G bölüğü koğuşu en üst katta. Eşyalarını yerleştirip buraya gel. | Open Subtitles | غرفة السرية ج في الطابق العلوى خذ حقائبك ثم تعال هنا |
Görünüşe göre dilin üst ve alt yüzeylerinde küçük yanık izleri var. | Open Subtitles | الظاهر هو علامات احتراق صغيره بالجزء العلوى والجزء الاسفل من سطح اللسان |
En üst kısım, bedeni yerleştirmek için kaldırılabilir. | Open Subtitles | الجزء العلوى يمكن أن يتم رفعه ليستقبل الجثمان. |
Şey, yukarıda bir de çıplak kız bulduk, lambaya kelepçelenmiş olarak. | Open Subtitles | صحيح ,لقد وجدنا بنت عاريه فى الطابق العلوى وقد كانت مقيدة |
Bu arada, eşyalarımı Yukarı çıkartır mısın acaba? Olur mu? | Open Subtitles | بالمناسبة, قد ترغبين فى اصطحاب اشياء عدة معك للدور العلوى |
İki tanesi üst katta olacak, diğer ikisi de alt katta olacak. | Open Subtitles | اثنان فى الدور العلوى واثنان فى الدور السفلى |
Kuşkusuz, adamın sizinle temasa alt katta mı yoksa üst katta mı geçeceğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | بالطبع لا نعلم ان كان سيتصل بك من الدور العلوى او ربما الدور السفلى |
üst katta pijama ve sıcak su var. yukarıya, yatak odasına çıkın. | Open Subtitles | ثمه بيجامه وماء ساخن فى الطابق العلوى اصعدا الى غرفه النوم |
İki blok ötede, 78 Batı Sekizinci Sokak. En üst katta. | Open Subtitles | بالقرب من هنا , 78 الشارع الغربى الطابق العلوى |
Çalışırlarken, beton dökerlerken, köprünün üst tarafındaymış, kaymış ve betonun içine düşmüş. | Open Subtitles | عندما كانوا يصبون الاسمنت تزحلق من الجزء العلوى للجسر و سقط |
üst katta herşey kapalı. Chatham muhtemelen son felçten sonra hiç Yukarı çıkmadı. | Open Subtitles | فحصت كل شىء بالطابق العلوى . تشاتام لم يصعد إلى هُناك منذ صدمته الأخيرة |
Keşke tablet bütün olsaydı ama üst kısmı eksik. | Open Subtitles | ربما لو كان اللوح سليما و لم يمس لكان لدينا شيئا جيدا نبدأ به لكن الجزء العلوى من اللوح مفقود |
İtfaiyeciler üst katta uyuyor. Başımı derde sokacaksın. | Open Subtitles | الرجال نائمون بالطابق العلوى ستوقعينى فى المشاكل |
T-bird'ün kuş beyinlileri orada takılır. Funboy, üst katında yaşıyor. | Open Subtitles | جميعهم لدى تى بيرد الذى يعيش بالطابق العلوى هناك |
T-birds'ün arkadaşları orada takılır. Funboy üst katta yaşar. | Open Subtitles | جميعهم لدى تى بيرد الذى يعيش بالطابق العلوى هناك |
En üst katın düğmesine basar mısınız, lütfen? | Open Subtitles | أيمكن أن تدوس على الزر للصعود للدور العلوى من فضلك ؟ |
En üst katın düğmesine basar mısınız, lütfen? | Open Subtitles | أيمكن أن تدوس على الزر للصعود للدور العلوى من فضلك ؟ |
Bir keresinde, üst katta annemin çantasından sigara aşırıyorken kafamı çevirdiğimde birden babamın kafasını pencerenin önünden geçerken gördüm. | Open Subtitles | فى مره كنت فى الدور العلوى اسرق سيجاره من شنطه امى ومره واحده نظرت لاعلى ورئيت راس ابى تظهر من النافذه |
Hay aksi. Gözlükleri yukarıda unutmuşum. | Open Subtitles | يا لغبائى ، لقد تركت نظارتى فى الطابق العلوى |
Özel bir neden olmadığı hâlde neden Yukarı çıktınız? | Open Subtitles | ورغم هذا, صعدت للدور العلوى بدون وجود سبب خاص ؟ |
Ve burada gördüğünüz şey aslında binanın tasarımı. üstteki diyagram | TED | اذا الذى ترونه الآن هو فى الواقع تصميم المبنى الرسم البيانى العلوى |
Bu koridordan ve merdivenden, yada bu gizli geçitten, Yukarıdaki kata, metresinin odasına çıkarsın. | Open Subtitles | من خلال هذا الممر والطابق العلوى وبجانب هذا الممر غرفتك وهذه غرفة سفيرتك كريستين |
Elbiselerini çıkar. Sen belden üstünü çıkar. | Open Subtitles | أنزع ملابسه أنت قم بالجزء العلوى |
Daha şimdiden bir ufaklığı birinci kattan yukarıya çıkardığım için tutuklanabilirim. | Open Subtitles | ربما يُقبض على بتهمة توصيل قاصر إلى الدور العلوى |