أحد يمتلك المال الكافي لبناء أنبوب بهذا الطول |
Ağırlık, boy ve diğer şeyler hastane kayıtlarında bulunur değil mi? | Open Subtitles | الوزن, الطول وكل هذه الأمور موجودة أيضاَ في المستشفى, صحيح ؟ |
Tam belli değil, giysileri koyu renk. boyu hedeften kısa olabilir. | Open Subtitles | لا يُمكنني الجزم، الملابس سوداء ربما الطول أقل من طول الهدف |
18 cm boy farkına rağmen, bu iki adam aynı boyda bacaklara sahip. | TED | رغم فارق الطول البالغ سبع إنشات، إلا أن سيقان هاذين الرجلين لها نفس الطول. |
Şu boylarda, beyaz saçlı bir ihtiyar, yanında hep bir golf çantası taşıyor. | Open Subtitles | هو رجلُ كبير السنُ حول هذا الطول بالشَعرِ الأبيضِ، يَحْملُ دائماً حقيبة غولفِ. |
Tarih, ölü sayısı, konumlarının koordinatları. Enlem ve boylam olarak. | Open Subtitles | التاريخ، عدد الوفيات و الإحداثيات الجغرافية خطوط الطول و العرض |
Yerler idrarla kaplıyken tuvalet kuyruğu nasıl bu kadar uzun olabiliyor? | Open Subtitles | كيف يكون طابور الحمام بهذا الطول و الأرضية مغطاة بالبول ؟ |
Daha iyi görünüyor işletmede daha iyi uzun olmakta daha iyi. | Open Subtitles | إنه أكثر وسامة وأفضل في مجال العمل وأفضل من ناحية الطول |
Diğer ucu ise daha esnektir ve sadece daha uzun dalga boylu, düşük frekanslı seslerin varlığında titreşir. | TED | أما عند الأخرى فهو أكثر مرونة، فيهتز فقط في وجود الأصوات منخفضة التردد ذات الطول الموجي الأطول. |
-Hayır, bu boy çok güzel. Seninle ilgili her şeyi seviyorum. | Open Subtitles | لا، لا، أنا أحبه بهذا الطول أنا أحب كل شئ فيك |
Sivri elmacık kemikleri, bıyığı var ve aradaki boy farkını da görebilirsiniz, çünkü Jonas, Nicole'un başına gelmeyecek olan ani büyüme aşamasından geçiyor. | TED | لديه عظام الزاوية في وجهه وشارب ويمكنكم أن تلاحظوا فارق الطول لأنه مرّ بطفرة نمو بينما لم تمرّهي |
Bunu tabii ki boyu hesaplamak için ya da kanınızdan güzel bir resim çekmek için yapmıyoruz. | TED | بالتأكيد نحن لا نقوم به لتوقع الطول أو استخراج صور جميلة من عينات دمك. |
Birbirine yakın dalgalar arasındaki uzaklığa dalga boyu denir. | Open Subtitles | المسافة بين الموجات المتجاورة تُسمى الطول الموجي |
Bir sebepten dolayı, ikisinin de aynı boyda olduğunu hatırlıyorum. | TED | مازلت أذكر لسبب ما بأنهما كانا بالضبط بنفس الطول |
Birkaç dakika önce buraya sarışın bu boylarda bir bayan girdi. | Open Subtitles | الفتاة التي دخلَتْ إلى هنا قبل دقيقتَين، بهذا الطول تقريباً، شقراء. |
Çok kesin bir şey olmasını istiyorduk, diğer yandan GPS koordinatları, enlem ve boylam aşırı karmaşıktı. | TED | وأدركنا حينها أننا أردنا شيئًا بالغ الدقة، لكن إحداثيات الملاحة المعتمدة على خطوط الطول والعرض معقدة أكثر من اللازم. |
Garip bir adam. Orta boylu, ortalama yapıda, 30'lu yaşlarda... | Open Subtitles | رجل غريب, متوسط الطول, متوسط البنية, و في منتصف الثلاثينات |
Tahminim, askeri tıp doktorlarını eşleştirirsek, aynı uzunlukta sadece birkaç isime ulaşabiliriz. | Open Subtitles | اظننا ان قمنا بمقارنته بأسماء اطباء عسكريين فسنجد قلة بأسماء بهذا الطول |
Doğru uzunluğu belirtmek için kutucuğun boyutunu kullanıyoruz ve paylaşmayı teşvik etmek için komutlarla yol gösteriyoruz. | TED | نحن نستخدم حجم الصندوق لنقترح الطول المناسب، ونحن نوجههم لنشجعهم على التشارك. |
Tekrar ünitelerinin uzunluk olarak değiştiğini görebilirsiniz. Ayrıca dizilim olarak da değişirler. | TED | يمكنك ملاحظة ان الوحدات المتكررة تختلف في الطول, وتختلف في التسلسل ايضاً |
Sağda, oradaki kısım da enstalasyonun parçası 3,5 metre uzunluğunda. | TED | على يمين الشريحة، تلك القطعة هناك هي جزء من تنصيب يبلغ حوالي 12 قدماً في الطول. |
Siyah dumancılar her yerdedir üzerinde tüp solucanları olan bacalar 2,5 ila 3 metre boyunda olabilir. | TED | فتحصل على دخاخين سوداء تلف المكان ومداخن لها أنابيب ملتوية التي قد تكون 8 إلى 10 أقدام في الطول. |
O dalga boyunu engellediğimiz zaman Hamster rahatça geziyor. | Open Subtitles | لقد منعنا الطول الموجي لذا سيبقى الهامستر بخير |
82'08" Güney Enlemi ve 54'58" Doğu boylamı'nda bulunuyor. | Open Subtitles | الموقع: 82.08 درجة جنوبي خط العرض.. و 58.54 درجةشرقي خط الطول |
Neyse ki aynı boydayız. Saç ve göz renklerimiz aynı. | Open Subtitles | لحسن الحظ لنا نفس الطول والشعر ولون العينين. |