Bunlar bu gece duymayacağınız üç cümle, çünkü Leslie Knope seçimi kaybetti. | Open Subtitles | تلكَ العبارات لن تسمعوها اليوم بما أن تم التصويت لعزل ليزلي نوب |
İnsanlar ya karadan ya da havadan gider. Birkaç feribot servisi var, ama onları da kontrol ediyoruz. | Open Subtitles | الناس أما يقودون السيارات أو يطيرون هناك القليل من العبارات البحرية ولكننا تفحصنا |
Pozitif olun. Bazı önemli cümleleri yazdım. | Open Subtitles | فقط ابقى بحالة ايجابية لقد كتبت بعض العبارات المهمة |
Anı Depo'nun kötü laflar bölümünü inceledim. | Open Subtitles | درست قسم العبارات المشينه فى مخزون ذاكرتك |
Şu meşhur cümleyi... daha ne kadar duyacaksınız? | Open Subtitles | كم مرة أخرى تريد أن تسمع فيها العبارات المستهلكة |
Susam Sokağı'ndan öğrendiğim sözlerle sahte bir İspanyolca öğretmeni olarak bir enstitüde iş buldum. | Open Subtitles | أنا زورت وظيفتي للعمل كمدرس الاسبانية في كلية المجتمع التي تعتمد على العبارات من شارع "سمسم". |
ve diğer uzun tanımlayıcı ifadeler ve sana en kısa zamanda dönmek istiyorum, senin için orada olduğumu bilmeni istiyorum. | TED | وسلسلة طويلة من العبارات الوصفية الأخرى، وأريد أن أصل لك بأسرع وقت ممكن، أريدك أن تعلمي أنني سأكون بجوارك دائما. |
Şey, ben kitap ve gazetelerde, ama sadece basit sözcükleri.. | Open Subtitles | حسنآ، لست ضليعآ بالكتب والصحف ولكن العبارات الواضحه |
ne kadar kelime bildiğin ya da kaç cümle kurabildiğin | TED | لا يهم كمية الكلمات التي تستطيع أن تقولها، أو عدد العبارات التي تعرفها. |
- Sadece son günün üzerine birkaç cümle işte. - Sonra babam için bir para ödülü alacağım. | Open Subtitles | انها مجرد مجموعة من العبارات القيها في اليوم الاخير وقد انتاقها لي والدي |
Tayfun çok yaklaştığı için, tüm feribot seferleri iptal edildi. | Open Subtitles | كل العبارات توقفت لأن الإعصار قريب جداً |
Bazı önemli cümleleri yazdım. | Open Subtitles | فقط ابقى بحالة ايجابية لقد كتبت بعض العبارات المهمة |
İşte böyle laflar yüzünden insanlar eşcinsel olduğumuzu sanıyor. | Open Subtitles | مثل هذه العبارات هي ما تجعل الأشخاص يعتقدون أنّنا شاذين |
Şu meşhur cümleyi... daha ne kadar duyacaksınız? | Open Subtitles | كم مرة أخرى تريد أن تسمع فيها العبارات المستهلكة |
En sade sözlerle, en uygun açıklamalarla. | Open Subtitles | في أبسط العبارات و أكثر شرح مقنع |
Yinelenen ifadeler temalar hâlinde toplanır. | TED | تجمّع العبارات المتكررة في هيئة موضوعات. |
Ve siz ikiniz, sadece katılmamakla kalmıyorsunuz, olayı anlatırken neredeyse aynı sözcükleri kullanıyorsunuz. | Open Subtitles | وأنتما ليس مجرد متفقان بل تستخدمان نفس العبارات أيضاَ |
Nükteli sözleri avukatlara brakn. | Open Subtitles | سيقوم المُحامون بتقديم العبارات الساخرة. |
Galiba insanlar eski skeçleri seviyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الناس يحبّون فعلاً العبارات الشهيرة |
Ben bu tarz cümleler kurmam. | Open Subtitles | ويفرغ غضبة علي لا . لن استخدم هذه العبارات النفسية الكبيره |
Çaykovski’nin coşkulu müziği uyum içinde başlar ve hatta sabırsızlığını göstermek için bazı müzikal ifadeleri kısaltır. | TED | تبدأ موسيقا تشايكوفسكي الحماسيّة بشكل متقطع، وتختصر بعض العبارات الموسيقية لتجسد عدم صبرها. |
Çok uzun sözcükler kullandın. Bizler basit korsanlarız. | Open Subtitles | الكثير من العبارات الطويلة، يا آنسه ولكنهم قراصنة متواضعين |
Böyle devam ederse feribotlar iki, üç günden önce seferlere başlamazlar. | Open Subtitles | من النظرة لهذة الأشياء يبدوا أن العبارات سوف تعمل |
kelimelerle aram pek iyi değildir ve sen her şeyi okuyorsun falan. | Open Subtitles | لست جيدة في العبارات, وانت تقراين كل شيء وتفاهات, |