ويكيبيديا

    "العنصري" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ırkçı
        
    • ırk
        
    • ırkçılık
        
    • ırksal
        
    • ırkçılıktır
        
    • ırkçılıktan
        
    • Ayrımcılığa
        
    • ayrımcılığı
        
    Farklı ırklardan öğrencilerin olduğu sınıf ve aktivitelere katılan gençlerin ırkçı önyargılarının azaldığına dair çalışmalar var. TED وهناك دراسات من خلالها المراهقين الذين يشاركون في فصول وأنشطة متاكملة عرقياً يخفضون التمييز العنصري لديهم.
    Ben Güney Afrika'da doğdum ve ailem ırkçı rejime direndikleri için hapsedildi. TED حسنا, ولدت بجنوب أفريقيا , و سجن والدي لمقاومتهم النظام العنصري
    Kendisi zaman zaman çok basit ifadelerle alaya alındı, tehlikeli, ırkçı, yabancı düşmanı, öfke körükleyen kişi gibi. TED لأنه أحيانا يتم وصمه بكلام مسطح كهذا الكاره للأجانب، العنصري الخطير المثير للفتن.
    Güney Afrika'nın eğitim sistemi, ırk ayrımı döneminde beyaz azınlığa göre düzenlenmişti. TED في جنوب أفريقيا، تم تأسيس التعليم خلال عهد الفصل العنصري للأقلية البيضاء
    diyorlar. Ve tabii ki bu terör çağını ayrımcılık ve yıllar süren ırkçılık takip etti. TED وتلك الفترة من الإرهاب ، بالطبع ، قد تلتها فترة الفصل العنصري وعقود من التبعية العنصرية والتمييز.
    Ama en çok da cinsiyet ve ırksal baskı mirasını ortaya dökmek zordu çünkü ben haklardan en çok faydalananlardan biriyim. TED ولكن اﻷصعب كان فرط ميراث الاضطهاد العنصري والجنسي في حين أني من أكبر المستفيدين.
    Irkçılığın en yaygın tanımı, ırkçı davranışların kirli kalplerin ve zihinlerin ürünü olduğu. TED أكثر تعريف شائع للعنصرية هو أن السلوك العنصري نتاج للقلوب والعقول الفاسدة.
    Neyse ki Japon-Amerikalılar ırkçı ayrımla olan savaşlarında yalnız değillerdi. TED لحسن الحظ، لم يكن الأمريكيون اليابانيون وحدهم في الحرب ضد التمييز العنصري.
    Hayatında koca bir dağa tırmandığını, ve bu dağın ırkçı baskıları ve apartaydı önce reddetmek ve sonra altetmek olduğunu söyledi. TED قال أنه خلال حياته تسلّق جبلاً عظيماً، جبل التحديات وبعدها هزم القهر العنصري وهزم الفصل العنصري.
    Amerikalı zenciler, ırkçı düşmanlığı için asla suçlanamaz. Open Subtitles السود الأمريكيين لا يمكن لومهم على الحقد العنصري
    Amerikalı zenciler, ırkçı düşmanlığı için asla suçlanamaz. Open Subtitles السود الأمريكيين لا يمكن لومهم على الحقد العنصري
    Bu sezonda ırkçı saldırılarla yüzyüze geldik. Open Subtitles واجهنا الكثير من التمييز العنصري خلال ذلك الموسم.
    Yeri gelmişken, ırkçı babamın burada olup bizi görmediğine gerçekten seviniyorum. Open Subtitles بعد قول ذلك أَنا مسرورُ جداً بأنّ أبي العنصري لا هنا أَنْ يَرانا سوية.
    Kötü, hapçı ve ırkçı bir babadan kaçmaya çalışıyorlardı. Open Subtitles كانا يهربان من والده الشرير العنصري متجرع الحبوب
    Hepimiz biliyoruz ki ve bunu ırkçı olma riski altında söylüyorum ki siyah erkekler, beyaz kadınlardan hoşlanır. Open Subtitles جميعنا نعرف ذلك. وأنا أقول أن الخطر العنصري أصبح قليلاً. الرجال السود يعشقون النساء البيضاء.
    Yine de bu sıkça olan bir şeydi çünkü ailem, ırk ayrımına son vermek için Virginia kırsalında beyaz bir toplulukta yaşıyordu. TED مع ذلك، حدث ذلك كثيراً لأن عائلتي تم اسكانها في مجتمع بريف فيرجينا كإجراء لإنهاء الفصل العنصري.
    Şimdi Barack Obama'nın başkan seçilmesinin ırk ayrımcılığının sonsuza kadar bitirdiği anlamına geliyor diyecek olan insanların olduğunu biliyorum, doğru mu? TED أدرك أن هنالك من يدعي أن انتخاب براك أوباما لرئاسة الولايات المتحدة تشير إلى نهاية التمييز العنصري للأبد، أليس كذلك؟
    Gerçek şu ki, ırkçılık Birleşik Devletler'deki bazı ırk gruplarını sistematik olarak dezavantajlı duruma getiren gerçekten hileli bir sistem üretiyor. TED الحقيقة هي، أن التمييز العنصري يُنتج نظامًا فاسدًا يُطبق الحرمان المنهجي على بعض الفئات العرقية في الولايات المتحدة.
    Bense seni işten atmayı düşünüyordum ama ırkçılık deyip dava açarsın. Open Subtitles افكر في اضافتك لقوائم العاطلين و لكني اعرف انك ستقاضيني بتهمة بالتمييز العنصري
    Tarih boyunca, kamu güvenliğini sağlamadığımız fakat ırksal Ayrımcılığa ilişkin tarihsel mevzuatlara uzun süre maruz kaldığımız noktalara çekildik. TED تاريخيًا، انجررنا نحو تلك الأماكن حيث لم نوفر بالضرورة السلامة العامة لكن فُرض الفصل العنصري التشريعي التاريخي الطويل.
    - Olan her şey Browns. - Pekala, bu ırkçılıktır. Open Subtitles اي شيئ حصل عليه بروان حسنا , هذا العنصري
    Ama o kabul etmedi. Güney Afrika'yı ırkçılıktan gerçekten arındırana kadar bunu yapmayı reddetti. TED لكنه لم يفعل. ورفض ذلك إلى أن حقق هدفه بتحرير جنوب أفريقيا من الفصل العنصري.
    ayrımcılığı gördüğümüzde anlıyoruz ve bunun için birlikte savaşmalıyız. TED نحن نعرف التميز العنصري حينما نراه، ويجب علينا محاربته سوياً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد