Ben sadece Dünyayı daha iyi bir yer yapmaya çalışıyorum savaşa savaşa. | Open Subtitles | أحاول فقط جعل هذا العالم مكاناً أفضل، حرب واحدة في كل مرة |
Bir de tabi, Dünyayı daha iyi bir yer yapmak istiyoruz Bu yöndeki girişimlerimizden biri de Google Foundation. ve bunun kuruluş aşamasındayız. | TED | لكن جزئياً، يجب أن نجعل العالم مكاناً أفضل، ولذا فهناك شئ سنشرع فيه وهو مؤسسة قوقل، ونحن في عملية تأسيسها. |
ve bunu Dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek isteyen bu büyük gücü kullanan bir organizasyona nasıl kanalize edebileceğiniz olacak. | TED | وعن كيفية احتواء ذلك الشعور في إطار منظمة تسخر تلك الطاقة الكبيرة لجعل العالم مكاناً أفضل للعيش. |
Güzel şeyler yapmak istemiyorum. Ben Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek istiyorum. | TED | لاأريد تصميم أشياء جميلة. أريد جعل العالم مكاناً أفضل. |
aktif olarak paralarına, kaynaklarına, inançlarına ve sorumluluklarına yön veriyor, böylelikle Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çabalıyorlar. | TED | أنها تقوم بنشاط توجيه أموالهم، ومواردها، قلوبهم، بالتزاماتها، لجعل العالم مكاناً أفضل. |
İşimi yaparak dünyaya katkı yaptığımı sanıyordum. | Open Subtitles | و كأن بعملي اجعل العالم مكاناً أفضل |
İşimi yaparak dünyaya katkı yaptığımı sanıyordum. | Open Subtitles | و كأن بعملي اجعل العالم مكاناً أفضل |
Ama bu teselli ödülü gibi hissettirdi bize. Dünyayı daha iyi bir yer yapabilecek güzel şeyler yapmak istedik | TED | لكن شعرت كأنها جائزة المغفل. أردنا جعل أشياء جميلة ستجعل العالم مكاناً أفضل، |
Ve tam burada, şu anda, bu gezegende hepimiz kardeşiz. Bizler bu Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için buradayız. | TED | وهنا والآن، نحن أخوة وأخوات على هذا الكوكب هنا لكي نجعل العالم مكاناً أفضل |
Eğer başarılı olursak çevreye sahip çıkmış ve Dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmiş olacaktık. | TED | كنا نعلم أنه إذا كنا ناجحين، فإننا سوف نساعد البيئة ونجعل العالم مكاناً أفضل. |
Biraz bencilce düşünmeye başladım ve dedim ki; Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışmanın amacı ne? | TED | بدأت حينها أشعر بالأنانية وقلت: ما المغزى من المحاولة لجعل العالم مكاناً أفضل؟ |
Silikon Vadisi Dünyayı daha iyi bir yer yapmaktan bahsedip duruyor. | TED | يفضّل وادي السيليكون الحديث عن جعل العالم مكاناً أفضل. |
Bu sayede üçüncü dünya'da ücreti gerçekten uygun olarak kişisel tedavilere başlayabileceğiz ve dünyayı daha güvenli bir yer haline getireceğiz. | TED | إذاً فهذا سيتيح لنا إنشاء علاجات أدوية شخصية في العالم الثالث بتكلفة ممكنة التحقيق وجعل العالم مكاناً أكثر أمنا. |
Bir şeylere yardım etmeyi, dünyayı daha güzel bir yer haline getirmeyi deneyeceğim bir yere ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أحتاج لموقع اختبار لأجل شيء ليساعد يجعل العالم مكاناً أفضل |