"العلاقه" - Traduction Arabe en Turc

• ilişki
• ilişkinin
• ilişkiye
• ilişkiden
• Seks
• ilişkiler
• bağı
• ilişkide
• ilişkileri
• ilişkinden
• ilişkilerini

Sence ne kadar sürer birinin bunun sahte bir ilişki olduğunu anlaması?
كم من الوقت بأعتقادك سيأخذ من شخص ليكتشف ان هذه العلاقه مزيفه؟

Ve tasarımcı ile bilim adamı arasındaki bu tür bir ilişki ben okulda iken başladı.
وهذا النوع من العلاقه بين المصمم والعالم بدأ منذ كنت في المدرسه.

Bu da ilişki olmasa dahi ödeme yapacaksın anlamına geliyor.
هذا يعنى أنك سوف تدفع المال حتى لو لم تتمَّ العلاقه

Peki bu kızla ilişkinin doğası tam olarak neydi Finch?
بالضبط, ما هى طبيعة العلاقه التى كانت تربطك بهذه الفتاة, يا فينش؟

Arkadaşım/ölmemiş eski nişanlı sırrı varken Alex'le ilişkiye adım atmak doğru değil.
بدء هذه العلاقه معها بهذا السر عن صديق و الخطيبه الغير ميته

Bir ilişkiden diğerine sürüklenmenin ne kadar korkutucu olduğunu kendime hatırlatıyorum.
أنا فقط أذكر نفسي كيف سيكون ذلكـ الوضع مخيف وان يكون يجرفني خارج هذه العلاقه

Peki, neden iyi Seks genellikle tükeniyor?
لذلك لماذا العلاقه الجنسية الجيدة كثيراً ما تتلاشي ؟

Hepimiz mükemmel olmayan geçmiş ilişkiler yaşadık, ama geçmişteki bu ilişki, gelecekteki hayallerimizi etkiler mi?
عند عمر معين, كانت لدينا جميعاً علاقات ابعد بكثير من الماضي المثالي ولكن كم تأثر تلك العلاقه الماضيه

Asla kalıcı ilişki kuramayacağın yüzeysel ve yapay kişiler buluyorsun.
دائماً مبهرجين و سطحيين بدون أي إحتمال لإستمرار العلاقه

Jolinar bunun kazançlı bir ilişki olduğunu söylüyor.
جولنار يقول ان هذه هى مكافئه العلاقه بينهما.

Ama ilişki bittiğinde kendini yaralanmış hissedebiliyorsun.
ولكنه مازال يشعر بأنه مجروح حتى بعد انتهاء العلاقه

Bu ilişki sonsuza kadar sürer mi?
هل تستطيع هذه العلاقه أن تبقى إلى الأبد؟

Aslında pek konuşmazdık. Öyle bir ilişki değildi.
فى الحقيقه نحن لم نتناقش كثيراً لم تكن تلك النوع من العلاقه

Bu ilişkinin yürümesi konusunda kararlı olduğumu ikinize de söylemek istiyorum.
وانا أريدكم أن تعلما بأنى مصره على إنجاح هذه العلاقه

Kötü bir ilişkinin hesabını vermesi gereken tek kişi bir sonraki ilişkini yaşayacağın kişidir.
أنا اكره هذا الشخص الوحيد الذي يجب عليه ان يدفع ثمن العلاقه السيئه هو الشخص بعلاقتك التاليه

Bir ilişkiye başlamaktan korkuyordun, biz de başlamadık.
لقد كنتِ تخشين ان نبدء هذه العلاقه لهذا لم نفعل

Bu ilişkiden ne elde edeceğini bilmiyorum sanırım.
أعتقد بأني لا أعلم ما تستفيد منه من هذه العلاقه

Aslında bunun, onu rahatsız ettiğini de zannetmiyorum fakat gerçekleştirdiği buluş ve keşiflerin önemiyle ticaretlerinin önemi arasındaki bağı kuramamıştı.
لكنه لم يصنع تلك العلاقه بين اهميه عالم الاعمال وبين اختراعه واكتشافه

Bir ilişkide üzerine kişisel sorumluluk alman gerekir.
انتَ بحاجه لتحمل المسؤليه شخصياً فى العلاقه

Öğrenci-öğretmen ilişkileri asla yürümez.
العلاقه بين التلميذه وأستاذها لا تفلح أبدا

Bana annenle olan ilişkinden hiç bahsetmedin.
لم تخبريني قد عن ماهية العلاقه بينك و بين والدتك

Numaraları tek tek arayıp Jang Tae San'la ilişkilerini öğren.
إتصل بكل الأرقام الموجوده على القائمه وإكتشف ماهي العلاقه التي تربطهم بـ جانج تاي سان