Ben hayal edebiliyorum çünkü bu benim yaşamak istediğim dünya. | TED | باستطاعتي ذلك، لأن هذا هو العالم الذي أود العيش فيه، |
Ve dünya üzerinde küçük hayvanları seven tek kişi de o değil. | Open Subtitles | كما أن أنجيلا ليست الشخص الوحيد في العالم الذي يحب ألعاب الحيوانات |
Ve biz bir şeyi okunaksız hale getirdik. Ve bu yarattığımız dünyada gerçekten neler olup bittiğini tamamen kaybettik. | TED | نحن نقدم شيئاً .. غير مقروء .. لقد فقدنا ادراكنا لما يجري في هذا العالم الذي يدور من حولنا |
Bizim için ne gibi ilginç sorular olabilir ki yabancıların olmadığı bu dünyada? | TED | ما الأسئلة المشوقة التي تنتظرنا في المستقبل في هذا العالم الذي بلا غرباء؟ |
Ama ilk önce mücadelesini verdiğimiz dünyanın resmine ihtiyacımız var. | TED | ولكن علينا أولًا أن نتخيل العالم الذي نحارب من أجله. |
Yine bir kere daha, onun hayalleri, içinde yaşadığımız dünyayı tarif ediyordu. | Open Subtitles | بث واضح ومره اخري رؤياه تصف بالضبط العالم الذي نعيش فيه الان |
Hayır, yaşadığınız bu dünya o kadar da kısıtlı değil. | Open Subtitles | لا , العالم الذي نعيش فيه لا يقتصر على ذلك |
içinde bulunduğumuz dünya ile ruhlar alemi arasında herhangi bir engelin bulunmadığıdır. | Open Subtitles | إذا جاز التعبير بين العالم الذي نحن فيه و بين عالم الأرواح |
Büyüleyebileceğin ve hayrete düşürebileceğin kişilerin etrafında döndüğü bir dünya. | Open Subtitles | العالم الذي يمكنك فيه من إدهاش وإبهار من هم حولك |
Bilim öncesi dönemlerde dünya, bir devrimin eşiğinde ancak korkuyla yönetilen bir yerdi. | Open Subtitles | عالم ما قبل العلم العالم الذي حكمه الخوف كان على حافة من ثورة |
Dışarıda hiçbir şey yok. Senin bildiğin dünya artık yok. | Open Subtitles | ما من شيءٍ لك هنا فقد زال العالم الذي تعرفه. |
Aramızda olanları şu koca dünyada bilen bir tek sensin. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد في العالم الذي يعرف ماذا حدث بيننا |
Delirmeye başlamış olabilirim ama bu dünyada senin için en önemli olan şeyi kurtarmak için uğraşmaya delirmek diyebilir misin? | Open Subtitles | ربا انا مجنونة قليلاً ولكن هل من الجنون المحاولة بجد لإنقاذ الشيء الوحيد في العالم الذي يعني لك كل شيء؟ |
Biz, annelerimizin, büyükannelerimizin yaşadığı kadınlar için meslek seçimlerinin oldukça sınırlı olduğu bir dünyada yaşamıyoruz. | TED | لاننا لم نعش في العالم الذي عاشت فيه امهاتنا و جداتنا، حيث كانت الخيارات المهنية بالنسبة للمرأة محدودة. |
ve bu geldiğimiz dünyada artan bir şekilde yandaşlarımızın sabit olmadığını göreceğiz. | TED | وهذا هو العالم الذي نحن مقدمون عليه، حيث سنرى بتزايد أن تحالفاتنا ثابتة. |
Eğer bunun ortaya çıkmasına izin verirsen, çevrendeki dünyanın değişeceğini görebilirsin. | Open Subtitles | إذا سمحتي بخروجه يمكنك ِ تغيير العالم الذي هو من حولك |
Bu, kabul ediyorum ki, bütünüyle bir değişimdir, yaşadığımız dünyanın ekonomisi için çok büyük bir değişimdir. | TED | وهذا ما أظنه، محيطا من التغييرات، تغيير عميق في اقتصاد العالم الذي نعيش فيه. |
Bana 8 yıldır içinde yaşadığımız dünyayı yaratma yeteneğini verdikleri yer. | Open Subtitles | وأعطوني القدرة لخلق العالم الذي عشنا به خلال السنوات الثمانية الماضية |
Yani fetuslar dünyaya gelecekleri yere özgü konuşulan dili bile öğreniyorlar. | TED | تتعلم الأجنة حتى اللغة الخاصة المستعملة في في العالم الذي سوف يولدون فيه. |
Evet, Dünyanızın harikalarını sadece hayal edebilirim Lordum. | Open Subtitles | نعم، يمكنني أن أتصور عجائب العالم الذي تعيش فيه، يا سيدي. |
bilim adamı parçan, geçici olarak oyun dışında kaldı. | Open Subtitles | جزء العالم الذي لديكِ دفع إلى أحد الجانبين مؤقتاً |
Senin dünyan, ben sadece içinde yaşıyorum. | Open Subtitles | ومن العالم الذي تعيشون فيه، أنا فقط يعيش فيه. |
Üzerinde kontrolünüzün olduğu dünyayı, kendi dünyanızı değiştirebilirsiniz. | TED | تستطيع تغيير العالم الذي تتحكم فيه، تستطيع تغيير مكانك. |
Dünyanıza yeni bir müjde getirebilirim. | Open Subtitles | سأضع انجيلاً جديداً لهذا العالم الذي تسكنه |
Elimizden kaçırmakta olduğumuz, çok hızlı gelişen bu dünya'ya karşı tavrımız ne olmalı? | TED | كيف توجهنا يجب ان يكون تجاه العالم الذي نراه يتغير بسرعة كبيرة جداً ويسبقنا بذلك ؟ |