| Çalışkan, hırslı bir gaziye âşık olup beraber sade bir hayat kurmak için lüks yaşamını terk etmek isteyen genç bir kız. | Open Subtitles | وبذلك أساء للمجتمع لمجرد أنهما وقعا في الحب فتاة شابة أرادت أن تترك منزلها الفخم وتهرب إلي العمل الشاق لتحقق طموحها |
| Şimdi bu lüks odanın tadını sessiz sakin bir şekilde çıkartabiliriz. | Open Subtitles | والآن يجب أن نستمتع بهذا المنتجع الفخم بسلام و هدوء |
| Ancak bu lüks binaların dikileceği yer firmanın inşaat planında tam da cinayetin işlendiği binanın yerine denk geliyor. | Open Subtitles | لكن المبنى الذي حدثت في الجريمة موجود بالقرب منه يخططون لبناء جناح من المبنى الفخم جدول البناء منضبط |
| Bu olay Darling'lerin geriye çekilerek Manhattan'daki görkemli evlerinde inzivaya çekilmelerine yol açtı. | Open Subtitles | جاعلة الدارلينغ يعودون إلى قصرهم في حالة من الفوضى، في بيتهم الفخم في منهاتن حيث بقوا في عزلة من الناس. |
| Sadece arabasını bulduk. O görkemli malikânesinden bir kaç kilometre ötede, terk edilmiş hâlde. | Open Subtitles | فقط سيّارته ، وجدناها موقوفة على بعد أميال قليلة من قصره الفخم |
| Sarayımı bastınız, muhafızlarımı mahvettiniz, gösterişli kapımı yıktınız ve şimdi de size güvenmemi mi bekliyorsunuz? | Open Subtitles | أنتم تغزون قصري ، تتهجمون على حراسي و تكسرون بابي الفخم و تتوقعون مني الثقة بكم ؟ |
| Ama büyük, gösterişli bir düğün yapmayacağız. | Open Subtitles | لكن، كما تعلمون، أننا لا نفعل، مثل، لذلك، الزفاف الفخم الكبير. |
| Böylece onlar Memorial'daki lüks Fransız lokantasına gittiler ve sen de oradaydın. | Open Subtitles | لذا ذهبت مع زوجها إلى ذلك المكان الفرنسي الفخم ، بجوار النصب التذكاري وكنت أنت هناك |
| Öncelikle, diğerleri hep lüks arabalardı: | Open Subtitles | أولا و قبل كل شيء: كانت السيارات كلها من النوع الفخم |
| Tanrım, şu lüks restoran için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ياإلهي,لا أستطيع الإنتظار لأرى هذا المطعم الفخم |
| lüks lokanta için de söz verir misin? | Open Subtitles | هل ستعدني بذلك المطعم الفخم أيضاً؟ |
| Beverly Hills'deki görkemli malikanesinde medyaya kapalı bir merasimle evlendiği kocası ve uzun zamandır menajeri Michael Beck. | Open Subtitles | زوجها ومدير اعمالها منذ فترة طويلة (مايكل باك ) والذي تزوجته في حفل خاص (في منزلها الفخم ب (بفرلي هيلز |
| Senatörün gösterişli malikanesi bir medya ordusu tarafından kuşatılmış durumda. | Open Subtitles | حوصر السيناتور هنا من خارج منزله الفخم... بواسطة جيش من وسائل الإعلام، في إنتظار... |