Sizi tutukladığını söylüyor, Bay Deckard. yanlış adam, ahbap. | Open Subtitles | يقول إنك قيد الإعتقال , سيد ديكارد حصلت على الرجل الغلط ، زميل |
Hayır. Onlar dondurma granülleri, yanlış dolaptalar. | Open Subtitles | كلا، فهذا الرذاذ الخاص بالآيسكريم إنها في الخزينة الغلط |
Ortağım yanlış iz üzerinde olduğumuzu gösterecek birşeyler bildiğini düşünüyor. | Open Subtitles | شريكي كان لديه الشعور أنك كنت تعرفين أننا كنا في الطريق الغلط |
Bu Apache helikopteri yanlış kovboyla dalaşıyor. | Open Subtitles | الهليكوبتر الأباتشى دى اختارت راعى البقر الغلط عشان تهظر معاه |
Ama korkarım yanlış yoldasın. | Open Subtitles | لَكنِّي أَخَافُ بِأَنَّك علي الطريق الغلط |
Peder, iki kalbi birbirine aşık etmek yanlış mi eğer öyle ise, asın beni. | Open Subtitles | ابي, هل من الغلط ان اجمع قلبين بالحب اذا كان ذلك, اذن اشنقني |
Çünkü polisler hayatlarını riske atıyorlar... ve fazladan bir sevgilinin nesi yanlış ki, öyle değil mi? İyi tahmin. | Open Subtitles | لأن الشرطة يجازفون بأنفسهم وما الغلط في البحث عن بعض الحب؟ |
Tamam ama, bunlar hayaletin hastanedeki garip davranışlarını veya yanlış ailenin evine gitmesini açıklamıyor. | Open Subtitles | نعم, لكن هذا لايفسّر سبب تصرفات الفتاة الغريبة بالمشفى او ملاحقتها العائلة الغلط الى البيت |
Öncelikle, bowlingle ilgili yanlış bilinen bir sürü şey var. | Open Subtitles | أولاً، هناك الكثير من الغلط في مفهوم البولينغ |
Hepiniz tuvalet icadımı yanlış kullanıyorsunuz! | Open Subtitles | انتم كلكم تستخدمون اختراعي بالطريقة الغلط |
Sildikten sonra sana yanlış önlüğü vermediysem. | Open Subtitles | إلاّ في حال أني أعطيتك المئزرة الغلط بعد أن قمت بتنظيفهم. |
Bu akşam yanlış insanlarla takılıyorsun, tatlım. | Open Subtitles | كنت تتسكع مع الناس الغلط هذه الليلة يا عزيزي. |
Her zaman kırılmış veya yanlış batarya takılmış bir oyuncak vardır. | Open Subtitles | سيكون دائما هناك لعبة مكسورة او البطارية الغلط |
Bu çatlak kaşar, yanlış çatlak kaşara çattı. | Open Subtitles | هذه الحقيرة المجنونة عبثت لتوها مع الحقيرة الغلط |
İnanıyorum ki en başından beri gerçeği gizleyip yanlış bir şüphelinin peşinden gidiyorsun şu suikastçi bir Nazi ajanıydı. | Open Subtitles | أظنك تلاحق المشتبه الغلط :لإخفاء حقيقة أنّك كنت تعرف من البداية أنّ القاتل كان عميل نازي |
Ama sevmediğim biriyle evlenmem yanlış olur. | Open Subtitles | لكنه سيكون من الغلط أن أتزوج شخصا لا أحبه |
Ama biri - belki şimdi ilkokulda belki de henüz doğmadı - fiziği, en sonunda tamamen yeni bir bakış açısıyla görmemizi sağlayacak ve belki de yanlış soruları sorduğumuzu bize gösterecek. | TED | لكن شخص ما ، ربما لا تزال في المدرسة الأن ، ربما لم تولد بعد قد تقودنا لنرى الفيزياء بطريقة مختلفة كلياً ، ولتشير انه ربما نحن نسأل أنفسنا الأسئلة الغلط . |
18'inci deliğin oralarda yanlış topu oynamış olmalısın. | Open Subtitles | لابد لعبت الكرة الغلط فى أحد الأماكن |
yanlış bölgeye girdin, askercik! | Open Subtitles | ااااااااع انت بالمنطقة الغلط يا نص جندي |
yanlış herife çattın, sersem! | Open Subtitles | انت تمنيكت مع ملعون الوالدين الغلط, يا مفتوح! |