Gelecek sefere öğle yemeği benden olacak, tamam mı, Jer? | Open Subtitles | المرة القادمة سيكون الغداء على حسابي، اتفقنا؟ |
Bu sırada, size öğle yemeği yemenizi öneriyorum. Benim konuğumsunuz. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, أحب أن تتناول الغداء على حسابي |
Çekebildiğim kadarını çekeceğim, öğle yemeği benden. | Open Subtitles | سأسحب قدر الإمكان و بأسرع ما يمكن الغداء على حسابي |
Çekebildiğim kadarını çekeceğim, öğle yemeği benden. | Open Subtitles | سأسحب قدر الإمكان و بأسرع ما يمكن الغداء على حسابي |
Bayanlar, Yemekler benden. Ne siparişiniz olursa, hesaba dahil edilecek. | Open Subtitles | سيداتي، الغداء على حسابي أُطلبنَ ما يحلو لَكُنَّ |
Karım akşam yemeğini hazırladı ve Yemekler soğuyor. | Open Subtitles | زوجتى للتو وضعت الغداء على الطاولة وسوف يبرد |
Kızlar yerleşip Judy'nin kocası Mark golften döndükten sonra terasta öğle yemeği yendi. | Open Subtitles | بعد أن أفرغت الفتاتين حقائبهما و عاد زوج جودي مارك من ملعب الغولف تم تقديم الغداء على التراس |
İnsanlar öğle yemeği için | Open Subtitles | يوماً ما القوم سيتناول الغداء على متن الطائرة |
Şimdi, aç falan değilim ama öğle yemeği benden. | Open Subtitles | حسنًا، لست جائعًا الآن.. لكن الغداء على حسابي |
Hey millet, öğle yemeği bugün benden. Alın bakalım. | Open Subtitles | أهلاً جميعاً، الغداء على حسابي اليوم. |
Hey, ne istersek sipariş verebiliriz, çünkü öğle yemeği benden. | Open Subtitles | نستطيع أن نطلب ما نشاء لأن... الغداء على حسابي |
öğle yemeği kendinize ait. | Open Subtitles | الغداء على حسابكم |
Bu arada, öğle yemeği benden. | Open Subtitles | بالمناسبة، الغداء على حسابي. |
öğle yemeği benden. | Open Subtitles | إذا الغداء على حسابي |
öğle yemeği benden. - Tamam. | Open Subtitles | حسناً , الغداء . على حسابى |
öğle yemeği senden ahbap! | Open Subtitles | الغداء على حسابك |
Helen. öğle yemeği benden. | Open Subtitles | يا (هيلين)، إنّ الغداء على حسابيّ |
O halde Yemekler benden. | Open Subtitles | لهذا فقط ، الغداء على حسابي |
O yüzden Yemekler benden. | Open Subtitles | إذاً , الغداء على حسابي. |