Kıskançlık, gür ve parlak saçları sever. Küçük ve şirin kalemliği... | TED | الغيرة تحبّذ الصفات الجيدة للشعر اللامع و حقيبة أقلام الرصاص الظريفة. |
şirin tehditlerin ve saat seslerinle devam et bakalım. | Open Subtitles | إذًا فلتذهب بتهديداتك الظريفة و دقّات ساعتك |
şirin tehditlerin ve saat seslerinle devam et bakalım. | Open Subtitles | إذًا فلتذهب بتهديداتك الظريفة و دقّات ساعتك |
Son olarak, 'sevimli Hayvanlar Haberlerinde' bu gece yayınlayacağımız hikayemiz gerçekten yüreklerinizi burkacak. | Open Subtitles | و أخيراً، الليلة مع أخبار الحيوانا الظريفة مع قصة ستحرك أوتار قلبوكم بالفعل |
Sonunda bir kızım olunca ona küçük, sevimli elbiseler giydirebilirim diyordum ama hayır o, o eşofmanla evsizleri gibi dolaşıp durdu. | Open Subtitles | و يمكنني إلباسها الفساتين القصيرة الظريفة لكن لا جدوى ، فقد كانت تتجول فحسب بهذا البنطال التي تبدو به كشخص متشرد |
Patronun böyle sevimli bir şeyi sadece kendine saklaması hiç adil değil. | Open Subtitles | هذا غير عادل أن يحظى الزعيم بكلّ المرح رفقة هذه الفتاة الظريفة |
Ve bu GlowCapsler size ilacınızı almanız gerektiğini hatırlatmak için parıldıyor, email atıyor ve bütün havalı şeyleri yapıyor. | TED | و لديهم هذه "جلوكابز" التي تضيء و ترسل لك بريد إلكتروني و تفعل كل أنواع الأشياء الظريفة لتذكيرك بأخذ الدواء |
Ne kadar şirin, küçük ayakkabılar giyebileceklerini hayal etsene. | Open Subtitles | -تخيل الأحذية الصغيرة الظريفة التي سيلبسونها |
Hadi gidip o şirin plastik saatlere bir göz atalım. | Open Subtitles | لنبحث عن بعض الساعات الصغيرة الظريفة |
şirin mi şirin karikatürler çiziyordum. | Open Subtitles | و كنت استطيع رسم افلام الكرتون الظريفة |
Galiba şirin şakam eşek şakasına döndü. | Open Subtitles | أظن أن دعابتي الظريفة انتهت نهاية سيئة. |
Sadece şirin olan şeyleri. | Open Subtitles | فقط الأشياء الظريفة |
O şirin inek, vücuttaki yaralara sebep olabilecek altı yumruk kombinasyonunu anlattı. | Open Subtitles | وضعت تلك الذكية الظريفة المجموعة المُحددة للكمات الستة... -التي كانت لتسبب بالإصابات على جسد الضحية . |
Bekle, bekle. Peki ya, altın madenine, sevimli yaratıklara ve dinamite ne oldu? | Open Subtitles | انتظر ماذا عن منجم الذهب والكائنات الصغيرة الظريفة و الديناميت |
- Bana kalsaydı, şu anda uçakta olurdunuz, ama sizden ayakkabılarınızı ve şu sevimli şapkanızı çıkarmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | لو كان الأمر بيدي، لكنت على متن تلك الرحلة ولكنني سأحتاجك أن تخلع حذائك وقبعتك الظريفة |
İçime kapandım. İkinizin ne kadar çok sevimli ortak yanınız var. | Open Subtitles | ـ فقط إنطويتُ على نفسي ـ لديكما العديد من الأشياء الظريفة مشتركة بينكما |
Dolabın sağ tarafı tamamen senin ayrıca çalışma masasının üst çekmecelerini de çoraplarını ve şu küçük sevimli boxerlarını koyman için boşalttım. | Open Subtitles | الجانب الأيمن من الخزانة لك .. وأفرغت الأدراج العليا من الدولاب لجواربك ولسراويلك التحتية الظريفة |
- Burda her çalışımda, tuhaf gülüşlü, sevimli, bu cana yakın kızın delirdiğini aklımdan çıkardım. | Open Subtitles | -كل مسرحية قد قمت بها، ينتهي بي أن أؤدي دور المحبوبة الظريفة المجنونة قليلاً بالتنورة المنقوشة و الضحكة الغريبة |
Eminim ki, 21-D'de oturan küçük sevimli bayan... seninle aynı fikirde değildir. | Open Subtitles | أظنّ أن الطفلة الظريفة الصغيرة في المقعد "21-دي" ستخالفك الرأي ! ماذا... |
Okula gitmeyecek kadar havalı olan bayanla eğlen bakalım. | Open Subtitles | استمتعوا مع ملكة جمال المدارس الظريفة |
Hadi elleri göriyim.Cool cats ( havalı kediler) üç deyince. | Open Subtitles | لنهتف (القطط الظريفة) عند العد إلى ثلاثة |
- Bir, iki, üç: Cool cats ( havalı kediler )! | Open Subtitles | واحد، اثنان، ثلاثة - (القطط الظريفة) - |