ويكيبيديا

    "العذب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tatlı
        
    • taze
        
    • temiz
        
    • tatlısu
        
    • Duru bir
        
    Belki biraz tatlı dil onu Bo'nun bir canavar olmadığına ikna eder. Open Subtitles ربما قليل من الحديث العذب سوف يقنعه ان بو ليست وحشا ؟
    Son olarak dünya üzerinde sahip olduğumuz en değerli kaynak tatlı sudur. tatlı suyu kullanmayın. TED وأخيرًا أكثر المصادر النفيسة التي نمتلكها على هذه الأرض هي الماء العذب. لا تستخدم الماء النقي.
    GreenLab'da, tatlı sudan tuzlu suya uzanan altı temel ekosistem var. TED لدينا ستة نظم بيئية أساسية في معملنا الأخضر و التي تتدرج من الماء العذب و حتى الماء المالح.
    Çocuklarımın, en değerli eşyaların taze su ve empati olduğu bir zamanda yaşadıklarını hayal ediyorum. TED أتخيّل أنّ صغاري سيعيشون زماناً أغلى بضاعته الماء العذب والتّعاطف.
    Büyük bir çölde giderken yeşillik ve temiz su baştan çıkarıcı olabilir. Open Subtitles عندماتكونينفي الصحراء, مشهد العشبِ الأخضرِ و الماء العذب يُمكنُ أَنْ يَكُونَ مغْرياجدا.
    Ayrıca bunun tatlı suya da ihtiyacı yoktur. TED وهو لا يحتاج إلى الكثير من الماء العذب.
    tatlı nitrat özleri, körpe tomurcuk değilsiniz. Open Subtitles أرواح نترات الصوديوم الحلوة, ألست أنت البرعم العذب
    Ayaklarına eğildiğim bu tatlı, nazik adam bana gerçeği kendi ağzıyla söyledi. Open Subtitles .. ذلك العذب ,الرجل الدمث, الذى أكن له خالص الإحترام لقننى الحق من فمه
    tatlı su balığını böyle pişirdiğinde daha lezzetli olur. Open Subtitles اراهن انة يتذوق سمك الماء العذب عندما يُحرَقُ هكذا0
    Sarah bile bir Noel'de bulduğu çanın o tatlı sesini artık duyamıyor. Open Subtitles وكل عام لا يمضي عيد ميلاد بدون سماع صوته العذب
    Sana hep söylediğim gibi; en iyi yönün tatlı olan. Open Subtitles لطالما أخبرتك إن جانبك العذب هو أجمل ما فيك
    Hmm. Hep söyledim sana en güzel yanın, tatlı olanıydı. Open Subtitles لطالما أخبرتك إن جانبك العذب هو أجمل ما فيك
    Ama yağışlı dönemlerde, susuzluklarını gidermek için tatlı su göletlerine gelirler. Open Subtitles لكن أثناء الفصل الأكثر بللا يتجمّعون لرواية عطشهم بين تبعثر الماء العذب المتجمع
    Kara üzerindeki tüm yaşam, tamamen tatlı suya bağımlıdır. Open Subtitles كل حياة علي الأرض تعتمد في النهاية علي الماء العذب.
    Ve tatlı suyun yolculuğu burada, yüksek dağlarda başlar. Open Subtitles رحلة الماء العذب تبدأ هنا ، في أعلي الجبال.
    Sadece tatlı su olan yerlerde yetişir, nehir veya göl gibi. Open Subtitles انه ينمو فقط حيث الماء العذب .في مكان قريب من هنا، مثل نهر أَو بحيرة
    Aslında Çin'deki 25 tür tatlı su kaplumbağasının tümünün nesli tamamen tükenmek üzere. Open Subtitles في الواقع، إن أغلب أنواع سلاحف الماء العذب ال 25، في الصين تعتبر نادرة جداً
    Sana enfes yemek ve tatlı sözlerin için minnettarım. Open Subtitles وأنا ممتنة لك وللطبخ الرائع، ولكلامك العذب.
    Bu gezegen, Ohke, Toprak Ana, çok kısıtlı taze su kaynağına sahip. TED هذا الكوكب، أوغي، الأرض الأم، لديها مصادر جد محدودة للماء العذب.
    Neyse, böcekler temiz suya kümelenecekler döllenmiş yumurtalarını, nilüfer çiçeğininin altına bırakacaklar ve kurtçuklar yumurtalardan çıkacaklar. Open Subtitles الحشرات تندفع إلى الماء العذب حيث تضع البيض المخصب علي السطح السفلي
    Ancak onun gibi bir kaçık o lanet çöl parçasına 'tatlısu' der zaten. Open Subtitles فهل بالامكان تسمية هذة القطعة القذرة من الصحراء بالماء العذب
    Duru bir pınar gibidir yüreğim. Open Subtitles قلبي نقي كماء الربيع العذب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد