ويكيبيديا

    "الفاكهة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • meyve
        
    • meyveyi
        
    • Meyveli
        
    • meyveler
        
    • meyveleri
        
    • meyva
        
    • meyvelerin
        
    • meyvenin
        
    • meyvelere
        
    • meyveden
        
    • Fruit
        
    • meyvesi
        
    • meyveyle
        
    • meyveye
        
    • yiyecek
        
    Siz koparmadan önce, bırakalım meyve önce olgunlaşsın, Sör Francis. Open Subtitles دع الفاكهة تنضج قبل أن تجنى ، أيها السير فرانسيس
    Saman renkli dev meyve yarasaları Kongo'daki yağmur ormanlarında yaşar. Open Subtitles خفافيش الفاكهة العملاقة بُنّية اللون القاطنة في غابات الكونغو العظيمة.
    Yakın zamanda ziyaret ettiğimiz bir gezegenden topladığımız bir çeşit meyve. Open Subtitles أنه نوع من الفاكهة لقد جمعناه من كوكب قمنا بزيارته مؤخراً
    O nefis meyveyi ısırdığınızda ağzınız sulanınca hiç kimsenin böyle konuşmayacağını hatırlatın. ''Ne kadar hoşuna gittiğini itiraf etmek istemiyorsun'' TED قولوا، إذا قضمتم هذه الفاكهة المتعفنة وسال لعابكم، لن يقول لكم أحد، "حسنًا، لا ترغبون فقط الاعتراف كم أحببتم ذلك؟".
    Geçirdiğiniz küçük kazayı duyduk da, bu Meyveli kek belki neşenizi yerine getirir. Open Subtitles سَمعنَا عن حادثِكَ الصَغيرِ ، واعتقدنا أن كعكة الفاكهة هذه يمكن أن تُسعدُك
    Bu lezzetli meyveler de aslında, deniz hıyarlarından elde edildi. Open Subtitles وهذة الفاكهة اللذيذة التى تأكلها صنعت من خيار البحر
    Bütün bir yıI boyunca bahçende meyve ağaçları ve endişe yok, hayal et. Open Subtitles أشجار الفاكهة في حديقتك طوال العام لا مزيد من المخاوف ، تخيلي ذلك
    Doktor ziyaretlerinin yanısıra Maw Maw dengeli bir diet yapabilsin diye dolabı her çeşit meyve ve sebzeyle doldurduk. Open Subtitles لذا من اجل زيارة الطبيب فقط ملأنا الثلاجة بكل انواع الفاكهة والخضروات حتى تحصل ماو ماو على حمية متوانه
    Ruh Gözyaşı Buz Yığını Dünya Ağacı Çiğ Tanesi Yıldıztozu Kumu Antik meyve Open Subtitles دمعة الروح قطعة جليدية قطر الندى لشجرة العالم رمل الغبار النجميّ الفاكهة القديمة
    Arada değişiklik yapıp taze meyve getirmek sizi öldürür mü? Open Subtitles لو أنكم أحضرتم بعضاً من الفاكهة الطازجة على سبيل التغيير؟
    Ve o beğendiğin şampuandan aldım... hani şu meyve kokulu kimyasal olandan. Open Subtitles وقد أحضرت لك بعض الشامبو الذي تحبين الذي به كيماويات برائحة الفاكهة
    Biraz yiyecek, meyve falan ya da otomattan bir şeyler. Open Subtitles بعض الطعام أو بعض الفاكهة أو شيء ما من الآلة
    Üç kepçe spagettisi, iki meyve kasesi ve sağlam bir planı vardı. Open Subtitles حيث تناول ثلاث غرفات من السباجتي وكوبين من الفاكهة وخطة واحدة محكمة
    Sırf senin önünde dans edemeyeyim alkış çalamayayım veya meyve kesemeyeyim diye. Open Subtitles لذا ليس بإستطاعتي أن أرقص أو أصفّق أو أقطّع الفاكهة لأضعها أمامك.
    Tüm şekerli ürünler ve gazlı içeceklerdeki şekeri çıkarabiliriz ve yerine tamamen doğal taze meyve koyabiliriz. TED يمكننا ان نلغي السكر من الساحة من كل منتجات الحلويات و الصودا وان نبدلها بهذه الفاكهة الطبيعية النقية
    Sürpriz olmadı. Ve eğer meyve sinekleri üzerine yapılan temel bir araştırmanın insanlarda akıl hastalıklarını anlamakla uzaktan veya yakından ilgili olduğunu düşünüyorsanız elinizi kaldırın. TED حسنا، ارفعوا أيديكم إذا اعتقدتم أن بحثا على ذباب الفاكهة له علاقة بفهم المرض العقلي لدى الإنسان
    Eve gitmişiz ve karnımız aç, tezgahta bu olgun ve sulu meyveyi görüp hemen alıp yemeyi istiyoruz. TED عندما نعود للمنزل جائعين ونشاهد تلك الفاكهة الشهية والناضجة فوق المنضدة نرغب فقط في أخذها وأكلها.
    Deli miyim yoksa tüm Meyveli kek tasarımları ona mı benziyor? Open Subtitles هل أنا مجنون؟ أم أن كل رسومات فطائر الفاكهة تشبهه؟ إذا..
    Harika turkuaz su, mavi gökyüzü ve lezzetli meyveler. Open Subtitles المياه الفيروزية الجميلة، والسماء الزرقاء والكثير من الفاكهة اللذيذة
    Çiftlik sahiplerini anlatmak için Avrupa'daki meyveleri yerleştirdim. TED ثم أضفت الفاكهة من أوروبا لأصحاب المزارع
    Sen meşrusun. O ise yasak meyva. Open Subtitles أنك محبوبها الشرعي أما هو فهو الفاكهة الممنوعة
    O meyvelerin bir kısmını artık orangutan projesine satabiliyorlar. TED ويستطيعوا الآن أن يبيعوا جزء من هذه الفاكهة لمشروع القردة.
    meyvenin dalda büyüyüp, olgunlaşmasını ve toplanmaya hazır oluşunu seyretmek. Open Subtitles تراقب الفاكهة وهى تنمو وتنضج على الأغصان لتصبح جاهزة لإلتقاطها
    Hayvanlar için enerji kaynağı olabilecek meyvelere ihtiyaç vardır. Open Subtitles يجب أن يكون هناك نبات ينتج بعض الفاكهة كمصدر طاقة للحيوانات.
    Yasak meyveden dolayı... ...herşeyin günah olduğunu söylerler. Bu onların kültürlerinin... TED كما يُرجعون أن لهاة الحلق تجعل الكلام منخفضًا إلى الفاكهة المحرمة
    -Tüketim maddeleri. Juicy Fruit sakızı, kaş kalemi, nar suyu. Open Subtitles مواد إستهلاك , لبان الفاكهة , قلم تحديد حواجب عصير الرمان
    Bir zamanlar Tate'in yasaklı meyvesi olan kişi. Open Subtitles شخصاً كان مرة الفاكهة المحرمة المفضلة لتَيت
    Hiçbir anne çocukları için, bu kadar çok çeşit meyveyle buzdolabını dolduramaz. Open Subtitles . .. لا يمكن لأي أم أن تملأ ثلاجتها بمثل تلك التشكيلة من الفاكهة لأطفالها
    Gelişen meyveye hiç zarar yok. meyve tutumuna hiç zarar yok. TED لا ضرر في الفاكهة النامية. لا ضرر في مجموعة الفواكه.
    Ama yiyecek ve bira onu doyurmadı ve o köyüne geri döndüğünde, çizginin büyük bir uçuruma dönüştüğünü gördü. Open Subtitles الفاكهة كانت مرة ولم يرضيه. هو اشتاق إلى العودة للقرية، لكن وجد ان الخط قد اتسع إلى صدع عظيم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد