ويكيبيديا

    "الفرار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaçmaya
        
    • kaçmak
        
    • kaçmayı
        
    • kaçış
        
    • firar
        
    • kaçmış
        
    • kaçıp
        
    • kaçma
        
    • kaçman
        
    • kaçamazsın
        
    • terk
        
    • kaçmana
        
    • kaçıyor
        
    • kaçabilirim
        
    • kaçabileceğini
        
    Bu, Suriye nüfusunun yarısından fazlası kaçmaya zorlandı demek oluyor. TED وهذا يعني أن فوق نصف سكان سوريا أُجبروا على الفرار.
    Hiç kimse kaçmaya, anne, baba ve kardeşlerini geride bırakmaya kalkışmadı. Open Subtitles لم يجرؤ أحدنا على الفرار وترك أبوه، أو أمه، أو أخوه
    O gün kaçmak istedim ama insan kendi ayaklarından kaçamıyor ki. Open Subtitles أردت الفرار بعيداً ذلك اليوم لكنك لا تستطيع الفرار من قدميك
    Hindular ve Müslümanlar başları dimdik yaralanmak ya da ölmekten kaçmayı ummadan. Open Subtitles هندوس و مسلمون سويا و رؤوسهم مرتفعة دون أي أمل في الفرار
    Tyrone, kaçış planları burada. Sadece sen ve ben. Open Subtitles يا تيرون ، لقد حصلت على خطة الفرار أنا و أنت فقط
    Şimdiki Bulgaristan'dan Trakyalı bir göçebeydi, Roma Ordusunda askerdi ama firar ettiği için hapse atılmıştı. TED تراقي بدوي جاء من ما يعرف الآن ببلغاريا، كان قد خدم في الجيش الروماني ولكن تم سجنه بتهمة الفرار.
    Adam kendine geldiğinde masum insanlarla dolu bir hastaneyi yakarak kaçmaya çalışacak. Open Subtitles حينما يستعيد هذا الرجل وعيه.. فسوف يحاول الفرار بحرق مستشفى مزدحمة بالأبرياء
    kaçmaya çalışabilir, ama doğru nişan aldıysan, saf refleks işini görür. Open Subtitles ربما يحاول الفرار. لكن إذا أصبته بشكل جيد، سيكون هادئاً تماماً.
    Vatanımdaki savaş beni 9 yıl önce 2008'de Uganda'ya kaçmaya zorladı. TED أجبرتني الحرب في وطني على الفرار إلى أوغندا في عام 2008، قبل 9 سنين مضت.
    20 yıl sonra, Stewart, James Somerset'i Londra'ya getiriyor ve akabinde, James kaçmaya karar veriyor. TED الان,بعد 20 سنة ستيوارت اخذ جاميس سومرست الى لندن , و بعد الوصول الى هنالك قرر جاميس الفرار
    kaçmaya teşebbüs eden mahkumlar, sizin sorumluluğunuzdaydılar. Open Subtitles هؤلاء السجناء الذين حاولوا الفرار كانوا فى عهدتك
    kaçmak çok cool bir şeydir. Hatta kaçmak, küçük bir savaşmadır. Open Subtitles الفرار كان القرار الصحيح فى الحقيقة ان الفرار هو القتال الجديد
    Romanın büyülü gerçekçiliği ile birleşince bu, aşağı doğru bir sarmal olarak bir tarih duygusu yaratır; karakterler kaçmak için güçsüzdür. TED ويتداخل مع الأحداث الواقعية الساحرة للرواية، ويعطي إيحاءً بأن التاريخ دوامة مستمرة لا تستطيع الشخصيات الفرار منه.
    Ancak onları terk eden annesinin anılarıyla uyanıkken bile aklından çıkmayan, peşini bırakmayan rüyalardan kaçmak çok daha zor olacaktır. TED لكن ذكريات فقدان أمه، مع أحلامه التي تطارده في يقظته، تثبت صعوبة الفرار منها.
    kaçmayı denediğimde de, daima biri benden daha hızlı çıkıyor. Open Subtitles حاولت الفرار منهم ولكن دائماً هناك من هو أسرع منك.
    Şey. İlk olarak, buradan senden fazla kaçmayı başarmış tek adama gittim. Open Subtitles حسناً، في البداية، توجهت للشخص الذي استطاع الفرار من هنا أكثر منك
    kaçış söylentilerinden sonra tünele girdik. Open Subtitles عندما تدق ساعة الفرار يجب أن ننتقل إلى النفق
    Biraz daha kazarsan seni firar ediyor diye tutuklayacaklar. Open Subtitles إذا حفرت ذلك أعمق، فسوف ينالون منك بتهمة الفرار من العسكرية
    Takımlarınızı alın. Bir astsubaya araba çarpmış. Sürücü kaçmış. Open Subtitles أحضروا معداتكم، هناك ضابط تعرض للصدم و الفرار.
    kaçıp gidemiyorsan ve kesin bir biçimde başkalarına bağımlıysan... gülerek ağlamayı öğreniyorsun... Open Subtitles عندما لايمكنك الفرار وتعتمدين كليّاً على الآخرين تتعلّمين البكاء عن طريق الضحك
    Köylülerin kaçma ya da savaşma seçeneği vardı. Görünüşe göre kaçmışlar. Open Subtitles القرويين هنا خُيروا بين القتال والفرار ويبدو انهم اختاروا الفرار
    Her taraf polis kaynıyor çünkü sana kaçman için yardım ettiğimi sanıyorlar. Open Subtitles الشرطة تراقبني لأنهم يعتقدون أني ساعدتك على الفرار. آسفة.
    Kendi kafanın içinden kaçamazsın. Open Subtitles لن تغادر عقلك، لكن بوسعك الفرار من هذا الكابوس
    Burayı böyle terk edemeyiz, daha buradaki patojeni kontrol altına alamadık! Open Subtitles لا يمكننا فقط الفرار لا زلنا لم نقم باحتواء المرض هنا
    Beni iyileştirirsen, kaçmana yardım ederim. Görüyor musun? Open Subtitles ان كان بامكانك معالجتي, سأساعدك على الفرار
    - Bizden kaçıyor olabilir. Open Subtitles لذا أعتقد أنها رُبما تُحاول الفرار بعيداً عنك
    Evet, ben de herkes gibi canımı kurtarmak için kaçabilirim diye düşündüm. Buraya...buraya beni kurtarmak için mi geldin? Open Subtitles أجل، قررت الفرار بحياتي كالآخرين، هل أتيت لإنقاذي؟
    Hangi cehennemdesin ya da nasıl oluyor da FBI'dan kaçabileceğini düşünüyorsun bilmiyorum ama hemen dönsen iyi edersin! Open Subtitles لا أعرف مكانكَ أو لماذا تعتقد أنّ بوسعكَ الفرار من المباحث ولكن يجدر بكَ أن تعود إلى هنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد