| - Frasier. Bu, Albayın eski kahyası değil mi? | Open Subtitles | فرايزر، لَيسَ ذلك كبير خدم العقيدَ الكبير السنَ؟ |
| Lanet olsun... senin aşk hikayen burada başladı ve Albayın kulağında sona erdi. | Open Subtitles | اللعنة... بَدأتْقصّةُحبُّكِهنا وإنتهت في آذنِ العقيدَ |
| Evladım, Albayın Sameer'e çok kızdığını biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ ان العقيدَ غاضبُ جداً من سمير |
| Albayı emniyete al. | Open Subtitles | خُذْ العقيدَ إلى الأمانِ. سريع، رجل. |
| Kaç gündür Albayı göremiyoruz. | Open Subtitles | لم ارى العقيدَ لأيامِ. |
| Dürbünle Rani'yi gözetliyor. Albaya haber vermen gerekiyor. | Open Subtitles | ينظر الى راني خلال منظارِه يَجِبُ أَنْ تَذْهبَ وتخبر العقيدَ |
| Albayın ajanı Jessica var. | Open Subtitles | نحن لدينا مساعدةُ العقيدَ , جيسيكا. |
| Muhafız askerleri, Albayın kâhyası herkese yer gösteriyordu. 2 tanede başpiskopos vardı. | Open Subtitles | كان هناك حارسُ شرفِ، كبير خدم جلوسِ ناسِ العقيدَ. - تَرَأُّس رئيسي أساقفة... - هَلْ أنت فقط قُلتَ كبيرَ خدم؟ |
| Albayın sesini ne zaman öğrendin? | Open Subtitles | من اين حصل العقيدَ على صوته؟ |
| - Albayı izliyorum. | Open Subtitles | - اراقبُ العقيدَ |
| Dürbünü bırak, yoksa Albaya haber vereceğim! Devam et. | Open Subtitles | انزل المنظار والا سأُعلمُ العقيدَ |
| Albaya teşekkürler! | Open Subtitles | إمدحْ العقيدَ! |
| Albaya haber verin! | Open Subtitles | إدعُ العقيدَ! |