Bu Zavallı kız, zevki ızdıraba dönüştüren bu ilacı acaba nasıl ele geçirdi. | Open Subtitles | كيف هذه الفتاة المسكينة وضعت يدها على عقار يحول المتعة إلى ألم ؟ |
Şu Zavallı kız, Victoria - önce öldü, sonra ölmedi. | Open Subtitles | هذه الفتاة المسكينة, فيكتوريا, اولا كانت ميتة, ثم لم تكن, |
zavallı kızın ölmesine üzüldüm ancak bu kazayla kurulun eline bir koz verdin. | Open Subtitles | أنا آسف لوفاة هذه الفتاة المسكينة ولكنك اهديت المديرين هدية حقيقية بهذا الحادث |
Kavgadan sonra, Mac o zavallı kızın kanını elinden silmek için tuvalete gitti. | Open Subtitles | بعد المشاجرة ..ماك ذهب الى الحمام لغسل دم تلك الفتاة المسكينة من يديه |
zavallı kızı buna alet etmeyeceğim. - Onu ne diye savunuyorsun? | Open Subtitles | انا لن أجعل تلك الفتاة المسكينة تمر بهذا لماذا تدافع عنها؟ |
O zavallı kıza ne olacağını senden daha iyi öngöremezdim. | Open Subtitles | لا أستطيع تصور ما حدث لتلك الفتاة المسكينة أكثر منك |
Böylece Zavallı kız istediğim her şeyi söylemeye hazır hâle geldi. | Open Subtitles | بعد ذلك كانت الفتاة المسكينة مستعدة لأن تقول أي شيء أردته. |
Buluştuğunuzda, Zavallı kız hakikaten barış müzakeresi yapmak için gelmişti. | Open Subtitles | عندما تقابلتما , الفتاة المسكينة جاءت حقاً لتناقش مسألة السلام |
İlahi aşktan mahrum bu Zavallı kız, kederlere gark olmuş. | Open Subtitles | هذة الفتاة المسكينة تائهة في الظلال بعيداً عن حب الرب |
"Zavallı kız. Seni uyuşturdular, değil mi?" | Open Subtitles | ايتها الفتاة المسكينة لقد خدعوك أليس كذالك؟ |
Sana göre bu Zavallı kız, 4.000 yıl önce yazılmış olan bir kitap yüzünden öldü. | Open Subtitles | حسب قولك تلك الفتاة المسكينة ماتت بسبب كتاب كتب منذ 4 آلاف سنة مضت |
Zavallı kız yeni bulduğu mutluluğun pek tadını çıkaramadı. | Open Subtitles | ولكن, الفتاة المسكينة لم تستمتع بهذه الحياة الجديدة |
Şey, üzgünüm, fakat o gerdanlık o gece zavallı kızın, Lucinda'nın gırtlağında idi. | Open Subtitles | انا اسف, ولكن هذا العقد كان حول رقبة تلك الفتاة المسكينة تلك الليلة.. |
zavallı kızın boynundakilerin onun tırnakları olmaması için dua edebilirim. | Open Subtitles | سأدعو أن تكون تلكَ أظافرها التي على رقبة الفتاة المسكينة |
zavallı kızın bana delice aşık olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف ان تلك الفتاة المسكينة قد أحبتنى كثيرا هكذا |
O zavallı kızı da oyununa ortak olması için zorladın. | Open Subtitles | فقتلته ، وقمتَ بإجبار تلكَ الفتاة المسكينة على أخذ مكانه |
Ne yapmak istiyorsun, zavallı kızı bekletmek mi? | Open Subtitles | ماذا تريد أن تفعل ؟ أن تدع الفتاة المسكينة تنتظر ؟ |
O zavallı kızı düşün. Onu üzmek istemem. | Open Subtitles | فكر في تلك الفتاة المسكينة لا أريد أن أضايقها |
Gerçekte başına gelenlerle ve mezarda son bulan o zavallı kıza olanlarla ilgili. | Open Subtitles | وما حدث لها حقًا، وماحدث لتلك الفتاة المسكينة التي دفنت بالأرض |
Şimdi, hepimiz başlarımızı öne eğip tanrıdan, zavallı kıza yardım etmesini isteyelim. | Open Subtitles | الآن اريد من الجميع أن يحنوا رؤوسهم ويسألوا الإله أن يحمي تلك الفتاة المسكينة |
Zavallı kızcağız, daha ilmik boynuna geçmeden ölmüş. | Open Subtitles | الفتاة المسكينة ماتت قبل أن تقترب الأنشوطة من رقبتها |
Zavallı çocuk araba çarpmış gibi görünüyordu. | Open Subtitles | الفتاة المسكينة بدت وكأنها كانت بحادث سيارة. |
Saçını ilk önce taramış sonra da Zavallı çocuğu öldürmüş. | Open Subtitles | رش بعض الزيت على شعرها و بعدها قام بقتل الفتاة المسكينة |
Bir erkeği bu kadar çok seven bir Zavallı bir kız için sevdiğini bir an bile görmemek nasıl bir işkencedir bilemezsin. | Open Subtitles | . وما الذي تعرفه أنت بشأن ما الذي يمكن أن يحدث . لتلك الفتاة المسكينة عندما تحب رجل بشدة |
Sonrasında onu bulduk. zavallı kızcağızın bir şeylerden korktuğunu biliyordum. | Open Subtitles | ثم وجدناها، و عرفت ان هناك شيء أخاف الفتاة المسكينة |