ويكيبيديا

    "الفئران" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sıçan
        
    • Fare
        
    • sıçanlar
        
    • fareleri
        
    • farelerden
        
    • farelere
        
    • sıçanları
        
    • fareler
        
    • fareye
        
    • sıçanlardan
        
    • sıçanların
        
    • farelerde
        
    • farenin
        
    • sıçanın
        
    • Rat
        
    Evet, ve sıçan tuzaklarından daha iyi bir şey bulmalıyız. Open Subtitles أجل، وعلينا أن نجد ما هو أفضل من مصائد الفئران
    Fare kullanılan bilimsel deneylerde, bu yaklaşımın umut verici olduğu kanıtlandı. TED وقد أثبت هذا النهج نتائج طيبة في التجارب العلمية على الفئران.
    Ama orada sıçanlar var baba. Çok korkuyorum ben sıçanlardan. Open Subtitles ولكن يا ابي ثمة فأر بالاسفل وانا ارتعد من الفئران
    Belki ufak bir farkla: fareleri, mayın bulan köpeklere göre 1/5 masrafla eğitebiliriz. TED ربما فارق واحد بسيط : يمكننا تدريب الفئران بخمس سعر تدريب كلب الالغام.
    - Ne oldu? - Götür onu! farelerden nefret ederim. Open Subtitles يمكنني ان اشعر به , انا اكره الفئران ابعده عني
    Ben de bu Kuzeyliyi farelere yem olarak bırakıyoruz diyorum. Open Subtitles و أنا آمُرُكَ بأن تَتْرُكَ هذه الفيتنامية هنا لِتَأْكُلها الفئران
    İnsanlar ve misk sıçanları, zürafalar, kuşlar vb. kırmızı çizgi devam ediyor, burada da insanlar, hayvancılık ve evcil hayvan yüzdesi. TED البشر ، الفئران ، الزراف ، الطيور ، وغير ذلك ، كلها اللون الأحمر الصاعد ، يمثل البشر ، المواشي ، الحيوانات الأليفة.
    Kendi evreninin efendisi olmana rağmen, sağından solundan sıçan kanı ve dışkısı damlıyor. Open Subtitles أنت سيد الكون الخاص بك، ومع ذلك كنت تقطر مع الدم الفئران والبراز.
    Bir sıçan gemiyi terk edebiliyorsa, niye iki olmasın? Open Subtitles إن كان يمكن لاحد الفئران ترك السفينه فلمَ لا يفعل اثنان ؟
    Beş yıldır, bu sıçan deliğinde, canlı kalmanı sağladım. Open Subtitles ابقيتك قيد الحياة في ثقب الفئران هذا مدة خمس سنوات
    Yani evde bizimle olacağın yerde burada Fare ve sıçanlarla... Open Subtitles أنت قانع إذن بأن تظل محبوساً هنا مع الفئران والجرذان
    Düşünsene. New York'ta herkesin nefret ettiği milyonlarca Fare var. Open Subtitles فكر فقط بأن هناك ملايين الفئران في نيويورك والجميع يكرهونها
    Yani, bir sebebi var... O aç; Fare yemeyi seviyor... Open Subtitles اقصد بانه سيكون عنده الدافع فهو جائع ويحب أكل الفئران
    Mesele şu ki bu sıçanlar artık Gece Nöbetçileri'ne ait. Open Subtitles المسألة أن قطيع الفئران هذا ينتمي لـ الحِراسة الليلة الآن
    Örneğin, sıçanlar üreme konusunda son derece duyarlılar. TED لذا على سبيل المثال، الفئران تربي إستجابة بشكل لا يصدق.
    Neden sıçanlar büyük ve aptal oldukları halde... fareler küçük ama kurnaz olurlar ? Open Subtitles لماذا الفئران رغم صغرها ماكرة والجرذان رغم كبرها غبية؟
    Japonlar geldiğinde, kıçımıza kadar boka batmış, fareleri yiyor olacağız. Open Subtitles فسوف نلقي في القمامة أكلين الفئران عندما يأتي اليابانيين القصار.
    Yani, Almanya ateşler içindeyken, bu herifler de tam olarak batan geminin fareleri. Open Subtitles لذلك، بينما في ألمانيا في النيران، هؤلاء هم مجرد الفئران من السفينة الغارقة.
    İlk olarak hücre kültürü üzerinde çalışmaya başladım, hücreleri büyüttüm. Sonra kıyaslamalı Fare modelleri kullandım, gen üretemeyen fareleri. TED وبدأت أعمل في حراثة الخلية, زراعة الخلايا، و بعد ذلك كنت أستخدم عينات من الفئران الفئران التي لا يمكن أن تصنع الجينات.
    Üç gün sonra, farelerden ikisi gözle görülür şekilde güçlendi. Open Subtitles وبعد يومين، اثنين من الفئران أظهرا زيادة في القوة والتحمل
    farelere üç hafta boyunca yüksek seviyede stres hormonu verdiğimiz bir örnek var burada. TED هنا مثال، حيث أعطينا الفئران كميات كبيرة من هرمونات الضغط لمدة ثلاثة أسابيع.
    Çok popüler olan Thorazine, insanlardan once sıçanları rahatlattı. TED مضاد الذهان الشائع، ثورازين هدّأ الفئران قبل أن يهدئ البشر.
    bunu hayvanlarda denediler, ve fareler aç kurtlar gibi yediler ve ince kaldılar ve ince kalmanın faydalarından istifade ettiler. TED لقد جربوا ذلك على الحيوانات ، و هذه الفئران أكلت بشره و حافظت على رشاقتها و استمتعت بالفوائد الصحية للرشاقة.
    Yaptığım deneylerden birisinde fareye baskı yapıyorduk ve onu bir depresyon modeli olarak kullanıyorduk. TED وإحدى التجارب التي كنت أخوضها، كنا نعرض الفئران للضغط، وقمنا بذلك كنموذج للإحباط.
    Çok sayıda bakteri sayısı ve mevsimsiz sıcak hava sıçanların onu çok yenebilir bulmasını açıklıyor. Open Subtitles عدد ضخم من البكتيريا في طقس دافئ غير ملائم يفسّر لمَ عثرت عليه الفئران وهضمته
    Bu gerçekleşirse size gösterdiğim gibi farelerde işe yarayan şeyin insanlarda da gerçekleşmesi mümkün görünecek. TED فإن ذلك سيمنحنا الأمل بأن ما نجح مع الفئران قد ينجح أيضا مع البشر.
    Ama temelde söylediği şu: Bir farenin beynine girmiş olan retrovirüsleri (ç.n. kendi RNA'sını DNA'ya çevirip konak hücrenin DNA'sına eklemleyerek çoğalan virüs) alabilirsiniz; TED ولكن خلاصة ما قاله هو أنه يمكنك أن تأخذ فيروسات قهقرية، والتي تستطيع دخول خلايا دماغ الفئران.
    O dağlarda bir sıçanın bile canlı kalmasını istemiyorum! Open Subtitles أنا لا أريد حتى الفئران على قيد الحياة هناك
    2 yıl önce annem ben Lancer'a gidebileyim diye Rat'da çalışmak için güzelim ofis işinden ayrıldı. Open Subtitles حسنا, قبل سنتين, أمي تركت وظيفة الساعي الجيدة ليأتي العمل على الفئران ,لذا يمكنني أن أحصل على رحلة مجانية إلى لانسر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد