Kim yine tavuk kanadı sipariş etti? Elimizdekileri kimse satın almıyor ki. | Open Subtitles | من الذي طلب المزيد من أرجل الفراخ البضاعة التي لدينا لا تٌستهلك |
Bana bak Renfield Şarap içip tavuk yiyorum. | Open Subtitles | راينفيلد انظر الى اننى اشرب النبيذواتناول الفراخ |
Dalga dalga Yavrular ve ebeveynleri son sürat denize doğru gidiyorlar. | Open Subtitles | سربٌ يتبعه أسراب آخرون من الفراخ و آبائها يتقدّمون إلى البحر |
Balık ve kalamarla beslenen Yavrular hızla büyüyor. | Open Subtitles | تنمو الفراخ سريعاً على حمية من السمك و الحبار. |
Yumurtadan tavuğa benzeyen civcivler çıkar, neden ? | Open Subtitles | لماذا تبدو الفراخ التي تفقس من البيضة مثل الدجاج؟ |
Bu Yavru 3 haftadır, ailesi ayrıldığından beri ağzına tek lokma koymadı. | Open Subtitles | لم يتم إطعام تلك الفراخ منذ أن غادر آباؤها قبل بضعة أسابيع |
Bu kümeste hangi tavuk yaşar. | Open Subtitles | أكره أن أرى الفراخ التى تعيش فى هذا العش. |
Bir çift tavuk buduyla daha güvende hissederim. | Open Subtitles | أشعر أننى أكثر أمانا مع أعواد شوى الفراخ |
Bana kızarmış tavuk ve biftek ve kızarmış tavuklu biftek. | Open Subtitles | سأخذ الفراخ المقلية و شريحة لحم... و شرائح الفراخ الحارة. |
ve şey, bir tabak da tavuk salatası alabilir miyim, sadece beyaz et, ve lütfen Allah aşkına kereviz koyma tamam mı tatlım? | Open Subtitles | و أيمكنك أن تحضري لي طبقاً من سلطة الفراخ لحم أبيض فقط دون كرفس من فضلك يا عزيزتي؟ |
Bu da akşam yemeği. Babanın kirazlı tavuk yapma ihtimaline karşı. | Open Subtitles | و هذا للعشاء , في حال والدك طهي الفراخ بالكرز |
Yavrular yumurtadan çıkınca ebeveynleri tarafından kusulan besleyici tuzlu su karidesi çorbasıyla beslenir. | Open Subtitles | عندما الفراخ تُفقّسُ , يَغذّونَ على شوربة روبيانِ المحلول الملحي الغنيةِ تَقيّأَت مِن قِبل أبائِهم. |
Yavrular ağırdan alarak kıyıya doğru birkaç tedirgin adım atıyor. | Open Subtitles | تأخذ الفراخ بتردّد بضع خطوات عصيبة نحو الحافة |
Fakat bazı Yavrular sudan çok uzağa düşer. | Open Subtitles | لكن تهبط بعض الفراخ بعيداً جداً عن الماء |
civcivler yumurtadan çıkalı neredeyse 48 saat oldu yani iyice acıkmadan önceki sınıra oldukça yaklaştılar. | Open Subtitles | مضى ثمانية وأربعون ساعة على فقس الفراخ لذا فإنهم يصلون للحد الأقصى للبقاء قبل أن يتضوّرون جوعًا |
Ve tüm bunlar kesinlikle zararlı bir döngüye öncülük ediyor; çok fazla Yavru penguen yetiştiremiyorsunuz. | TED | وبالطبع يؤدي كل هذا إلى حلقة مفرغة و لن تتمكن من تربية الكثير من الفراخ |
Bazı insanlar ise hediye olarak canlı civciv vermekte ısrar ediyorlar. | Open Subtitles | بعض الناس يصرون على اعطاء الفراخ الحية كهدية |
Aptal komşu çocukları, bir avcıdan kaçan Tavuklar gibi grup halinde evimizin bahçesine dalarlardı. | Open Subtitles | أطفال الحيِّ الأغبياءِ كانوا يرَكضون في المجموعةِ اقتحموا حديقةِ بيتِنا مثل الفراخ المطاردَة مِن قِبل صيّاد |
General'in yerinde piliçleri hemen yaparız! | Open Subtitles | عند محلات الجنيرال نعد لك الفراخ فى الحال |
Sonra da o çıplak yavruların üstünden balık yemeye gideceğiz. | Open Subtitles | وعندما ننتهي من هذا نحن سنذهب لنأكل السمك من تلك الفراخ العارية |
Bu salda hiç genç piliçlerden yok mu? | Open Subtitles | لكن لَيستْ هناك أيّ الفراخ الصغيرة على هذه الطوافةِ؟ |