Etrafa kırıntı dökmesen olmaz mı? | Open Subtitles | هل يمكنك عدم نثر الفتات على السرير؟ لماذا؟ |
Geçen hafta önlerine birkaç kırıntı atarak kurtulabildim ama bu sefer mükellef bir yemek isteyeceklerdir. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي استطعت أن أفلت بإطعامهم بعض الفتات ولكن الأن ستكون وجبة كاملة بالطبع |
Bu kırıntılar sizin eş görüntünüz içinde toplanıyor, yani sanal hâliniz. | TED | يُجَمّعُ هذا الفتات لتشكيل صورة طبق الأصل منكم، أنتم الإفتراضييون. |
Ayrıca içine kırıntılar girecek, seni lahana kafalı! | Open Subtitles | بالأضافة أنك سوف تحصل على الفتات انك رئيس الملفوف |
Çinliler piyasayı ele geçirecekler. Ruslar sadece Kırıntıları topluyor. | TED | سوف تسيطر الصين عليهم، وستجمع روسيا الفتات. |
Kuş yemi, Kuş yemi | Open Subtitles | الفتات .. الفتات |
Kardeşlerimin kırıntılarını toplayan dilenci gibiyim. | Open Subtitles | أقف هناك كمتسول يحمل وعاء بينما يضع أخواي به الفتات. |
Yoksa bu masadaki Kırıntılara dönmek demek | Open Subtitles | أو تعود لتجمع الفتات من على الطاولة |
Bence kırıntılardan daha önemli problemlerin var. | Open Subtitles | أرى أنه لديك مشكلات أكبر من الفتات |
Suratıma bu kırıntı yapışmış çünkü kırıntılarda böyle yapar. - Scorch! | Open Subtitles | وهذا الفتات يلتصق بوجهي لأن هذا مايفعله الفتات |
Boş arazileri birkaç parça kırıntı için dolanan bir leşçi? | Open Subtitles | همجياً تجوب الأرض القاحلة بحثأ عن الفتات |
...buraya tıpış tıpış gelip kırıntı aramazdım. | Open Subtitles | أنا لن يكون الزحف إلى هنا بحثا عن الفتات. |
Sütten yapılan krema, elindeki en yumuşak kırıntı. | Open Subtitles | الكريمة من الحليب، أنعم الفتات الذي نملكه. |
kırıntılar arasında kendi sağımızla yaşıyoruz | Open Subtitles | نعيش على الفتات التي يجود بها المتواضعون |
Küçük kırıntılar için kazmak ve başkalarının artıklarını süpürmek - çok kıt bir yaşam biçimi. | Open Subtitles | ينبش بحثًا عن الفتات أو يقتات بقايا الآخرين إنه وجود هزيل |
Meşhur Kurt, karanlık tünellerde fareler gibi koşuşturup iyi kalpli yabancılardan kırıntılar çalıyor. | Open Subtitles | الذئب الشهير، يتجول في أنفاق السجن كالفأر يسرق الفتات من الغرباء |
Sakalından aşağı kırıntılar saçıyor. | Open Subtitles | مما يجعله يسقط الفتات على لحيته |
Bir restorandayken masadaki Kırıntıları temizler, onları avuç içine alır ve atacak bir yer bulana kadar öylece tutardı. | Open Subtitles | عندما نكون بالمطعم وينظف الطاوله من الفتات و يجمع الفتات من الطاوله ،و يضعه في قبضته |
Git el süpürgesini getir ve kanepedeki Kırıntıları temizle. | Open Subtitles | أحضري المكنسة اليدوية ونظفي الفتات الذي خلّفتِه على الكنبة |
Ben o paketi alsam nasıl olur, sen de artakalan Kırıntıları alabilirsin? | Open Subtitles | ما رأيك أن احصل أنا علي كيس الشيبس وانت يمكنك الحصول علي الفتات ؟ |
Kuş yemi, Kuş yemi | Open Subtitles | الفتات .. الفتات |
Kuş yemi, Kuş yemi | Open Subtitles | الفتات .. الفتات |
Onu masa örtülerinin ve mumların olduğu ekmek kırıntılarını raspalarla topladıkları güzel bir yere götür. | Open Subtitles | خُذه إلى مكان لطيف حيث توجد مفارش مائدة وشموع وحيث يتخلّصون من الفتات |
- Kırıntılara dikkat edin. | Open Subtitles | - كن حذرا مع الفتات. |
Richie, tabağın içinde ye şunu. Carrie yorganın içindeki kırıntılardan hoşlanmıyor. | Open Subtitles | أنت (ريتشي)، تناولها بسرعه كاري تكره رؤيه الفتات على "الدوفاي" |