Sence ne kadar sürer birinin bunun sahte bir ilişki olduğunu anlaması? | Open Subtitles | كم من الوقت بأعتقادك سيأخذ من شخص ليكتشف ان هذه العلاقه مزيفه؟ |
Ve tasarımcı ile bilim adamı arasındaki bu tür bir ilişki ben okulda iken başladı. | TED | وهذا النوع من العلاقه بين المصمم والعالم بدأ منذ كنت في المدرسه. |
Bu da ilişki olmasa dahi ödeme yapacaksın anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعنى أنك سوف تدفع المال حتى لو لم تتمَّ العلاقه |
Peki bu kızla ilişkinin doğası tam olarak neydi Finch? | Open Subtitles | بالضبط, ما هى طبيعة العلاقه التى كانت تربطك بهذه الفتاة, يا فينش؟ |
Arkadaşım/ölmemiş eski nişanlı sırrı varken Alex'le ilişkiye adım atmak doğru değil. | Open Subtitles | بدء هذه العلاقه معها بهذا السر عن صديق و الخطيبه الغير ميته |
Bir ilişkiden diğerine sürüklenmenin ne kadar korkutucu olduğunu kendime hatırlatıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أذكر نفسي كيف سيكون ذلكـ الوضع مخيف وان يكون يجرفني خارج هذه العلاقه |
Peki, neden iyi Seks genellikle tükeniyor? | TED | لذلك لماذا العلاقه الجنسية الجيدة كثيراً ما تتلاشي ؟ |
Hepimiz mükemmel olmayan geçmiş ilişkiler yaşadık, ama geçmişteki bu ilişki, gelecekteki hayallerimizi etkiler mi? | Open Subtitles | عند عمر معين, كانت لدينا جميعاً علاقات ابعد بكثير من الماضي المثالي ولكن كم تأثر تلك العلاقه الماضيه |
Bu da ilişki olmasa dahi ödeme yapacaksın anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا يعنى أنك سوف تدفع المال حتى لو لم تتمَّ العلاقه |
Asla kalıcı ilişki kuramayacağın yüzeysel ve yapay kişiler buluyorsun. | Open Subtitles | دائماً مبهرجين و سطحيين بدون أي إحتمال لإستمرار العلاقه |
Jolinar bunun kazançlı bir ilişki olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | جولنار يقول ان هذه هى مكافئه العلاقه بينهما. |
Ama ilişki bittiğinde kendini yaralanmış hissedebiliyorsun. | Open Subtitles | ولكنه مازال يشعر بأنه مجروح حتى بعد انتهاء العلاقه |
Bu ilişki sonsuza kadar sürer mi? | Open Subtitles | هل تستطيع هذه العلاقه أن تبقى إلى الأبد؟ |
Bu ilişki sonsuza kadar sürer mi? | Open Subtitles | هل تستطيع هذه العلاقه أن تبقى إلى الأبد؟ |
Aslında pek konuşmazdık. Öyle bir ilişki değildi. | Open Subtitles | فى الحقيقه نحن لم نتناقش كثيراً لم تكن تلك النوع من العلاقه |
Bu ilişkinin yürümesi konusunda kararlı olduğumu ikinize de söylemek istiyorum. | Open Subtitles | وانا أريدكم أن تعلما بأنى مصره على إنجاح هذه العلاقه |
Kötü bir ilişkinin hesabını vermesi gereken tek kişi bir sonraki ilişkini yaşayacağın kişidir. | Open Subtitles | أنا اكره هذا الشخص الوحيد الذي يجب عليه ان يدفع ثمن العلاقه السيئه هو الشخص بعلاقتك التاليه |
Bir ilişkiye başlamaktan korkuyordun, biz de başlamadık. | Open Subtitles | لقد كنتِ تخشين ان نبدء هذه العلاقه لهذا لم نفعل |
Bu ilişkiden ne elde edeceğini bilmiyorum sanırım. | Open Subtitles | أعتقد بأني لا أعلم ما تستفيد منه من هذه العلاقه |
Aslında bunun, onu rahatsız ettiğini de zannetmiyorum fakat gerçekleştirdiği buluş ve keşiflerin önemiyle ticaretlerinin önemi arasındaki bağı kuramamıştı. | Open Subtitles | لكنه لم يصنع تلك العلاقه بين اهميه عالم الاعمال وبين اختراعه واكتشافه |
Bir ilişkide üzerine kişisel sorumluluk alman gerekir. | Open Subtitles | انتَ بحاجه لتحمل المسؤليه شخصياً فى العلاقه |
Öğrenci-öğretmen ilişkileri asla yürümez. | Open Subtitles | العلاقه بين التلميذه وأستاذها لا تفلح أبدا |
Bana annenle olan ilişkinden hiç bahsetmedin. | Open Subtitles | لم تخبريني قد عن ماهية العلاقه بينك و بين والدتك |
Numaraları tek tek arayıp Jang Tae San'la ilişkilerini öğren. | Open Subtitles | إتصل بكل الأرقام الموجوده على القائمه وإكتشف ماهي العلاقه التي تربطهم بـ جانج تاي سان |