ويكيبيديا

    "العلبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kutuyu
        
    • kutunun
        
    • kutu
        
    • Kutuda
        
    • kutuya
        
    • kutudan
        
    • paketi
        
    • şişeyi
        
    • paket
        
    • kutusu
        
    • şişenin
        
    • kutusunu
        
    • şişe
        
    • Tenekeyi
        
    • paketin
        
    Oradaki cam kutuyu farklı açılardan gösteren yüzlerce dijital dosya ele geçirdiler. Open Subtitles ‫استولوا على مئات الملفات الرقمية ‫التي تبرز جوانب مختلفة ‫لهذه العلبة الزجاجية
    kutuyu bir kopya makinesine koyup istediğim boyuta gelene kadar büyüttüm. TED فقط وضعت العلبة فى الة التصوير وظللت أكبرها حتى تصل للمقاس الذى أرغب فيه.
    Gaitanı yap, ve sonra tahta çubukla örneği yeşil kutunun içine koy. Open Subtitles ستتغوّط ثم تستخدم عوداً خشبياً لجمع البراز ثم تضعه في العلبة الخضراء
    kutu açıldığına göre parasını ödemen de gerekecek, tamam mı? Open Subtitles والآن الذي العلبة مفتوحة، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ لدَفْع ثمنه، موافقة؟
    Malzemeleri iyi bilin. Kutuda yazanları okuyun. Hatta, satır aralarını okuyun. Open Subtitles ‫اعرفوا المكونات، اقرأوا ما على العلبة ‫في الواقع اقرأوا بين السطور
    Biz de bunun üzerine kafa yorup en uygun hale getirdik ve sonuçta kutuya üç çeşit vida koymanın yolunu bulduk. TED ففكرنا وطورناها، وقررنا وضع ثلاثة براغي مختلفة في العلبة.
    kutudan ton balığını alıp iyice yumuşayana kadar parmaklarımın arasında eziyorum. Open Subtitles أُخرج التونا من العلبة و أهرسها بأصابعي حتى تصبح ناعمةً للغاية
    Tüm paketi alırsam tiryaki olurum. Open Subtitles إذا إشتريت العلبة كلها فسأرغب فى تدخينها كلها
    Her zaman mağazaya gider, ürünü inceleyip alır ve eve gelip kutuyu açmaya koyulurdum. TED كنت أمضي الوقت كله في الذهاب إلى المحل والتحقق من كل شيء والعودة للمنزل لإفراغ العلبة.
    Bahse varım, birisi kutuyu bulmuş ve nalları dikeyim diye yine saklamıştır onu. Open Subtitles أنا متأكد من أن أحدهم وجد العلبة وأخفاها مرة أخرى حتى أتألم.
    Oraya bir sürü... insan giriyor, herhangi biri kutuyu almış olabilir. Open Subtitles كان محقاَ حين قال يأت الكثيرون إلى مكتبه أي أحد قد يكون أخذ العلبة
    Küçük, demir bir pencereyi açtı ve kutuyu oraya bağlayıp salladı. Open Subtitles فتح غطائها المعدنى الصغير وأفرغ محتوى العلبة بالداخل
    Ancak mavi kutunun içerisinde olan ürün benim poster çocuğum. TED لكن ذلك المنتج في العلبة الزرقاء في المنتصف هو ملصق طفولتي.
    Sarı kutunun içindekini alıyorum çünkü hep onu alırım. TED أنا اشتري هذه الاشياء في العلبة الصفراء لأنني أعتدت عليها.
    kutunun içindeki yaratıktan söz ediyorum, kedimden değil. TED وبالتأكيدِ هي ليست صورةً لقطّتي بل للكائنِ الذي في العلبة.
    Bence o teneke kutu salmonella enteritis adlı bir bakteriyle doluydu. Open Subtitles أظن أن تلك العلبة كانت مليئة عن آخرها ببكتيريا تدعى السالمونيلا
    Böyle mesajları getirmeye devam ederse bütün kutu onun olabilir. Open Subtitles بوسعه أن يأخذ العلبة كلها إذا أستمر في نقل الرسائل.
    Ama bir sorun var. Kutuda garanti yok. Open Subtitles . لكن هنالك مشكلة . مامن هنالك من ضمان على العلبة
    kutuya baktığınızda sadece raptiyeleri tutacak bir araç görürsünüz. TED تنظرون إلى العلبة وترونها كوعاء للمعجون اللاصق فقط.
    kutudan kaç tane kürdan yere düşmüştü? Open Subtitles كم عود أسنان سقط من تلك العلبة يا رايموند؟
    Evet Evet evet. Ben sadece... Öncelikle bu paketi bitirmek istiyorum. Open Subtitles نعم,نعم,نعم.أنا فقط, آه, أريد أن أنهي هذه العلبة فقط.
    Hastaneden kaçan bir deli, şişeyi kurcaladığı için fiyatı düşürdüm. Open Subtitles أخفضت السعر لأن هناك هارب من مستشفى المجانين عبث بهذه العلبة
    Bu kesinlikle içeceğim son paket olacak. Open Subtitles أنا أعدك,هذه بالتأكيد العلبة الأخيرة التى سأدخنها
    Bu tahıl gevreği kutusu üstünde atış artığı testi yap. Open Subtitles أريدك أن تتفقدي هذه العلبة من بقايا رماد الطلق النار
    Bizi azarlıyorsun. şişenin içinde bulunan aptalgeminikırdığımız zaman yaptığın gibi. Open Subtitles تلقي علينا محاضرة حينما نكسرُ السفينة داخل العلبة الغبية
    Altın ilaç kutusunu kuyumcudan alan kadın tarafından. Open Subtitles من قبل المرأة التي أوصت على العلبة الذهبية عند محل الجواهر
    Birinci şişe tıpkı yüz milyonlarca plastik kardeşi gibi çöp sahasında kendini bulur. TED العلبة الأولى: كمئات الملايين من الأطنان من البلاستيكات المشابهة ينتهي بها الحال إلى اليابسة
    Tenekeyi buraya koydum zaten, daha ne yapmalıyım? Open Subtitles ولكنّني وضعت العلبة هنا، ماذا يجب عليّ أن أفعل أكثر؟
    Maalesef, paketin üzerinde ve kâlbin kendisinde bulunan izlerden hiç birşey çıkmadı. Open Subtitles للأسف، لايوجد أي جيناتٍ للقاتل أو بصمات على العلبة أو القلب نفسه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد