ويكيبيديا

    "العواطف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • duygular
        
    • duyguları
        
    • duygusal
        
    • duyguların
        
    • duygu
        
    • duygularını
        
    • duygulara
        
    • duygularla
        
    • tutku
        
    • duyguyu
        
    • duygulardan
        
    • hisleri
        
    • duygularıyla
        
    • duygularım
        
    • duygularımı
        
    Bazı duygular da o kadar gariptir ki onları nasıl adlandıracağınızı bile bilemezsiniz. TED بالطبع هناك بعض العواطف الغريبة جدًا التي ربما لا تعرف حتى ماذا تدعوها.
    İkinci içgörü duygular düşüncelerimizin merkezidir. TED المنظور الثاني ان العواطف هي مركز تفكيرنا.
    İnsanların düşünülemeyen şeyleri neden yaptıklarını.... ...anlamak için onları motive eden duyguları bulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نعي أن العواطف تحفزه لأجل فهم لمَ يفعل الناس الغير وارد
    İkimiz de, duyguların gözlerde görülmesinin duygusal efsane olduğunu biliyoruz. Open Subtitles كلانا يعرف أنْ أسطورة المشاعر التي تظهر العواطف هي العين
    duyguların, çalkantılı hareketiyle anılan bir organla ilişkilendirilmesi belki de oldukça mantıklı. TED ومن المنطقي على الأرجح أن تربط العواطف بعضو يتصف بالتبدل المستمر لأحواله.
    Kızın bozulmasıyla yüzleşince tüm duygu ve hisler yok olur. Open Subtitles في وجه الفتاة المشوهـة . تدفق المشاعر و العواطف توقفت
    Bu mümkün, ama o kişinin duygularını çok iyi kontrol etmesi gerekir. Open Subtitles فمن الممكن ، ولكن اردت ان يكون لديك السيطرة الكاملة على العواطف.
    tiksinme üzerinde yıllarca çalıştım ve duygular üzerine çok düşünürüm. TED لقد درستُ الإشمئزاز لعدة سنوات، وأفكرُ حول العواطف كثيرًا.
    duygular ve duygusal zekâmızı geliştirmemiz gerektiğinden bahsetmek istiyorum. TED أريد الحديث عن العواطف والحاجة لزيادة ذكائنا العاطفي.
    ve tabii ki bu benim için çok özel, çünkü bütün bu duygular, bazıları banal, bazıları da biraz daha engin, hepsi aslında benim günlüğümden çıktı. TED وبالطبع هذه عزيزه على قلبي, بسبب كل هذه العواطف, بعضها كان بسيطاً, وبعضها كان اعمق قليلا, كلها اصلا خرجَت من يومياتي.
    duyguları çoğu insandan daha iyi fark edebilen kaliteli bir bilgisayar programı. Open Subtitles برنامج كمبيوتر الممجد الذي يمكن الكشف عن العواطف أفضل من معظم الناس.
    Bilinçaltı bu duyguları fiziksel semptomlara dönüştürdü. TED فيقوم بتحويل هذه العواطف إلى أعراض بدنية.
    duyguları alıp cinsiyet yerine yetenek yönüyle düşünebiliriz. TED ‫يمكننا أن نأخذ العواطف ونفكر فيها‬ ‫من حيث الكفاءة وليس الجنس.‬
    Çünkü çok daha hızlı karar alabiliyor, çok daha fazla veriyi işleyebiliyor ve kararları alırken daha az duygusal davranabiliyor. TED وذلك لأن أجهزة الحاسب يمكنها إتخاذ القرارات بشكل أسرع، ويمكنها معالجة العديد من المعلومات ويمكنها معالجة القرارات بدون تدخل العواطف.
    Sanırım duyguların bu kadar kötü bir yanı olabileceğini hiç düşünmemiştim. Open Subtitles أفترض أني لن أدرك ذلك أن العواطف يمكن أن تسبب الإحباط
    Ne, bu yeni duygu seliyle dolup taştığını mı söylüyorsun yani? Open Subtitles أنتتقول إنها أثقل عبءها بواسطة هذا التدفق من العواطف الجديدة ؟
    Bu algılamaların ölmesi, duygularını arttırıyor ve tabii ki... gücünü de. Open Subtitles جوّع حميته المنتظمة للمساهمة يبقى وحيدا العواطف
    Tum duygulara ve acılara karsın, biz birbirimize destek olmak için varız. Open Subtitles بالرغم من كل العواطف و الإيذاء كل منا اتكئ على الأخر ليدعمه
    Diğer tarafta, ölüm hakkında daha çok konuşursak, keder çevresinde hissettiğimiz duygularla ilgili daha rahat olacağız. TED وعلى الجانب الآخر، لو تحدثنا أكثر عن الموت، سنصبحُ أكثر راحةً مع العواطف التي نعيشها نحو الحزن.
    - Geçen hafta Lincoln'daki kırmızı ışıkta yaptığın tutku gösterisine ne demeli? Open Subtitles العواطف التي ظهرت على الملأ بالاسبوع الماضي؟ بمنطقة لنكولن, عند اشارة التوقف؟
    Yani, dünyamızın bu üç itici gücü için mutluluğu artırmak, olumlu duyguyu yükseltmek mümkün görünüyor, TED أن تلك الأمور الثلاثة في إمكانها أن تكون محركات لعالمنا لزيادة العواطف الإيجابية, و السعادة,
    Muhtemelen dilimizde bariz bir karşılığı olmayan bu tuhaf, çevrilmeyen duygulardan birini hissettiniz. TED وربما تكون قد اختبرت واحدة من تلك العواطف الغريبة والغير قابلة للترجمة، والتي لا يوجد لها نظير في الإنجليزية.
    Şimdi de bana gülümsediğini ve hisleri olduğunu söyleyeceksin. Open Subtitles أجل , فى المرة القادمة سوف تخبرنى أنها أبتسمت وعندها العواطف
    Dr Jackson'ı burada tutan sebepler hep duygularıyla bezeli, hep öyleydi. Open Subtitles الدكتور جاكسون لديه دوافع للبقاء هنا مصبوغة بنوع من العواطف وكان دائما كذلك
    Çözmem gereken çok karmaşık hisler içerisindeyim ve duygularım... Open Subtitles كان لدي الكثير من العواطف المضطربه
    Bana düşünce süzgecimin olmadığı ve duygularımı ifade etmekte pek iyi olmadığım söylendi. Open Subtitles لقد تم أخباري بأنه ليس لدي أي مرشح وأنني لست عظيمه في التعبير عن العواطف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد